Camdaki Kız'ın Belki de En Olaylı İsmi Feride Hanım'ın Gerçek Hayat Hikayesini Açığa Çıkarıyoruz!

09.06.2021 - 14:36

10.06.2021 - 15:50

Merve Ersoy

TV Editörü

Dizinin en çok tepki çeken, anlamlandırılamayan ismi o! Bakalım gerçek hikayesi nasılmış?

Kaynak: Ezgi Güler

Feride karakteri Camdaki Kız'da Nur Sürer'in muhteşem oyunculuğu ile hayat buluyor. Hatta o kadar başarılı ki rolünde, izleyiciyi adeta sinir krizlerine sokabiliyor bazen.

Başta gerçekleri bilmezken Feride Hanım'ın Nalan'a yaptıkları "Ne yapıyor bu kadın?" dedirtmişti hepimize.

Korse bağlama sahnesi, yıkama sahnesi ve Nalan'a davranışlarına anlam verememiştik bir türlü.

Ama bu sezonki Gülseren Budayıcıoğlu kitap uyarlaması dizilerden de anladığımız üzere hep birlikte bu kadının bir travması, bir rahatsızlığı var demeyi de ihmal etmemiştik.

Artık herkes biliyordur ama bilmeyenler için bir kez daha söyleyelim, Feride Hanım Nalan'ın annesi değil, aslında anneannesi.

Biz Nalan ile ilgili kısma geçmeden önce Feride Hanım'ın nasıl bir yaşantısı olduğuna değinelim. Feride Hanım son derece varlıklı bir ailede dünyaya geliyor, 5-6 yaşlarından itibaren matmazellerle adeta bir prenses gibi büyümüş.

Fransızca eğitim alarak büyümüş ve sonrasında da Fransızca öğretmeni olmuş.

Adil Bey de Feride Hanım'ın memleketine (Ankara) kaymakam olarak atanıyor ve bu şekilde tanışıyorlar.

Yine aynı şekilde Adil Bey'in soyu da son derece varlıklı. Hakimler, savcılar, valiler, kaymakamlar çıkmış hep sülalesinden.

Birbirlerine aşık olarak evleniyorlar, mutlu bir evlilikleri oluyor ancak Feride Hanım 40 yaşına gelene kadar çocukları olmuyor.

Kızlarının adını da Güneş koyuyorlar, dizide bu kişi Sema.

Güneş doğduktan sonra çiftin bütün hayatı kızları oluyor. Hayat onun etrafında dönüyor adeta ve Feride Hanım da doğduğu andan itibaren çift dilli olarak yetiştiriyor kızını. Yani hem Fransızca, hem Türkçe konuşuyorlar.

Güneş orta ikinci sınıfa giderken, Feride Hanım'ın erkek kardeşi Ankara'ya Hukuk Fakültesi'nde okumaya geliyor. Koskoca bir ev olduğundan kardeşini yanında tutmak istiyor Feride Hanım ve bu kardeş de evde yaşamaya başlıyor. Çok efendi bir insanken ikinci sınıfa geçtiğinde bambaşka oluyor her şey.

Bu kardeş üniversite ikinci sınıftayken Güneş'i 14 yaşındayken istismar ediyor.

Güneş'in hamileliği ancak 6-7. aylarda ortaya çıkıyor. Bu durumda da Feride Hanım şok oluyor, kardeşi hamileliği öğrenince ortadan kayboluyor ve Feride Hanım, Adil Bey ve Güneş apar topar İstanbul'a taşınıyorlar. Ancak çocuk bedeni doğumun ağırlığını kaldıramıyor ve doğum sonrasında vefat ediyor Güneş.

Adil Bey ve Feride Hanım'ın bu olay karşısında dünyaları başlarına yıkılıyor. Feride Hanım'ın travması da böyle başlıyor işte.

Bu durum karşısında Feride Hanım ve Adil Bey'in gözleri Nalan'ı görmüyor ve hastanede onu bırakıp gidiyorlar. Ancak 15 gün boyunca hastane çocuğu almamaları durumunda bebeğin yetkili kuruma verileceğini söylüyor ve Adil Bey'in kız kardeşinin araya girmesiyle bebeği (Nalan) alıyorlar. Ayrıca Adil Bey'in akrabaları kendisine Feride Hanım'dan ayrılmasını yoksa mirastan onu mahrum edeceklerini söyleseler de, Adil Bey eşinin yanında kalmayı seçiyor.

Sonrası Nalan için zorluklarla geçiyor. Evde kimse onunla konuşmuyor, ilgilenmiyor, hiçbir türlü sevgi görmüyor ve hatta liseye kadar adeta cam bir fanusun içinde yaşıyor gibi hissediyor kendini.

Zor bir hayatın ardından Nalan Sedat'la evleniyor, evlendikten 1 yıl sonra da Adil Bey vefat ediyor.

Bu vefatın ardından da Feride Hanım ve Nalan arasında bir yüzleşme gerçekleşiyor. Feride Hanım bütün nefretini, kinini bu yüzleşmede boşaltıyor içinden. 'Sen doğduğun gün hem kızımın emaneti olduğun için mutluydum, hem de şerefsiz kardeşimin günahı olduğun için senden nefret ettim. Sana her baktığımda aklıma Güneş ve bu haksızlıklar geliyor. O yüzden sen bana ıstıraptan başka bir şey vermedin. Artık daha fazla ne benim yanıma gel, ne de beni gör.' diyerek Nalan'ı hayatından çıkarıyor.