Hedy'in hikayesi oldukça ilginçtir çünkü hayatının büyük bir kısmı sinemaya adanmış olmasına rağmen, şu anda “Wi-Fi” olarak bildiğimiz uzun mesafeli kablosuz iletişimi mümkün kılan bir araçlar silsilesinin ilk versiyonunun mucidiydi.
Müzisyen George Antheil ile birlikte “frekans atlamalı” olarak bilinen şifreleme tekniğini geliştirdiler. Fakat bu bulgu gerçekleşmeden önce, Hedy korkunç bir durumun içindeydi. Kocası, Friedrich Mandl, onu evde tutsak etmiş ve sinema sektörünü tamamen bıraktırmıştı.
1937'de sanatsal kariyerine devam etmek için evden kaçıp Paris'e gitmeyi başardı. Orada Hollywood'la sözleşme imzaladığı Metro Goldwyn-Mayer'in başkanı Louis B. Mayer ile tanıştı.
Hedy 1942'de, müttefik birliklerin torpidoların yerini tespit etmesini önlemeye yarayacak gizli iletişim yönteminin patentini aldı. Hedy, hem verici hem de alıcının aynı anda frekanstan frekansa atlaması ile, karşı tarafına iletişimi çözemeyeciğini savunuyordu fakat çalışmalarına önem verilmedi, daha sonra ise Hedy bu icadın sahibi olarak tanınmadı.
Bugüne kadar Türkiyedeki gerici yobazların hepsi kadınlara çalışma imkanı verselerdi Türkiye zeka sayesinde avrupada önünü geçecekti ve işte gerçekten avrupa bizi kıskanacaktı
Arkadaşlar Madam Curie'nin hayatının neresi gölgede kalmak? Gelse tapacağız reise bu nasıl örnekleme?
Geçen bir galeride aynı gene durum vardı. Arkadaşlar konu kadınlar olunca bir abartma geliyor size ya anlam veremiyorum. Buradaki bir sürü kadın Nobel ödülüne layık görülmüş zaten. Madam Crue'i tanımayan var mı ? Yani sırf liste şişsin diye uğraşmıssınız. Bir de bu galeriyi editör yapıyor.