Fenerbahçe Kulübü, Çağlayan Adliyesi’nde yüzlerce sarı-lacivertli taraftarlarla bir araya geldi. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu açıklama yaptı. Kulübün basın sözcüsü Mahmut Uslu ile İlhan Ekşioğlu da adliye önünde yer aldı. Fenerbahçe taraftarları “Cemaat, Fenerle başa çıkamaz” ve “Dik dur eğilme, taraftarın seninle” tezahüratları yaptı.
İlk olarak konuşan Mosturoğlu şu ifadeleri kullandı;
'Aslında burada söyleyeceğimiz sözler, şu an bulunduğumuz nokta, bundan 5 yıl önce bulunduğumuz noktadan farklı değil. Bizler, 25 milyon Fenerbahçe taraftarımızla birlikte, 3 Temmuz 2011 tarihinde ne söylediysek, şükürler olsun ki bugün de aynısını söyleyeceğiz…
Tüm kamuoyu, 25 milyon taraftarın sahibi olduğu Fenerbahçe’yi ele geçirmek için Fenerbahçe Başkanı ve yöneticilerinin özgürlüklerinin, hangi sahte belge ve evraklarla ellerinden alındığını, Fenerbahçe’yi hangi anlamsız gerekçelerle lekelemeye çalıştıklarını, Atatürk’ün kulübüne dört bir yandan nasıl saldırıldığını, taraftarının Silivri’de, şu an tam olarak bulunduğumuz nokta olan Çağlayan’da, 12 Mayıs’ta stadımızda ve daha bir çok yerde nasıl tarifsiz bir işkenceye maruz kaldığını, bütün bunlar yaşanırken, tüm bu kumpasın mimarlarının nasıl ellerini ovuşturduğunu ve aslında sadece Fenerbahçe’yi değil, tüm ülkeyi ele geçirmek için harekete geçtiğini artık çok iyi biliyor…
Bizler, Metris’te kaldığımız, gökyüzünden mahrum bırakıldığımız 1 yıl içerisinde, siz Büyük Fenerbahçe taraftarı burada, kumpasın mimarları ve onun emniyet ayağı tarafından işte bu meydanda defalarca biber gazına, polis copuna, küfüre, hakarete, işkenceye maruz kaldınız. 12 Mayıs 2012’de, kendi stadınızda, sırf kendi takımınızı alkışladığınız için saatlerce nefes alamadınız. Bizler de aynı anda Metris’te oksijensiz kaldık, kalbimiz sıkıştı, nefes alamadık.
Ancak bizler, haklılığımızı ilk günden itibaren kamuoyuyla paylaştık. “Biz şike yapmadık” dedik, “Ne şikesi, memleket elden gidiyor” dedik, “Adalet sonunda tecelli edecektir” dedik. Nitekim bugün geldiğimiz noktada, Fenerbahçe’nin gasp edilen hakları bir yana, aslında tüm ülkeyi abluka altına almış yasadışı bir oluşumun mensuplarının bir kısmının, karşımızda gördüğünüz adliye binasında adalete hesap vermekte, “Başkanımızın yurtdışına kaçma planları yaptığı” yönünde haber yaptıranların bir kısmının ise ülkemizi terk ederek firari durumda olduğuna şahit olmaktayız.
Tüm dünya bir kez daha iyi bilmelidir ki, Fenerbahçe şike yapmamıştır! Fenerbahçe, tüm ülkeyi tehdit altına almış, on yıllar öncesine dayanan çok derin, tehlikeli ve dünyanın dört bir yanında sac ayakları bulunan illegal bir yapı tarafından sahte deliller üretilerek zan altında bırakılmış, Başkanı ve yöneticileri özgürlüklerinden mahrum edilmiş, 25 milyon taraftarı Bağdat Caddesi’nde, Çağlayan Adliyesi avlusunda, Boğaz Köprüsü’nde, 12 Mayıs 2012’de biber gazıyla, polis copuyla, tomalarla başbaşa bırakılmıştır, futbol takımı ulusal ve uluslararası düzeyde hem maddi hem de manevi düzeyde zarar uğratılmıştır!
İşte bu yüzden bizler, adalet yerini bulana, 25 Milyon taraftarıyla Fenerbahçe Kulübü’ne karşı şer odağı olan, tüm ülkeyi ele geçirme hedefiyle sızmadıkları mecra kalmayan illegal yapının mensupları hesap verene kadar burada, bu davanın takipçisi olacağız.
Bizler, milyonların en büyük sevdası olan Fenerbahçe’nin haklarına göz koyan bu örgütün, hiçbir ideolojinin ve insanlık onurunun kabul etmeyeceği hainliklerine karşı, başladığımız yerdeyiz, Çağlayan Adliyesi’ndeyiz.
İçerisinde Fenerbahçe aşkı olan tüm taraftarlarımıza selam olsun, Başkanımızın da her vesile ile dediği gibi;
‘Dar ağacında olsak bile, son sözümüz, Fenerbahçe…’”