Mucitler ve bilim kurgu yazarları, yaratıcı fikirleriyle bizi her daim heyecanlandırırlar. Ama fikirlerinden bazılarının üzerinden geçen yıllardan sonra gerçeğe dönüştüğünü görmek harikadır. Büyük olasılıkla birçoğunuz akıllı cep telefonlarının icat edilmeden çok önce akla geldiğini bilmiyorsunuz. Bunun gibi bazı örnekleri sizler için derledik.
Tesla aslında akıllı cep telefonlarının icadından, The New York Times'a 1926 yılında yazdığı bir makalede bahsetmişti. Sonrasında 1964 yılında Isaac Asimov, dünyanın herhangi bir yerinden kablolara ihtiyaç duymadan, uydular aracılığıyla bir başka yeri aramanın mümkün olabileceğinden bahsetmişti. Hepsi gerçek oldu.
Yüksek teknolojili eğitim sistemi, Fransa'nın 2000 yılına kadar gerçekleşmesi hayal edilen bilimsel gelişmeleri betimlediği En L'An 2000'de tahmin edilmişti. Ders çalışırken kablolu kasklar kullanmıyoruz ama pandemi döneminde gördük ki okullara gitmeden teknoloji sayesinde evden eğitim görebiliyoruz.
1953 yılında Ray Bradbury distopyan romanı Fahrenheit 451'de, geleceğin kulaklık teknolojisinden bahsediyordu. Ayrıca modern televizyonlara oldukça benzeyen devasa düz ekranlar da romanda yer alıyor.
Mary Shelley, 1818'de yazdığı Frankenstein romanında ölü bedenlerin, elektrik ve organ değişimi ile yeniden hayata döndürülmesinden bahsediyordu. Henüz kısa bir zaman önce kullanmaya başladığımız bu teknolojiden o zamanlar bahsetmesi oldukça inanılmaz.
Jean-Marc Côté, 1900 yılında uçan botları hayal etmişti. Bunlara 'hava otobüsü' anlamına gelen 'airbus' ismini vermişti. Şimdilerde sıkça kullandığımız ve günlük hayatta yadırgayamayacağımız kadar alışık olduğumuz uçaklar, o zamana dayanıyor.
Amerikalı yazar ve biyokimya profesörü Isaac Asimov'un birçok öngörüsü gerçek oldu. Bilgisayar teknolojisinin yükselişini bile tahmin etti. 1980'li yılların başında Asimov, toplumun onlar olmadan yaşayamayacağına ve her evde bu teknolojinin olacağına oldukça emindi.
Kredi kartı fikrini ilk olarak bilim kurgu yazarı Edward Bellamy ortaya attı ve 1888 yılında yazdığı 'Looking Backward' adlı kitapta da bunu tanımladı.
1969 yılında Isaac Asimov, kendi kendine giden arabaları anlattı. Bugünlerde bile bu teknolojinin gelişim süreci hala bitmedi. 2017 yılında Waymo, sürücü koltuğunda sürücü olmadan test sürüşlerine başlandığını duyurdu. Tesla da ayrıca otomatik pilot kullanarak bazı sürüş testleri yapıyor.
1910 yılında, daha video teknolojisi bile yokken Jean-Marc Côté bunu çoktan öngörmüştü. O zamanlar fütürist görünse de, şu an sıklıkla kullandığımız bir teknoloji haline geldi.
1968 yılında Arthur Clarke, 2001: A Space Odyssey isimli bir kitap yazdı. Kitapta dünyada zeki insanlarla dolu bir hayat oluşturan uzaylı bir topluluktan bahsediyordu. Modern tabletlere benzeyen elektronik gazeteler gerçeğe dönüştü.
Fitness bileklikleri ve akıllı saatler bugünlerde en popüler teknolojik aletlerden. Ama Sovyet Rusyalı bilim kurgu yazarı ve tarihçi Kir Bulychev, çok uzun zaman önce bu aletlerin geleceğini öngörmüştü. 1978 yılında yazılan One Hundred Years Ahead adlı kitapta ekranda beliren numaraların olduğu bilekliklerden bahsediyordu.
Jules Verne, 1865 yılında insanların aya yolculuğunu öngörmüştü. From the Earth to the Moon adlı romanında, insanların aya ayak basmasının olasılığından bahsediyordu ve o zamanlar deneysel bir veri olmamasına rağmen, bugün karşımıza çıkanlar oldukça benzer. Mesela, Jules Verne 6.000.000.000 litre gaz üretmek için, 725.747 kilogram baruta ihtiyaç duyulacağını yazmıştı.
The Machine Stops, Edward Morgan Forster'ın bilim kurgu hikayesiydi. 1909 yılında bu kitabı yazdı ve insanların, birbirleriyle ekranlar aracılığıyla nasıl iletişim kurduğunu tanımladı. Bu da şu an içinde yaşadığımız internet çağına oldukça benziyor.
H.G. Wells, 1898 yılında yazdığı The War of the Worlds kitabında ısı ışınından bahsetmişti. Bu silahla, herhangi bir ses çıkmadan sadece ışık parlamasıyla bir şeyi yakıp kül edebilirsiniz.
En L’An 2000'de, 1910 yılında Henry Holt and Company tarafından yayımlanan illüstrasyon, her şeyi kontrol etmek için bir uygulamaya ihtiyaç duyulan özel elektronik eşyaları ve güzellik salonlarımızdaki birçok eşyayı hatırlatıyor.