Çağımızın Kısır Döngüsü "Saygı Albümleri" Müzik Sektörünü Uçuruma mı Sürüklüyor?

Müzik sektörü, son iyi günlerini 2000'li yılların başında gördü. Tarkan’ın Kuzu Kuzu ve Dudu albümlerinden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı, peki işler neden ters gitti?

Yeni akım: Derleme saygı albümü çıkarmak mı? Eskiyi anmanın gönül rahatlığı, yeni işler üretmenin önünü mü kesiyor?

Hey gidi hey nerede o özgün fikirlerle beslendikçe, çeşitlenerek büyüyen renkli dünya? Sanat neydi emekti, emek verilmiş seneleri döne dolaşa tekrar sunmak olmamalıydı.

Müzik piyasasındaki şirketler için, basit müzik yapısına sahip şarkılardan daha fazla satış elde edebilmek adına 'derleme albümler akımı' herkes için güvenli bir liman oldu.

Ülkemizde müziğe senelerini vermiş büyük isimlerin unutulmayan şarkılarının derlenmesi ve bunu seslendiren sanatçıların hep aynı isimler olması ile türeyen, 'saygı albümleri' satış konusunda sunduğu garanti ile günümüzün popüler tercihlerinden biri haline geldi.

Erol Evgin: "Retro sound satar. 70-80’lerin Türk popundan esinlenen işler satar. Nostalji satar. Ünlülerin düeti satar. İçinde bunların bulunduğu albüm yaparsanız garanti suda yüzersiniz."

Şimdilerde Spotify listelerinde de oldukça sık karşımıza çıkan ünlü isimlerin en çok dinlenme çetelesi tutarak birbirleri ile düet yapma furyasından tutun, dizi dizi ustalara saygı albümü etrafında dönen aynı şarkılar, aynı isimler üretilen eserlerin sanattan kopuk bir biçimde piyasaya sürülmesine sebep oluyor. Kısacası, en çok satanlar rafı sanatçıyı şekillendiriyor diyebiliriz.

Yabancı ülkelerde benzerini gördüğümüz derlemelerin ve düetlerin bizden farkı sadece müziğe yıllarını vermiş isimler için değil aynı zamanda yeni simaların da bu işin içinde yer almasına olanak tanımaları.

Dahası en büyük farklardan biri de yeniden seslendirilen şarkıları hep aynı isimlerin seslendirmemesi. Bizde olduğu gibi her albümde adı geçen yabancı isimler de mevcut fakat yeni seslere daha çok imkan tanınıyor.

Belki de asıl sorulması gereken soru alışık olduğumuz veya alıştırıldığımız bir seçeneğin dışına çıkan yeniliklere ne kadar açığız?

Her sektörde tercih etme veya edilme kavşağına gelindiğinde, tecrübe ve bilinen isim olma artılarından dolayı seçilen isimler, yeni simaları ve deneyime aç nesli sektörün dışında bırakıyor. Geçmişe yaslanarak, aynı şarkıların etrafında dönüp sanat icra etmek pek de mümkün olmayan bir senaryo. 

Aynı sesleri, aynı şarkıları daha ne kadar dinleyeceğiz sorusunu sormak fazla eleştirel bir yaklaşım olsa da maalesef bu soruyu soran çok az insan var. Kabullenilmiş zevklerin dışına çıkarak, sanatı sorgulayan ileriye taşımak isteyen zihniyet gitgide azalıyor.

Türkiye'de müzik sektöründe içinden çıkılamayan kısır döngüde, bir düşünceyi benimseyerek üreten sanatçılar bir yana, çok sattığı için 'retro akımını' tüketmeye nereye kadar devam edeceğiz?

Tüketim toplumu olduğumuzu her alanda bariz bir şekilde gösterdiğimiz için kaybediyoruz. Bir dönem patlayan, çoğunluğun uyum sağladığı bir akımı,bir düşünceyi, çok satma çabasıyla sırf yapmış olmak için yapmak, verilen emekleri de boşa çıkarıyor.

Hazırda var olan bir işi tekrar tekrar piyasaya sürmektense, yeni adımlar atmak için emek sarf etmemizin zamanı geldi de geçiyor.

Feridun Düzağaç'ın da bu konuda değindiği aslında çok güzel bir nokta var: 'Hadi şu ustaya saygı duyalım ve Spotify’da en çok dinleyicisi olan isimlere ustanın hitlerini ‘dağıtalım’ mantığıyla kotarılan bir albüm samimiyet ve saygınlığa ne kadar yaklaşabilecektir ki?'

İnanıyoruz, önceliklerin değişeceğine, kıyıda kalan sanatçıların sesini duyuracağına, sektörün içerisinde emeğin sözü geçeceğine...

Gün gelir devran sanat için de döner.

Popüler İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
07.11.2019

Rock müziğe gelirsek, Rock müziğin de eski tadının kalmama sebebi, sanatçıların müziğini yumuşatmaları. Hayko Cepkin'i tenzih ederek, tüm rock sanatçılarını katarak, söylüyorum. Hepsi müziğini yumuşattılar. Ve daha aşk lirikleri yazdılar. Rock, aşk şarkısı olmaz mı? Olur pek tabii ama, öyle bir aşk şarkısı yazarsın ki, ana tema aşk olmaz, bir çok şeyi içinde anlatır. Mesela, ''Kupa Kızı ve Sinek Valesi'' neden bu kadar sevildi? Klişe sözler yoktu. İnsanlar bayılmıştı sözlerine. Eh, şimdi böyle şarkılar var mı; yok. Zakkum'un ilk albümlerini dinleyin. ''Zehri Zakkum'', ''Hipokondriyak'' nerede, son şarkıları nerede? iyice arabeske döndürdüler.

08.11.2019

Rock grupları rockdan ekmek yiyemediler. Aşkın ızdırabında güzel ekmek olduğunu görünce oraya yöneldiler. Zakkum'un yanı sıra ''Baba Mesleği'' gibi bir şarkı yapmış olan gripinin geçirdiği evrim de oldukça düşündürücü.

Pasif Kullanıcı
07.11.2019

Yoo. Bunun tribüte albümlerle alakası yok. Açın son 10 yılın şarkılarını dinleyin. Hemen hepsinin beatleri, ritimleri aynı. 5 - 6 şarkıyı tam olarak dinledikten sonra, kafanız ağrımaya başlayacak. Çünkü sözleri değişmiş, aynı müzikleri dinliyor olacaksınız. Eskiden arabalarda, 12 şarkılık bir albümü, döndür baba döndür, defalarca dinlerdik, mesela tatile gidişlerde... baş ağrısını bırakın, defalarca daha dinlemek istediğiniz şarkılar olurdu. Hatta tatilde, o şarkıyı halen dilinizde pelesenk olmuş halde, tekrarlarken bulurdunuz. Son 10 yılda, ağzınızdan düşmeyen bir pop şarkısı oldu mu Türkiye'de? Benim olmadı. Sebebi de, aynı ritimler,. Pop müziği de uçuruma iten budur.

07.11.2019

Popüler kültüre ait müzik dinlemeyin, neler neler var oralarda.. pop rap pop/rock hip-hop arabeks edm(Ve türevleri) bunlardan uzak durun yeter. Tüketim müzikleri benden uzak sebebine yakın olsun amin.

07.11.2019

Sevenine*

TÜM YORUMLARI OKU (16)