Olmazsa olmaz gördüğümüz, toplumu şekillendirdiğini zannettiğimiz, bizi aşağı çeken geleneklerin bir kısmı aynı zamanda kadınları mağdur ediyor; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine çanak tutuyor!
Olmazsa olmaz gördüğümüz, toplumu şekillendirdiğini zannettiğimiz, bizi aşağı çeken geleneklerin bir kısmı aynı zamanda kadınları mağdur ediyor; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine çanak tutuyor!
İlk okuduğunuzda, duyduğunuzda, gördüğünüzde 'O ne demek ya?' diye şaşırdığınız bu gelenek kadının ileride erkeğine karşı çıkmaması için gerçekleştiriliyor. Biat kültürünü benimseyen bu açık mesaj sadece kadını aşağılamakla kalmıyor, şiddeti körüklüyor ve normalleştiriyor. Neresinden bakarsak bakalım, insanlık ayıbı...
Her ne kadar artık modern bir hale gelse de, evlenmek için hâlâ erkeklerin ve dahi aile büyüklerinin onayına ihtiyaç duyulan bu gelenek izin mekanizmasının toplumsallaşmasına neden oluyor.
Bizler modern yaşamlarımızda şahit olmasak da, bekaret kontrolü halen süren bir gelenek. Eskiden ebelerin gerçekleştirdiği bu kontrolde evlilik öncesi kadının herhangi bir 'şey' yapıp yapmadığına bakılıyor elbette. Bu cinsiyetçi ve çağ dışı geleneğin mimarları elbette yine erkekler ve onların bekaret merakı...
Anadolu'nun bazı yerlerinde devam eden görücü usülünde bildiğiniz üzere kadının seçme şansı yok. Sonuçta kendisi daha önceden beğenilmiş, sadece dış görüntüsüyle değil aynı zamanda mahareti ve iffetiyle de takdir kazanmış.
Her ne kadar 1980'li yıllarda kalmış gibi görünse de, sadece filmlerde işlenmiş bir konu olarak kalmış zannetsek de aslında öyle değil. Başlık parası direkt olmasa da kiloyla altın gibi dolaylı yollardan devam ediyor.
Gelinin bakire olduğunu vurgulamak amacıyla takılan kırmızı kuşak tabii ki ailedeki erkeklerin sıraya geçerek gerçekleştirdiği bir gelenek. Dayatılan bekaret algısı bir tarafa, gelinin 'hiç sevişmediği' duyurusu başka bir tarafa...
Gerdek gecesi sonrası bekaretin bozulduğunu(!) temsil eden kan yüzyıllardır kadınların en büyük derdi... Kanlı çarşafı anında kapıdan alanlardan tutun, gelinin azıcık yıkadıktan sonra lekeleri belli olacak şekilde asmasını isteyenlere kadar bu gelenek bazı yerlerde maalesef devam ediyor.
Müjde Arslan tarafından Mardin'de çekilen Ölüm Elbisesi: Kumalık belgeseli izleyin, neden bu maddeye hiçbir şey yazmadığımızı o zaman daha iyi anlayacaksınız...
Toplumda bilinen adıyla 'çocuk gelin'ler doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar ülkemizin kapanmayan yaralarından bir tanesi... Fiziksel ve psikolojik açıdan evliliğe hazır olmayan, eğitim alması gereken ve istismar edilen bu çocukların sesi olmazsak bu evcilik oyunu asla bitmeyecek. Bu nedenle dini nikah kıyan imamların suç işlediği kabul edilmeli, çocuğunu zorla evlendiren aileler tespit edilerek cezalandırılmalı, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen damatlara(!) tecavüz ve cinsel saldırı davaları açılmalı, çocuklar devlet korunmasına alınarak eğitimlerinin devamı sağlanmalı. Başka türlü kurtuluş yok!
Resmen insanların takas edildiği bu geleneğin bittiğini düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Ülkemizin bazı yerlerinde hâlâ bir erkek bir kadınlar evlenmek istediğinde, karşılığında kız kardeşini o aileden birine 'vermek' zorunda kalıyor. Kadınların hiçbirinin bu konuda söz sahibi olmadığını söylememize gerek yok sanırım...
Her ne kadar aşırı masum bir gelenek gibi görülse de gelinin kayınvalide, görümce, elti gibi akrabaları tarafından baskıya maruz kaldığı tuhaf bir gelenek çeyiz serme...
'Aman ne olacak, davullu zurnalı gelin çıkarma işte!' diyorsanız, bir şeyi atlıyorsunuz: Bu gelenek kadını metalaştırıyor. Bugüne kadar babasının malı olan kadını, şimdi kocasının malı olarak gösteriyor.
Ve annelerin biricik oğullarına eti budu yerinde, sağlıklı ve kusuru olmayan kız aradıkları gelin hamamı... Bazı yerlerde düğünden önce olsa da, bazı yerlerde isteme öncesi genç kadının orasını burasını kontrol etmek için yapılıyor bu gelenek.
Ayıptır!
kına gecesini unutmuşsun içerik oluşturan arkadaşım, kına 3 şeye yakılır , koyun, askere giden er ve gelinlik kız, koyun kurbanlık olarak getirilmiş, askere giden er vatanına kurban olsun diye, gelin kız da kocasına kurban olsun diye, ki bu da müthiş iğrenç bir metalaştırma
Maddelerin bir çoğu doğru ama bazıları 1-2 tanesi özellikle gerçekten "abartma amnkoyim" dedirtti
Siz günümüzdeki görücü usulü ile yüz yıl evvelkini karıştırmışsınız. Günümüzde görücü usulü şudur. Evlenme çağına gelmiş bekar bir genç kız vardır. Bir tanede evlenme çağında genç bekar erkek vardır. İki tarafın tanıdıkları bunları yakıştırır. Tanışıp görüşmeleri teklif edilir. Gençler kabul ederlerse konuşur görüşürler. Bu süreçte ailelerde kimlerle dünürleşeceğini araştırır. Netice de bir pürüz çıkmazsa kısa sürede evlilik kararı alınır. İstatistiklere göre de uzun süreli bir flört aşamasıyla değil karı koca olma niyetiyle başlayan ilişkilerdeki evlilikler de boşanma oranları daha düşük oluyor.