Koca karı, ebe, şifacı... İstediğiniz kelimeyi kullanın; şu bir gerçek ki, dünyanın her yerinde, her kültürde 'bilge, gizemli, sırlara vakıf' kadın figürü var. Peki sen onlardan biri olabilir misin?
Koca karı, ebe, şifacı... İstediğiniz kelimeyi kullanın; şu bir gerçek ki, dünyanın her yerinde, her kültürde 'bilge, gizemli, sırlara vakıf' kadın figürü var. Peki sen onlardan biri olabilir misin?
Bir insanı görünce ilk bakışta notunu veriyorsunuz. Bir işe başlanacağı zaman sonunu hemen hemen kestirebiliyorsunuz. Sizin üstünüze düşen uyarıyı yaptıktan sonra kaosu uzaktan izleyip 'e ama ben demiştim' demek keyif aldığınız şeyler arasında. Hiç inkar etmeyin!
Hayatın ne kadar geniş olduğunu biliyorsunuz. Popüler kültürün dayatması romanslar hiç size göre değil. Aksine; aşk meselesini abartanları görünce inceden sinirleniyorsunuz. Çünkü dünya o kadar büyük, daha önemli o kadar çok mesele var ki!
Olaylara şaşırmıyor, en zor anlarda bile deli gibi gülüyor musunuz? 'Ay sinirlerim bozuldu' diye bitirdiğiniz o kahkahanızda görmüş geçirmişliğin; cadı büyükannelerinizden aldığınız bilgeliğin izleri var.
Varlıklarını, hayatlarını hissediyor, hatta bazen deli gibi onlarla konuşuyorsunuz bile. Basit bir bitki çayı yapmak sizin için sadece 'öylesine' bir şey değil... O yaprakların ruhunu kendi enerjinize kattığınızı biliyorsunuz. Doğaya çok saygılısınız. Bir ağacın yok yere kesilmesinin, açmaya çalışan çiçeklerin ezilip geçilmesinin göz yumulacak tarafı yok!
Belli aralıklarla bir başınıza kalmazsanız içinize fenalıklar basıyor. Bu sizin için bir lüks değil, adeta bir ihtiyaç!
Kendinizi vahşi bir kurt gibi tepelere çıkıp uluyacak gibi hissediyorsunuz. Adeta bir şeyler sizi çağırıyor!
Gökyüzüne uzun uzun bakma gibi bir hobiniz var; adeta trans haline geçiyorsunuz.
Minnoş minnoş diye sevmek değil kastımız! Siz adeta bu dünyada insan dışında dolanıp duran diğer canlıların koruyucusu gibi hissediyorsunuz kendinizi. Sokaktaki kedinin, köpeğin sorumluluğunu taşıdığınızı düşündüğünüz gibi; bir kuşun, ayının, vahşi bir kurdun da zarar görmesini asla istemezsiniz. Döngüyü biliyorsunuz. Onlar adeta sizin 'tanıdıklarınız'.
Zira çok sevilmek gibi bir kaygınız da yok! Benlik algınız çok gelişmiş; kimsenin onayına ihtiyaç duymuyorsunuz. Tabir-i caizse; dobrasınız!
Çok değil, az ama net konuşuyorsunuz.
Bunda sezgilerinizin payı da büyük elbette. Sizin 'ay alındı mı?! Üzüldü mü?! Kızar mı?! Acaba ne düşünüyor?!' gibi kaygılarınız pek yok. Zira zaten biliyorsunuz.
En anlaşamadığınız, hatta gıcık olduğunuz kadına karşı dahi bir bağ hissediyorsunuz. Onları anlıyorsunuz, onlar da her daim size güvenebileceklerini biliyorlar. Diyoruz ya, minnoş minnoş biri olmasanız bile varlığınız güven veriyor!
Hayatı pek ciddiye almıyorsunuz, küçük şeyler sebebiyle hemen küsüp beddualar da etmezsiniz... Ama sizi kıracak kadar büyük bir şey yapıldıysa, bedelinin fitil fitil çıkacağını zaten çok iyi bilirsiniz.
Kindar demeyelim ama 'hafızası güçlü' diyelim! Adalet yerini bulana kadar yapılanları kolay kolay unutmuyorsunuz. Hem de sadece kendinize karşı değil! Başkalarının başına gelen haksızlıklara da 'bana ne ya' deyip geçemeyenlerdensiniz. Kaos istiyorlarsa, kaosun kralını yaşatırsınız!
'Her şeyin olacağına varacağı' gerçeğini kabullenmişsinizdir çoktan. O ana gelene kadar yaşanacak olan tüm curcunayı cadı kahkahaları atarak, mazlumlara yardım ederek, bazen de işleri hızlandırmak ve renklendirmek adına şirretlikler yaparak deneyimleyeceğinizi biliyorsunuz.
Biraz boşvermiş, rahat ve dingin bir haliniz var.
Geçmişten, kanınızdan, ruhunuzdan gelen bilgeliğe, büyükannelerinize, doğaya, hayvanlara ve en çok da kendi kimliğinize... Anahtar kelime saygı.
Size saygısızlık edenin vay haline.
Süpürgeniz hiç düşmesin!
Deli deli rüyalar görürsünüz sürekli. Hele anlatmadığınız o rüyalarınız var ya... Kim bilir ne sırlar saklıyorlar! İnşallah bir gün anlamına vakıf olacaksınız.
tabii canım hatta ailemle birlikte necromancy yapmadan duramayız.
Bütün maddeler bende tutuyor. Özel biri olduğumu biliyordum zaten. Ama kimseye büyü yapmaya ihtiyacım yok. Zekamla herkesi parmağımda oynatırım. AHAHAHAHA!
cadılık böyle bir şey değil, cadılık içgüdüsü diye bir şey yoktur veya eski akrabalarınızdan birileri/biri cadıysa ondan size gelen herhangi bir his yoktur. Genlerimizde ''cadılık'' veya ''cadılık hissi'' tarzı şeyler taşımayız fakat cadı olmamızı sağlayan psişik güçler veya enerjiler herkesin içinde vardır o farklı bir konu. Cadı doğulmaz cadı sonradan olunur. Özellikle ''cadıların'' yaptığı hareketler yoktur yalan söylemek kandırmak gibi, her cadı bir bireydir ve her birey çok farklıdır. Yalan yanlış haberler ve yazılar paylaşmanız hoş değil Onedio ekibi.. Esenlik dilerim iyi günler..