“Caddede Yürüyen Çıplak Kız" Melisa Aydınalp Onedio'ya Konuştu!

“Caddede yürüyen çıplak kız' Melisa Aydınalp soruyor: 'Bir kadın kapalı giyindiğinde neden kendi seçimi oluyor da açık giyindiğinde teşhircilik veya dikkat çekme aracı olarak görülüyor?'

Melisa Aydınalp namı diğer 'caddede yürüyen çıplak kız'. Onu 'cesur' kıyafetleriyle Bağdat Caddesi'nde yürürken, ışıklarda beklerken ya da alışveriş ederken görmüş olabilirsiniz. Birebir olmasa da sosyal medyada. Zira şu sıralar bu yürüyüşü ve kıyafeti sebebiyle hep gündemde.

İtiraf edeyim ben de ilk videoyu gördüğümde 'ne yapıyor yahu bu kız deli mi ne? Başına bir şey gelecek' dedim. Bu tepkiyi üzerime sıcak kahve dökülse nasıl 'otomatik' olarak vereceksem öyle verdim. Beni bu röportajı yapmaya iten şey de kendi tepkim oldu zaten.
 Bikini üstü, beli açık bir bluz ve evet, alışılmış modellere göre daha minik bir şort var giymiş bir kıza 'uzaylı' muamelesi yaptığımı fark edince daha dürüst olayım onun bu cesaretinden ürktüğümü anladığımda onunla tanışmaya karar verdim. Çünkü bu genç kadının yürüyüşü bize bir şey yapıyor, söylenene göre 'toplumun basılmaması gereken' düğmelerine basıyor, benim gibi o düğmelere sahip olduğundan dahi bihaber olan kişileri bile sarsıyor.

O halde onu çok daha yakından tanımalı, kim olduğunu bilmeli, gözümüzü kaçırmaktansa onun kapkara insanı delecekmiş gibi bakan gözlerinin ta içine bakıp 'ne yapmaya çalıştığını' sormalıyız.
    

- Sen okulda nasıl bir öğrenciydin peki? Ergenlik döneminde nasıldın merak ediyorum...

Ortadoğu Koleji Fen Lisesinde okudum. Naif, sessiz sakin biriydim. O döneme dair şöyle bir anı var kafamda: Kız öğrenciler okula girmeden önce sıraya dizilirdik, yüzlerimiz, etek boylarımız, saçlarımız kontrol edilirdi ve saçlar açıksa mesela zorla toplatılırdı. Yüzlerinde makyaj olanların yüzleri zorla yıkatılırdı, okula ancak öyle 'kabul' edilirdik. O günden beri hep düşünmüşümdür. Eteğinin boyuna, yüzündeki makyaja ya da saçlarına neden kızlar kendi karar veremiyor. Ya da bu saydıklarım neden diğer insanları bu kadar ilgilendiriyor. Rahatsız ediyor diye.

- Bana sorarsan bugün yapmakta olduğun hareketin temelleri de o dönemde atılmış sanki.

Ben aslında çok normal bir şeyi anlatmaya çalışıyorum. Kadın vücudunun korkulacak, ayıplanacak, tehlikeli ya da illegal bir şey olmadığını. Biz kadınların da ne bacaklarımızdan ne popomuzdan yani bedenimizin hiçbir yerinden ve seçtiğimiz kıyafetten utanmamamız gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Çünkü 'utanmaya' zorlanıyoruz. Buna şartlanıyoruz.

- Seni tetikleyen, kıvılcımı yakan özel bir olay yaşadın mı peki?

15 yaşımdayken okulumda bir öğretmen tarafından tacize uğradım.  Kantinde üzerimde gömleğim ve mini okul eteğim vardı. Kadın öğretmen herkesin içinde “bu etekle dışarıda olmaya utanmıyor musun?” dedi. “Hayır, üzerimdeki okul üniforması” dedim. Ardından öğretmen “çok rahatsan eğil o zaman!” dedi. “Böyle bir şey yapmayacağım” deyince de zorla eteğimi açmaya çalıştı. Sert bir şekilde karşı koyarak “hakkında Milli Eğitime şikayette bulunacağım” dedim. Kantinden uzaklaşırken arkamdan erkek öğrencilerin alkış seslerini duydum. “Bravo Hocam, nasıl yaptınız ama…” diyerek öğretmeni alkışlıyorlardı. Sesleri hala kulaklarımda. Sanırım o gün anladım ki hayatımda ya kadın olduğum için utancı ve tacizi kabul edecektim ya da mücadele edecektim. Ben mücadele etmeyi seçtim.

- Sonra ne oldu?

Olayı ailemle paylaştık ertesi gün de okula gittik. O kadın öğretmenin benim yaşımda bir kız çocuğu vardı. Yüzleşmekten kaçtı, yaptığının taciz olduğunu anlayacak, o sorumluluğu alacak durumda değildi. O günden beri ne zaman dışarıda kıyafetini çekiştiren bir kadın görsem yanına gider 'çok güzelsin' derim. Hiçbir kadın vücudundan dolayı utanmamalı.

Bir markette alışveriş yapıyordum ve bir kadın bana doğru eğilip “kadınlar olarak öldürülüyorsunuz ya hak ediyorsunuz” dedi. Ardından da marketin içinde kasadaki çalışana doğru bağırarak “bunların kafasını kesip öldürüyorlar ya hak ediyorlar her şeyi” dedi. Dehşetle hatırladığım en acı deneyimim bu oldu.

- Ve seni en mutlu eden olay?

Caddebostan Bağdat Caddesi’nde yürürken yaşlı bir çift yanıma geldi. Beyefendi “eşiyle fotoğraf çekilip çekilemeyeceğimi” sordu sonra kadınla birlikte fotoğrafımızı çekti. Ardından sohbet ettik. Yürüyüşümün amacını anlattım, bana sarılıp ağlamaya başladı. Meğer onun da kızı iki sene önce öldürülmüş. Üçümüz sokağın ortasında sarılıp ağlamaya başladık. Bu da asla unutamayacağım bir an.

-  Senin teşhirci olduğunu düşünenler de çok. “Bedenini çok beğendiği için yapıyor, 44 beden olsa yapamazdı” yorumunu okudum… Buna cevabını merak ediyorum.

Kadınların açık giyinmesi neden teşhircilik olarak adlandırılıyor anlamıyorum. Bir kadın kapalı giyindiğinde neden kendi seçimi oluyor da, açık giyindiğinde neden bir teşhircilik veya dikkat çekme aracı olarak görülüyor? İkisi de bir seçim değil mi? Kadınlar kapalı giyinirken kendisi için, açık giyinirken neden bir başkası için oluyor? Bir kadın kendi vücudunu sevip öyle görmek istiyor olamaz mı? Kadınların kıyafetleri bu kadar çok tartışma konusu olurken kimse kadınların dönüp ne hissettiğine bakmıyor. Bence hiçbir kadın dışarı çıkarken aynaya bakıp “çok mu fazla oldum ya?” dememeli. Ve bunun beden ölçüleriyle asla alakası yok. İster 0 beden ol ister 44. Sen seni seviyorsun ölçülerini değil. Sen ölçülerinden ibaret değilsin çünkü. 

- Sana telefonda da söyledim. Amacını anlasam da yapma şeklini biraz sert /uç buluyorum.

Evet bu çıkışım biraz sert ancak değişimler keskin hareketlerle yapılır. İnsanlara sert, keskin bir mesaj ilettiğinizde güçlü bir şekilde alırlar ve eve gittiklerinde de gerçekten üzerine düşünürler ve akıllarından çıkmaz. Görsellik akılda kalan bir şey. Kadınlar için yaptığım yürüyüş ve harekette de kıyafetlerimle sert ve güçlü bir mesaj iletiyorum. Yaptığım şeyin hakiki ve güçlü bir yanı var. Bir şeyleri yavaş yavaş, alıştırarak, fark ettirmeden yapmak bana sinsice geliyor açıkçası. Bir şeyi gelecek tepkilerden korktuğunuz için alıştıra alıştıra yapıyorsanız samimi değil, dürüst değil. Bir şey doğruysa doğrudur. İnsanlar bunu kabul etse de etmese de…

- Devam edecek misin?

Kadınların özgürlüğü için yaptığım harekete, yürüyüşlere devam edeceğim. Kadınların yaşamın her alanında sonsuza kadar özgür olması gerekiyor.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?