Buzun cildimize yapışıp yapışmamasını etkileyen ilk faktör, buzun sıcaklığıdır. Evet, su 0 derece Celsius’ta donar ancak buzun sıcaklığı bu noktadan çok daha düşük olabilir.
Buz ne kadar soğuksa, cildinize yapışma ihtimali o kadar yüksektir. Daha sıcak bir buz küpü ise cildinize yapışmaz.
Bu yüzden buz küplerinin sıcaklığı düştükçe, temas ettiği ciltteki nemi hızla dondurur ve yapışma olasılığını artırır.
Cildimize yapışan buzun diğer önemli faktörü ise nemdir. Ellerinizi yıkamamış olsanız bile, cildinizde terleme nedeniyle küçük miktarlarda doğal nem bulunur.
Buz küpü cildimize temas ettiğinde, bu nem anında donar ve yapışmaya sebep olur. İşin püf noktası ise buz küpündeki su moleküllerindeki oksijen ve hidrojen atomlarının, cildinizdeki terin atomlarına bağlanmasıdır.
Hidrojen atomları oldukça güçlü bağlar oluşturur!
Bu yüzden terli ya da nemli ciltle temas eden çok soğuk bir buz, cildimize kolayca yapışabilir. Ancak korkulacak bir durum değil, genellikle birkaç saniye içinde buz erir ve sorunsuzca cildinizden ayrılır.
Peki su, nasıl buza dönüşebiliyor? Aslında bu süreç, basit bir toz parçacığıyla başlıyor.
Su, donma sıcaklıklarına ulaştığında buz kristalleri bu toz parçacıklarının etrafında oluşur. Eğer toz parçacıkları yoksa, su daha da soğuyana kadar buz oluşmaz.
Hatta araştırmalar, suyun toz parçacıkları olmadan -40 derece Celsius’a kadar soğuyabileceğini ama buza dönüşmeyeceğini gösteriyor!
gokce sen olmasan guzel icerik olmicak eline saglik.