Nefes kesici bir hafta sonu geçirdim, arkadaşlar. Urfa öyle güzeldi ki; üstümdeki büyüsü geçmeden sizlere de anlatmak, bu güzelliği paylaşmak, becerebildiğim kadar da kendi gözlerimden göstermek istedim.
Göbeklitepe'yi çok uzun zamandır görmek istiyordum. Nasıl istemem; sonuçta inancın tarihinin ve dolayısıyla da kaynağının bildiğimizden çok çok çok daha geride olduğunun kanıtıydı! Daha tarım yapmaya dahi başmadan önce, toplama-avlama yöntemiyle hayatta kalmaya çalışırken bile inanmışız ve inandıklarımız adına kayaları yerlerinden oynatmışız!
Kısacası; şu dünyada sahip olunabilecek en eğlenceli duygu, merak sahibi biri olarak neredeyse yıllardır 'Göbeklitepe de Göbeklitepe' diye çevremin başının etini yiyordum. Resmi açılışın sık sık ertelenmesi, süren çalışmalara bağlı olarak bazen ziyarete açık bazen ise kapalı olması vesaire vesaire gibi pek çok şeyden dolayı bir türlü gidip görememiştim.
Bu hafta sonu nihayet gördüm :)
On bin yıl önceki atalarımızın yaptığı gibi, kalkıp Gökbeklitepe'ye gittim ve onlar gibi hacı oldum!
Gökçe'den retrosuz dolunaysız ketosuz içerik. Gitmek isteyenler için öncesinde faydalı bilgiler, emeğinize sağlık :) Tarihin ilk adımları gezi planımız.
İşte benim memleketim...
urfalılar misafir severler, sıcak insanlardır, yemekleride ayrı bir güzeldir zaten tarihini anlatmaya gerek yok gidip görmek gerek ama tek üzücü kötü yanı urfa da urfalıdan çok suriyelilerin olması