Büyüleyici Güzelliği, Tarihi ve Hikayeleriyle Kapadokya Gezi Rehberi

Sonbaharda gezilecek yerler listemizde yer alan Kapadokya’dayız bu yazıda sevgili okur. Kapadokya’da gezilecek yerleri ve buraya gideceklere tavsiyeler arıyorsanız doğru yazıdasınız! Dünya Mirası Listesinde, doğal güzellikleri ve tarihin bir arada olduğu Kapadokya’yı benimle keşfetmeye var mısınız?

Kapadokya’nın her bakımdan geçmişi binlerce yıllar öncesine dayanıyor. Bölgede zamanında gerçekleşen volkanik olaylar sonucu oluşan o bölgeye has oluşumları yüzyıllar boyunca rüzgarla birlikte birleşerek bugünkü halini almış. Hitit, Pers, Roma ve Bizans gibi birçok kültüre, devlete ev sahipliği yapan Kapadokya o dönemlerde Hristiyanlık resmi bir din olarak kabul edilmediği zamanlarda bile özellikle mağara kiliseleriyle ve yer altı şehirleriyle erken dönem Hristiyanlık için kutsal bir yer sayılmakta. Kapadokya’da gezilecek yerler temel olarak Avanos, Çavuşin, Ürgüp, Göreme, Uçhisar ve Ortahisar olmak üzere 6 yerleşim yeri oluşturuyor.  Her biri ayrı güzelliklere ve değerlere sahip bu yerleşim yerlerinin hepsini yazmak yerine daha çok ilginizi çekeceğini düşündüğüm yerleri ele aldım. Eğer sizde bahsettiğim yerlerden başka yerleri sevdiyseniz yorumlara bekliyorum.

1. Anadolu’nun En Eski ve En Gizemli Şehri: Derinkuyu Yeraltı Şehri

Kapadokya bölgesinin jeolojik yapısının özelliği sayesinde inşa edilmiş sekiz katlı Derinkuyu Yeraltı Şehri, kalabalık bir topluluğu barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak odalardan oluşmakta. Bölgede bulunan ve yer altı şehrine örnek olan Kaymaklı Yeraltı Şehri'nden farklı olarak Derinkuyu'da bir misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu bulunuyor. Derinkuyu'nun ilk yaşayanların geçmişi Asur kolonilerine kadar uzanmakta olup II. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun zulmünden ve baskısından kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya'ya gelerek buraya yerleştikleri bilinmekte. Zulümden kaçan ilk hristiyanlar kolayca fark edilmemek ve takip edilmesini zorlaştırmak için yeraltı şehirlerini kurmak zorunda kalmışlar. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kaldıkları için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları gibi gereken bölümleri zamanla genişleterek yapmışlar. Birbirine bağlı odalardan oluşan odalar sadece bir kişinin geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlı. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle herhangi bir durumda tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindir bulunuyor. O dönem tamamen güvenlik ve ihtiyaç için zorunlu yapılan bu yer altı şehri şu an birçok dinden insanın ziyaret ettiği bir yer haline geldi.

2. Korkmamanın İmkansız Olduğu Gomeda Vadisi

Rivayete göre Kapadokya perilerin uğrak yeri aynı zamanda iyilik kötülük savaşlarında muharebe alanı olduğu söylenir. Gomeda Vadisi efsanesi de bu hikayelerden nasibini almış bir yer. Vadinin rivayetine göre kötülük iyilikle olan savaşı kaybedince vadinin karanlık mağaralarının derinliklerinde uzun bir uykuya dalmış ve iyilik ne zaman ölürse o zaman uyanacakmış. O yüzden vadinin derin mağaraları, nereye kadar gittiği belli olmayan tünelleri, karanlık ve esrarengizliği bu yüzden daha bir korkutucu geliyor. Gomeda Vadisinde yürüyüş yapacaklara birkaç uyarım var, çalılardan ve ısırganların zarar vermemesi, Bey Deresi’nde ıslanmamak için yedek çorap, uzun kollu giysiler ve  ıslak alanda kaymayacak ayakkabıyı yanınızda bulundurmanız, bir de vadinin muhteşem fotoğraflarını ölümsüz hale getirmek için mümkünse tabi kadrajı geniş bir makine bulundurmanızı öneriyorum. Tabii el feneriniz de yanınızda olsun.

3. En Güzel Gün Batımı: Kızılçukur Vadisi

Kızılçukur Vadisi (Red Valley), Kapadokya’da gün doğumu ve gün batımının en iyi izlenebileceği bölgelerden bir diğeri. Göreme yakınlarında bulunan, kızıl renkte tüf kayalar ve peri bacalarına ev sahipliği yapan Kızılçukur Vadisi kızılın en güzel tonlarına ve manzaraya olması yıl içinde hem yerli hem de yabancı ziyaretçileri kendine çekiyor. Kızılçukur Vadisi, ünlü kızıllığı ile Göreme Milli Parkı’nın tam ortasında bulunmakta. Kızılçukur Vadisi güzelliği ve ünlü gün batımı dışında aynı zamanda Kapadokya‘nın en iyi doğa yürüyüşü ve trekking parkurlarından birisine sahip. Yürüyüş parkuru Çavuşin Köyü’ne kadar yaklaşık 5 km uzunluğunda ve yaklaşık 1,5-2 saat sürüyor. Doğa yürüyüşü sevenler için çok ideal bir bölge ve aktiviteyi yaparken fotoğraflanması gereken en iyi lokasyonlardan birisi olan Kızılçukur Vadisi peri bacalarının en iyi şekilde inceleyeceğiniz bir yer.

4. Manzaraya Aşık Olmaya Hazır Olun: Aşk Vadisi

Diğer adı ile Bağlıdere Vadisi olarak da bilinen bu enfes görselliğe sahip yer adını gerek manzarası gerek atmosferiyle sizi her anlamda aşık edebilir. Kalabalık ve ya yoğun bir hayatın gri renklerinden kurtulmak ve kendinizi doğanın huzur verici kollarına mı istiyorsunuz? İşte doğru adres olan Aşk Vadisi sizi çağırıyor! Aşk Vadisi Kapadokya’da balon turu yapmak isteyenlerin tercih ettiği bir lokasyon.  Hava koşullarının güzel olduğu bir döneme denk geldiyseniz eğer balon turları ile bu bölgeyi kuş bakışı görme lüksüne de sahip olacaksınız. Lüks dediysem abartı değil tabi ki, astronomik balon turlarını maalesef sadece izleyen kısım biziz… Bu vadinin Kapadokya’nın diğer bölgeleri gibi bir hikayesi var. Birbirini seven iki genç iki sülale düşman olsa bile evlenir ve çocukları olur. Ama sülaleler arasındaki düşmanlık hala bitmemiştir ve kocası öldürülen kadın da onun ardından bu vadide intihar eder. Rivayete göre bu iki gencin ölümünden sonra Allah’ın bu vadiye taş yağdırdığı söylenir.

5. Dünyanın En Güzel Kanyonu: Ihlara Vadisi

8 kilometre uzunluğunda, ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde, bünyesinde binlerce yaşam alanı bulunan Ihlara Vadisi, diğer kanyonlardan farklı olarak geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olma özelliğini taşımaktadır. Ihlara Vadisini şekillendiren ve vadiye hayat veren Melendiz Nehri buradaki yaşamın ana kaynağıdır. Vadinin etrafındaki kayaçların kolay yontulur olmasıyla yüzlerce oyma  kilise vadiyi dünyanın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmiş. En önemli oyma kiliseler; Sümbüllü Kilise, Yılanlı Kilise, Kokar Kilise, Pürenliseki Kilisesi, Eğritaş Kilisesi, Direkli Kilise, Saint Georgeus (Kırkdamaltı) Kilisesi, Karagedik Kilisesi, Ala Kilise, Bezirhane Kilisesi, Bahattin Samanlığı Kilisesi ve Batkın Kilisesi (Açıkel Ağa Kilisesi) görülmesi gereken yapılardan. Ama bi uyarım var kiliselerin içinde fotoğraf çekmek kesinlikle yasak.

6. Şans Eseri Bulunan Sobesos Antik Kenti

Bu antik kent özellikle kazı yapılarak değil şans eseri bazı kalıntıların fark edilmesiyle ortaya çıkmış. Bu kalıntılar incelendiğinde bölgede bir antik kent olduğu anlaşılmış. Kapadokya Sobesos Antik Kenti kazı çalışmaları hala devam eden, 6. yüzyıla ait bir yerleşim alanı olup ilk keşfedildiğinde Kapadokya krallığının başkenti olduğu zannedilmiş. 2002 yılında yeniden başlayan kazı çalışmalarında çok ciddi aşama kat edilerek Sobesos Antik Kentinin isminin Roma ve Bizans döneminde Swassa olarak anılan şehir olduğu anlaşılmış. Antik şehrin özellikle 500 yıllık tarihi olan mozaikler çok dikkat çekmekte. Bu mozaiklerde Sivastika, Haç ve Meander motifleri oldukça dikkat çekici.

7. Zelve Açık Hava Müzesi

Üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, Kapadokya bölgesinde peribacalarının en yoğun bulunduğu yer. Doğa ananın özenle yarattığı güzelliklerden biri olan bu alan IX. ve XIII. yüzyıllarda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi olup, papazlara verilen ilk dini seminerler bu yörede gerçekleştiği bilinmekte. Vadideki en önemli kiliseler olan Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseleri İkonoklastik dönem (728-842) öncesinde yapıldığı biliniyor. Burada ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekanı bulunmakta. Vadide ayrıca manastırlar, kiliseler, yerleşim yerlerinin yanı sıra tünel, değirmen gibi yapıları görebilirsiniz.

8. Hüzünlü Bir Hikaye: Üç Güzeller

Annesinin yanına sokulmuş bir çocuk ve ailesinin yanı başında duran bir babayı andıran irili ufaklı üç peribacası Kapadokya’nın en meşhur yeri dersem pek abartmış olmam. Peki, Üç Güzeller’i diğer peribacalarından ayıran ve bu kadar ünlü yapan efsaneyi duydunuz mu? Hikayeye göre, Kapadokya’da peri padişahının güzel kızı bir çobana âşık olmuş. Peri padişahının tüm karşı çıkmasına rağmen kızı çobana kaçmış ve evlenmişler. Zaman içinde bir de çocukları olmuş. Peri padişahı ise bu haberi aldığında daha çok öfkelenmiş ve çoban ile kızını bulması için askerlerini göndermiş. Peri padişahının kızı uzaktan onlara doğru gelen askerleri gördüğünde Tanrı’ya yalvararak ailesinin birbirlerinden ayırmaması için dua etmiş. Masal bu ya dileği kabul olmuş ve üçü peribacasına dönüşerek sonsuza kadar bu şekilde bir arada kalmışlar. Buraya her gelenin mutlaka hatıra fotoğrafı çektirdiği Üç Güzeller’de mutlaka siz de fotoğraf çekinmelisiniz.

9. Kapadokya’nın En Yükseği: Uçhisar Kalesi

Uçhisar Kalesi, Kapadokya’dan Erciyes ve Hasan Dağı’nın birlikte görüle­bileceği tek yer. Roma döneminden beri oyularak içine çok sayıda oda, ev, sığınak, depo, sarnıç, mezar, mahsen, yapılan kale aynı zamanda Arap akınlarına karşı önemli bir savunma noktası olmuş. Kalenin üst tarafında saldırganlara karşı savunma amaçlı büyük taş gülleler bulundurul­muş. Hem bir gözetleme kalesi hem de savunma kalesi ola­rak kullanılan Uçhisar Kalesi, Selçuklu ve Beylikler döneminde de önemini korumaya devam etmiş. Uçhisar Kalesi yapı olarak birbirine bitişik iki sivri peribacasından oluşmaktadır. Halk arasında büyük peribacasına “Ağanın Kalesi”, kü­çüğüne “Çavuşun Kalesi” denilmekte.

10. Bir Mezarlıktan Fazlası: Temenni Tepesi

Temenni Tepesi’nde bulunan tarihi kalıntılar özellikle de taka mezarlarında yapılan incelemeler üzerine tepe aslında antik çağda kutsal sayılan yerlerden biriymiş ve insanlar buraya gömülmek istermiş. Tepede bulunan taka mezarlar kayaya bilinenden daha derin kazılan ve mezar kapasitesini artırmak için raf gibi kazılmış oyuntulara da ikişer kişi gömmek için yapılmış mezarlar olup, 5 kişiyi alabiliyormuş. Temenni Tepesi’nde Kılıçarslan Gazi Türbesi ve Anıt Mezarları olarak anılan bu türbenin Türbede 13. Yüzyılda Ürgüp’te öldürülen Selçuklu Sultanı IV. Rükneddin Kılıçaslan, mezarda ise III. Alaeddin Keykubat’ın yattığı söylense de, mezarlar aslında anılarına saygı olarak yapılmış ve naaşları Konya’ya gömülmüş. Kılıçarslan Gazi Türbesi’nin mermer, çivit mavisi kitabesi günümüzde Ürgüp Müzesi’nde sergilenmekte, merak edenler müzeyi ziyaret edebilir.

11. Adına Münhasır: Güvercinlik Vadisi

Adını bölgede bulunan güvercin yuvalarından alan vadi Uçhisar ve Göreme arasında bulunuyor. 9. Yüzyılda bölgede başlayan güvercin yetiştiriciliği ile beraber burada yaşayanların dikkatini çeken bir başka durum üzüm yetiştiriciliğinde güvercin gübresinin çok faydalı olduğu. Bu nedenle bugün bile göze çarpan kayadan oyma yuvalar tarım işçilerinin verimini artırabilmek adına evler yerine vadiyi seçmesine sebep olmakta. Sadece tarım alanında değil, aynı zamanda kilise duvarlarını renklendiren çizimlerin ve desenlerin renklerini koruyabilmek, fresklerin sağlam kalmasını sağlayabilmek adına da güvercin gübrelerinin kullanıldığı söyleniyor. Günümüzde de hala çeşit çeşit güvercinlerin vadide son derece izlemesi keyifli bir manzara oluşturdukları siz de görebilirsiniz.

12. Bir Garip Müze: Saç Müzesi

Dünyanın en tuhaf müzelerinden birisi kabul edilen Saç Müzesi Kapadokya Avanos tarafında bulunuyor. Tuhaf mekanlara merakınız varsa kesinlikle görülmesi gereken bir yer. MÖ 3000'den beri Avanos, Kızıl Nehir'in mineral bakımından zengin çamurundan yapılan yüksek kaliteli çanak çömlekleriyle tanılıyor ancak son yıllarda kasaba yetenekli Türk çömlekçisi tarafından oluşturulan eşsiz bir saç müzesiyle anılıyor. Müzenin hikayesi 30 yılı aşkın bir süre önce Galip'in arkadaşlarından birinin Avanos'tan ayrılmak zorunda kalması ve çok üzüldüğü zaman arkadaşının ona kendisinden bir hatıra bırakmak için saçından bir parça kesip vermesiyle başlamış. O zamandan beri, evini ziyaret eden ve hikayeyi duyan kadınlar ona saçlarından bir parça iletişim bilgilerini ve adreslerini yazarak müzeye destek olmuşlar. Yıllar boyunca dünyanın dört bir yanındaki kadınlardan 16.000'den fazla farklı renkte saç buklesinden oluşan etkileyici bir koleksiyonu böyle oluşmuş.

13. Hayal Gücünün Sınırının Olmadığı Yer: Devrent Vadisi

Hayal Vadisi olarak da bilinen Devrent Vadisi (Imagination Valley), Kapadokya‘nın en ilginç peri bacalarının bulunduğu bir yer olarak biliniyor. Bu ismi almasının sebebi burada bulunan peri bacalarının daha çok hayvan ve insan şekillerine benzetilmesi nedeniyle Hayal Vadisi adını almış.

Kapadokya ile ilgili şu içerikler de dikkatinizi çekebilir;

Büyüleyici Görünümü ile Gözlerimizden Kalpler Çıkartan Kapadokya ile İlgili İlginç Bilgiler
Mağara Otel Rehberi: Kapadokya'nın Kendine Özgü Konsepti Mağara Oteller Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan