Ufkum açıldı! 😱
Ufkum açıldı! 😱
İnsanlık tarihindeki en ünlü ve zengin imparatorluklardan bahsederken Mezopotomya'yı eklemeden geçemeyiz tabii. Mezopotomya birleşik bir imparatorluk değildi, Sümerler, Persler, Babilliler, Asurlular ve Akadların içeriyordu. Mezopotomya birçok medeniyetin temelini oluşturdu. Mezopotomyalılar, dünyaya birçok yeni icat kazandıran bir toplumdu.
Antik çağlarda bir imparatorluğun serveti, kontrol ettiği toprak miktarı ve yönettiği insan sayısı ile ölçülüyordu. Bu yüzden, Roma İmparatorluğu'nun ne kadar büyük bir serveti olduğunu düşünemiyoruz bile. Roma bir medeniyeti fethettiğinde tüm kaynaklarına ve mallarına el koymuştur. Tarihçiler, Roma İmparatorluğu'nun 2. yüzyılın ortalarında gücünün zirvesindeyken 65 milyon kişiyi yönettiğini tahmin ediyorlar. Bu da o zamanki dünya nüfusunun %21'ini oluşturuyor! Fortune, Roma'nın gücünün zirvesinde küresel ekonomik çıktının %25 ila %30'undan sorumlu olduğunu tahmin ediyor.
Yukarıda belirttiğimiz gibi antik çağlarda bir imparatorluğun gücü ve serveti yönetiminde olan insan sayısıyla ölçülüyordu. Guinness Dünya Rekorları'na göre, Pers İmparatorluğu, MÖ 480'de 49.4 milyon kişiyi yönetti. O zamanlar Dünya'da 112 milyondan biraz fazla insan olduğu tahmin ediliyor. Bu da o zamanki dünya nüfusunun % 44'ünün Pers İmparatorluğu'nun yönetiminde olduğunu gösteriyor. Tarihçi Frank L. Holt, Büyük İskender bu imparatorluğu fethettiğinde de onun yönetimine geçen altın, gümüş ve buğdayın çok büyük miktarlarda olmasının Perslerin zenginliğini gösterdiğini söylüyor.
2002'de Nature dergisi, antik Mısır'daki ekonomik durumu ve eşitsizliği ortaya çıkaran bir rapor yayınladı. Görünüşe göre antik Mısırlıların büyük çoğunluğu çok fakirdi. İmparatorluğun hayal bile edilemeyecek kadar büyük olan serveti, neredeyse yalnızca firavunlar, rahipler ve daha az ölçüde, yazarlar, mimarlar, mühendisler ve diğer ayrıcalıklı esnaf arasında sosyal piramidin tepesinde yoğunlaşıyordu. Mısır'ın muazzam zenginlikleri, bugün hala ayakta duran piramitlerde bulunan firavunların hazinelerinde de görülüyor.
Roma İmparatorluğu, Doğu Roma ve Batı Roma olarak ikiye bölündükten sonra Batı Roma karanlık çağlarda yıkıldı ve bundan sonra sadece Bizans İmparatorluğu olarak tanınan Doğu Roma geç antik çağdan ortaçağ dönemine kadar gelişmeye devam etti. Bizans İmparatorluğu'nun Batı Roma yıkılırken ayakta kalmasının nedeni imparatorluğun muazzam zenginliği ve istikrarlı, çeşitli ekonomisiydi. Para birimi, para sistemi, vergi sistemi ve gelişmiş kredi ağlarının hepsi Batı'nınkinden çok daha üstündü.
Babürler, avantajlı coğrafyalarını küresel ticaretin bir kavşağı haline getirmek için kullandılar. Doğu ile Batı arasında para alışverişi olduğunda paranın kendi bölgelerinde el değiştirmesini sağlamak için önemli vergileri kaldırdılar ve yollara, nehir yollarına ve limanlara yatırım yaptılar. Fortune'a göre, Babür İmparatorluğu, 1700'de gücünün zirvesinde olduğu zamanlarda dünyanın toplam ekonomik çıktısının tahmini olarak dörtte birini oluşturuyordu.
10. yüzyılın sonlarından 13. yüzyılın sonlarına kadar Song Hanedanlığı döneminde Çin, dünyadaki en gelişmiş uygarlıktı. Hanedanlığın bilime, sanata, mühendisliğe, savaşa, matbaaya, denizciliğe ve keşfe katkıları bugün hala bilinmektedir. Fortune, Song Hanedanı'nın o zamanlar dünyanın toplam ekonomik çıktısının % 25 ila %30'unu oluşturduğu tahmininde bulundu.
Dünya tarihinde birçok zengin imparator ve yönetici olmuştur. Örneğin, Augustus Caesar'ın şu anki değeriyle 4.6 trilyon dolarlık bir serveti kontrol ettiği hesaplandı. Fakat, bir Batı Afrika imparatorluğu olan Mali İmparatorluğu'nun yöneticisi Mansa Musa o kadar zenginmiş ki serveti tam olarak hesaplanamıyor bile. Sadece tahmin edilebiliyor.
İspanya İmparatorluğu, Christopher Columbus'un keşiflerinde maddi destek verdi. İspanyol İmparatorluğu, Aztek ve İnka imparatorluklarını fethetti ve neredeyse ortadan kaldırdı. Doğal olarak, elde ettikleri ganimetlerini İspanya'ya gönderdiler. Altın yüklü birçok geminin olduğu biliniyor. Bu ganimetleri taşıyan bir İspanyol hazine kalyonunun enkazı 2015 yılında keşfedildi. 1708'de Karayip Denizi'nin dibine batan San Jose isimli bu tek geminin içinde altın, gümüş, değerli taşlar ve 17 milyar dolara yakın değerde bir hazine bulundu.
1800'lerin sonlarında gücünün doruğunda olduğu dönemde Britanya İmparatorluğu, Kuzey Amerika'nın yarısını, Orta ve Güney Amerika'nın kıyı şeritlerini, Afrika'nın büyük alanlarını, Avustralya'nın tamamını ve tüm Hint yarımadasını kontrol ediyordu. En büyük sınırlara ulaştığı dönemde coğrafi olarak, şimdiye kadarki en büyük imparatorluk olan Britanya İmparatorluğu, dünya kara kütlesinin %25'ini ve dünya nüfusunun %23'ünü kontrol ediyordu.
1453'te Fatih Sultan Mehmet'in Bizans İmparatorluğu'nun başkentini fethetmesiyle Osmanlı bir imparatorluk haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu, o zamanlar imparatorlukların ve genel olarak dünyanın standartlarına göre inanılmaz derecede hoşgörülüydü. Büyüklüğünün yanı sıra, imparatorluğun inanılmaz zenginliği gayrimenkullerinden geliyordu. Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa ile Asya arasındaki kara ve su yollarını ve aralarında gerçekleşen tüm ticaret ve seyahatleri kontrol ediyordu.
Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Güzel bilgiler lakin Mezopotamya'nın listede olması yanlış.
1920lerdeki Osmanlı'da borç, sefalet içindeydi. Bence tarih verilmeli. Adamlar 1918de Viyana kapılarına dayanıyordu ki Atatürk Osmanlıyı yıktı zannediyor(devrim yaptı. Devlet aynı devlet).