İçeriğime başlamadan önce sizleri uyarmam gerekiyor: burada bahsedeceğim şeyler şehir efsaneleri değil. ''Efsane'' kelimesini aslında doğru anlamında kullanıyorum. Gerçek olmayan, ama bir şekilde inandığımız ya da doğru kabul ettiğimiz şeyler. Ama bu efsaneler o efsaneler değil.
Örneğin yaya alt geçitlerinin pratik olduğuna, geniş caddelerin ve yolların trafiği azalttığına, toplu taşımanın etkili olmadığına dair efsaneler. Bunlara inanan insan sayısı oldukça fazla ve bunun neticesinde de yerel yönetimler tam olarak bu çözümlere yöneliyor, verdiğimiz vergilerle şehirlerimiz daha korkunç hale geliyor ve sadece oturup izlemekle kalıyoruz. Ülkemizde bu konuda yapılan araştırmalar ve çalışmalar varsa bile çok yetersiz ve gözlemleyebildiğim kadarıyla vatandaşa neredeyse hiç ulaşmıyor. Ancak bu gerekli bilgilerin var olmadığı anlamına gelmez. Bu tür konularla ilgili dünya çapında binlerce araştırma mevcut ve bu bilgileri derleyen sevgili arkadaşım İlya Varlamov'un da izniyle sizler için şöyle bir özet çıkardım. Araştırmada kullanılan tüm kaynakları ve çevirdiğim videonun linkini aşağıda paylaşacağım. Haydi şimdi hep birlikte bilgilenelim.
İçerik gibi içerik.
Orhan Mevlütoğlu, bir araştırma da şunun için yap: İnternette haber okuyan insanlar bır haber için en fazla kaç sn ayırıyorlar. Bir içerikte kaç kelimeden sonrası okunmuyor?
bizdi bisiklet kullanımı yaygın olsa inanın bu kadar trafik yoğunluğu olmaz keşke insanlarımız bisikleti küçümsemeyip kibrine yenik düşmeseler