Araştırmacılar, evreni yaratan Büyük Patlama'dan sonra oluşan ilk galaksilerin erken dönemlerinde oldukça yavaş döndüklerini ama daha sonra yaşlandıkça dönme hızlarının arttığını tespit etti. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Araştırmacılar, evreni yaratan Büyük Patlama'dan sonra oluşan ilk galaksilerin erken dönemlerinde oldukça yavaş döndüklerini ama daha sonra yaşlandıkça dönme hızlarının arttığını tespit etti. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Bu gök ada, Dünya'dan yaklaşık 120 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve kütleçekimsel olarak bağlı bir gökada grubu olan NGC 691 gökada grubunun adaş bir üyesi. Hubble, çeşitli filtreler kullanarak NGC 691 gibi objeleri gözlemliyor. Her filtre, yalnızca belirli dalga boylarındaki ışığın Hubble'ın WFC3 aygıtına ulaşmasına izin verir. Farklı filtrelerle toplanan görüntüler, hangi rengin hangi filtreye en uygun olduğu konusunda kararlar verebilen uzman görsel sanatçılar tarafından renklendirilir. Bireysel filtrelerin renkli görüntüleri birleştirilerek, görüntüsü çekilen astronomik nesnelerin tam renkli görüntüleri oluşturulabilir. Bu süreç sayesinde, bu nesnelerin doğası ve görünümü hakkında çok iyi bir fikir edinebiliriz.
Bu gök ada, dönüş hızı bazında şimdiye kadar bulunan en genç gök adadır ve mevcut gök adalardan çok daha yavaş döner. Eğer 'galaksilerin dönmesi' konusunda kafanız karıştıysa açıklamış olalım: Evrende bulunan tüm galaksiler kendi etraflarında, tipik olarak inanılmaz hızlarda dönerler. Örneğin Samanyolu galaksisi saniyede 200 kilometreden fazla bir dönüş hızına sahiptir. Ancak gökbilimciler, galaksilerin nasıl bu hızlara çıkabildiğini hala anlamıyorlar. Bunu bilmenin tek yolu, kozmik zaman boyunca galaksilerin ölçümlerini yapmak ve bir galaktik evrim haritası oluşturmak.
Adı MACS1149-JD1 olan bu gök ada o kadar uzakta ki, ışığı normalde görülemeyecek kadar zayıf. Ancak bu galaksiden gelen ışık, bize doğru gelirken dev bir galaksi kümesinden geçiyor ve bu kümenin kütleçekimsel merceklemesi MACS1149-JD1'in ışığını bizlere daha kuvvetli gösteriyor. MACS1149-JD1, evren sadece 500 milyon yaşındayken oluştu ve bu da onu bilinen en genç galaksilerden birisi yapıyor. Ekip, galaksinin diskindeki iyonize oksijeni incelemek için ALMA'yı kullandı. Daha sonra gözlemlerle karşılaştırmak için galaksinin diskinin boyutuna ve dönme hızına ilişkin bir model geliştirdiler. Sonuçlarını ise yakın zamanda The Astrophysical Journal Letters'da yayınlanan bir makalede bildirdiler.
Bu, 100 bin ışıkyılından daha geniş olan Samanyolu galaksisinden çok daha küçük. Ayrıca MACS1149-JD1'in saniyede sadece 50 kilometre hızla, yani Samanyolu'nun dönüş hızının dörtte birinden daha yavaş döndüğünü buldular. Ortak yazar olan Akio K. Inoue, “JD1'in dönüş hızı, daha sonraki dönemlerdeki galaksilerde bulunandan çok daha yavaş ve bu da JD1'in dönme hareketini geliştirmenin erken bir aşamasında olduğunu bizlere gösteriyor” diyor. Bu sonuçlar, galaksilerin küçük oluştuklarını ve ilk dönemlerinde yavaş döndüklerini gösteriyor. Sonra milyarlarca yıl içinde daha fazla madde biriktirip dönme hızlarını arttırıyorlar. Ekip, kozmik zaman boyunca galaksilerin dönüş hızları hakkında daha fazla araştırma yapmak için James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanmayı umuyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!