'Bu yıl olan her iki deprem Kuzey Marmara’da beklenen büyük depremlerin ayak sesleri değildir. Bu bölgede beklenen 6,9 ile M7,1lik deprem olmadan önce altıya varan hatta 6,2 ye varan uyarıcı depremler olacaktır. Bu küçük depremler Tekirdağ kolunun gerginlik biriktirmekte olduğunu göstermektedir. Ne var ki önce İstanbul kolunun mu yoksa Tekirdağ kolunun mu kırılacağını bilmiyoruz.
Benim kestirme algoritmama göre henüz Kuzey Marmara depremi için onlarca yıl vardır.
Kaçışma gerek yok.. Her ne kadar bu konuda Sayın İSTANBUL VALİSİ karar verme yetkisine sahip olsa da, okulların, spor müsabakalarının, etkinlikleri durdurulmasına gerek yoktur.
Bu depremden sonra oluşan artçı depremler bir hafta on gün sürebilir. Kaçışma gerek yok. Böyle bir depremden sonra daha büyük bir deprem geleceğini öngörmek bilime aykırıdır.
İstanbul’daki niteliği 6,4’e kadar büyüklüğe dayanıklıdır.
Şu bir gerçek ki günümüzde Türkiye’nin en büyük sorunu deprem değildir. Deprem sorunun çözümü için sağlam yerde sağlam yapıda oturmak gerekir. İstanbul gibi bir yerde sağlam yerde sağlam yapıda oturmanın aylık bedeli 40 ile 60.000 TL’den başlamaktadır. Asgari ücretin 22.000 TL olduğu ülkemizde yurttaşlarımızın yüzde 50’den çoğunun sağlam yerde sağlam evde oturma seçeneği yoktur.
Kısacası ekonomik çöküş, geçim sıkıntısı çözülmeden Türkiye’de deprem sorunu çözülemez.
Söylenecek söz çok, ancak bu kadarı ile yetinmek zorundayım.
Tüm yurttaşlarıma esenlikler diliyorum.'
5 büyüklüğündeki depremden sonra artçılarla beraber 36 sarsıntı daha oldu, soru şu; tehlikeli olanı atlattık mı?