Dünyanın en büyük askeri dehaları arasında sayılan Büyük İskender sayısız askeri zafere ulaşmış ve 33 yaşında beklenmedik şekilde hayatını kaybetmiştir. Peki, tarihin gelmiş geçmiş en ünlü isimlerinden olan Büyük İskender kimdir? Büyük İskender'in hayatına dair merak edilenler; nerede doğdu, kaç yaşında ve nasıl öldü?
İşte bilinmeyenleri ile Büyük İskender'in hayatı...
Makedonya Kralı Büyük İskender tarihin gördüğü en büyük imparatorlarından biri kabul edilir. Büyük İskender, M.Ö. 356’da Makedonya’nın Pella şehrinde dünyaya gelmiştir. Makedonya krallığının varisi, kral II. Philip’in oğludur. Babası II. Flip annesi Olympias'tır. İskender'in Eski Yunanca olan ana dilindeki adı III. Aleksandros'tur.
20 yaşında babası II. Filip'in yerine tahta geçmiş ve krallığın daha önce hiç görülmemiş sınırlara ulaşmasını sağlamıştır. Güneybatı Asya ve Kuzeydoğu Afrika'da büyük askeri zaferler elde etmiştir. 30 yaşına geldiğinde ise Yunanistan'dan Kuzeybatı Hindistan'a kadar uzanan bir imparatorluk kurmuştur. Büyük İskender'in kurmuş olduğu bu imparatorluk, antik çağın en büyüğüdür.
Büyük İskender'in henüz gençlik yıllarındayken ünlü filozof Aristoteles'ten felsefe dersleri aldığı bilinmektedir. Ayrıca tıp ve bilime de oldukça ilgilidir. Tahta çıktığı ilk yıllarını Trakya, Thebes, İlirya ve Teselya’daki kargaşaları çözerek geçirmiştir. Ardından Pers İmraparatorluğu'nu ele geçirme hedefinde olan İskender, Pers ordularıyla ilk kez Granikos Savaşı'nda karşı karşıya gelmiştir.
Böylece İskender için Batı Anadolu'nun kapıları da açılmıştır. Batı Anadolu'nun fethini tamamladıktan sonra, MÖ 333 ilkbaharında Akdeniz kıyı yolunu izleyerek Perge'ye ulaşmış ve Perslerle ikinci çarpışmasını da İssos'ta gerçekleştirmiştir. Savaş, Pers İmparatoru III. Darius’un kesin yenilgisiyle sonuçlanmıştır.
Pers şehirlerini kolayca elde etmesine karşın, Tiros (Sur) önünde beklemediği sertlikte bir direnişle karşılaştı. Suriye’yi Parmanion’a bırakıp güney yönüne ilerleyen İskender, Gaza’da (Gazze) yaşanan direnişi bitirdikten sonra, MÖ 332’de Mısır’a girdi. Burada halk tarafından kurtarıcı olarak görülen İskender, İskenderiye kentini kurdurdu. MÖ 330’da Media’ya girdi, fethettiği bu son toprakların ardından, Yunan askerlerinin ülkelerine geri dönmesine izin verdi.
Büyük İskender, Babil'i imparatorluğunun başkenti olarak ilan etmeyi ve Arabistan'ı da ele geçirmeyi planlıyordu. Ancak erken ölümü sebebiyle bu planlarını hayata geçiremedi.
Büyük İskender henüz 33 yaşındayken, MÖ 323 yılında hastalanmış ve Babil Sarayı'nda ölmüştür. Cenazesinin önce Memfis'e, oradan da İskenderiye'ye götürüldüğü ve burada altın bir tabuta konduğu bilinmektedir. Ölmeden önce bu kadar büyük bir imparatorluğu kime bıraktığı sorulmuştur. Cevabının ise 'en güçlünüze' olduğu söylenmektedir. Büyük İskender'in mezarının nerede olduğu tam olarak bilinmemektedir.
Büyük İskender, kısa süren hayatına rağmen antik çağın en büyük imparatorluğunu kurmuştur. Tam 12 yıl boyunca hükümdarlık yapmıştır. İskenderin ölümünden sonra imparatorluk 4 parçaya ayrılmış ve Cassander Yunanistan'a, Creatus ve Antigonos Batı Asya'ya, Selevkos Doğuya, Ptolemaios ise Mısır'a hükümdar olmuştur.