Mal, mülk, şan, şeref mi; doğa ve huzur mu?
Mal, mülk, şan, şeref mi; doğa ve huzur mu?
Kaynak: Diogenes Laertios, Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri, 2003
Devlet bankasından sorumlu bir banker ve aynı zamanda kuyumcu olan baba Hakesios sahte para basmak suçu nedeniyle Diyojen ile birlikte Sinop'tan sürülür. Baba-oğul Atina'ya gelirler ancak birer sürgün oldukları için hakları ve gelirleri yoktur, yoksul bir yaşam sürmeye başlarlar. Hatta bir gün açlık Diyojen'e öyle tak eder ki gördüğü bir farenin ardından şöyle seslenir: “Hele bak bu hayvan Atinalıların mutfağına girmeyi biliyor da ben onların sofralarına oturamamak talihsizliğindeyim!”
Ve tam da bu sıralar Sokrates'in öğrencisi olan Antisthenes'in doğaya uygun yaşamak ile ilgili düşüncesini duyar. Antisthenes çoktan ders vermeyi bırakmış ve kendince yaşamaya dönmüştür. Ancak Diyojen ısrarcıdır ve filozoftan hocası olmasını ister. Hatta o kadar ısrar eder ki Antisthenes, Diyojen'i sopayla kovalamak zorunda kalır. Bunun üzerine Diyojen başını uzatır ve şöyle der: “Vur, konuştuğun sürece beni kovabilecek kadar sert bir sopa bulamayacaksın!”
Kinik ya da halkın verdiği ad ile köpeksi okulun kurucusu her ne kadar Antisthenes ise de onu uygulamaya geçirerek meşhur eden Diyojen olur. Kinik felsefeye göre insanı mutsuz eden şeyler: mülkiyet, aile, din, değer ve yargılardır. İnsan bütün bunları yadsıyıp kendi kendisine yetebilirse erdemli ve mutlu biri olabilir. Bir örnek verecek olursam: Bir tahta maşrapası olan Diyojen bir gün eliyle su içen bir çocuk görür ve şöyle der: “Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti.”
Bu eleştirilerden bir Atinalı olarak ünlü filozof Platon da nasibini alır. Kendisine 'Çılgın Sokrates' diyen Platon'un Akademi'sini bir zaman kaybı olarak gören Diyojen bunun yanında onu siyasete yakın olmakla eleştirir. Diyojen'e göre bir filozofun erdemini siyaset alanında koruyabilmesi oldukça güçtür. Bir gün -doğruluğu kuşkulu olmakla birlikte- Platon yeşillik yıkayan Diyojen'i görür ve şöyle der: 'Dionysos'un hizmetinde olsaydın şimdi yeşillik yıkamazdın.' Diyojen'in cevabı ise şöyle olur: 'Sen de yeşillik yıkasaydın, Dionysos’a hizmet etmezdin.'
Kölelere hangi işi daha iyi yaptığını soran korsanlar bir bir cevaplarını alırken Diyojen'in cevabı oradaki Xeniades'i etkiler ve o, Diyojen'i çocuklarına öğretmenlik yapması için satın alır. Böylece Diyojen'in hayatının da sonlanacağı ve Büyük İskender ile karşılaşacağı Korint şehrine yolculuğu başlar. Ha unutmadan şu cevabı verir Diyojen korsanlara: “Çok iyi efendilik yaparım, beni efendisi olarak almak isteyen varsa gelsin.”
Hükümdar, ününü duyduğu Diyojen'den de aynı davranışı bekler. Bu arada İskender, tarihin en önemli filozoflarından Aristoteles'in öğrencisidir ve bu yüzden felsefeye ve filozoflara çok değer verir. Neyse, beklediği gibi olmaz ve Diyojen onun ayağına gitmek yerine Kraneion banliyösünde güneşlenmeyi yeğler. Bunun üzerine Büyük İskender, Diyojen'in ayağına gider ve ona bir dileği olup olmadığını sorar. Diyojen'in güneşi işaret ederek bu soruya vermiş olduğu muhtemel iki cevap şöyledir: 'Benden bana veremeyeceğin şeyi esirgeme.' ya da 'Gölge etme!'
'Babanın kemiklerini arıyorum ama onları bir kölenin kemiklerinden ayıramıyorum.' İki hikayede de Diyojen oldukça cesur öyle değil mi? Neyse, İskender'in maiyetindekiler bu cevaplarla şok olup işi şakaya vurmak isterler ancak imparator, Diyojen'in söylediğinde, felsefesinde ve felsefesini yaşama aktarmasında oldukça ciddi olduğunun farkındadır. Ve dönüp yanındakilere şöyle der: 'İskender olmasaydım Diyojen olmak isterdim.' Rivayete göre bunun altında kalmak istemeyen filozofumuz ise diyaloğu şöyle tamamlar: 'Diyojen olmasaydım da Diyojen olmak isterdim.'
biraz fakir edebiyatı yapmış diyojen. kader onu yoksullukla yoğurduğu için hep bu garibanlık güzellemesi yoksa atinalı zengin bir ailenin çocuğu olsaydı üniversiteyi amerikada, mastırını ingilterede ve yaz tatillerini maldivlerde yapar hayatını en güzel şekilde yaşardı. zaten fareyle ilgili konuşmasında oda kaderinin talihsizliğinden bahsetmiştir. insanların dünya görüşlerini kaderlerinin onlara sunduğu yaşam koşulları belirler.
o dönemim insanlarına verdiği cevaplara göre 82 yaşına kadar iyi yaşamış valla
Harika bir içerik, teşekkürler!