Evlerimiz dışarıdayken kendimizi atmak için saatleri saydığımız bir numaralı konfor alanlarımız. Barınmamızın yanında huzuru da bulduğumuz evlerimizde faturalar peşinde koşturduğumuz bir düzenimiz var. Ama bu düzene uymayıp kendi düzenini doğa içinde yaratanlar da var.Onlar şehrin hayatından kaçıp huzuru doğada bulan insanlar. Denizin dibinde, tepenin üzerinde, bir vadide ama ille de doğanın içinde minicik evlerinde yaşayan bu insanların değişim hikayelerini karşınıza getiren bir yapım var.Belki siz de onlardan biri olacaksınız ve ihtiyacınız olan kıvılcımı bu belgeseldeki bölümlerde bulacaksınız.Yolun, elektriğin, suyun olmadığı bir yerde yarattığı cennet hayatı anlatıyor.Olmayan şartlarını zorlayarak sonunda sörf öğrenmeyi başarıyor, hatta dünya çapında bir eğitmen oluyor. Bugün bir karavanda yaşıyor, ders veriyor, bir yandan minicik bir alanda tarım bile yapıyor.Evinin enerjisini güneşten alıyor. Onun amacı anlamlı, hikayeli bir hayat...
yalnizsaniz 5m2 diyelim hadi ama, özgürlük istediğinizi yapabilmek değil, istemediğiniz şeyleri yapmak zorunda olmamaktır bu da var. Yani 300m2 dahi yeterli olmayabilir bu hususta..