İşte bu faiz geliri, enflasyona endeksli tahvillerin “yeniden” ihracından elde ediliyor. Hazine, bırakın sorumlu bir şekilde gelecek nesillere sahip çıkmayı, 2019’dan bu yana yukarıda açıkladığım muhasebe mucizesinden bir “cinlik” yaparak kısa vadeli olarak faydalanmayı tercih ediyor.
Hazine borç stokunda ihraç fiyatı olan 100 TL’den takip edilen enflasyona endeksli tahvili, belli bir süre sonra aynı vade ve kuponla yeniden ihraç ediyor. Örneğin ihraçtan 1 yıl sonra enflasyonla şişerek piyasa fiyatı 160 TL’ye gelmiş tahvili bankalara 160 TL’den satıyor. Hazine bu satışı yaptığı anda borç stokuna 100 TL ilave ederken, 60 TL de “faiz geliri” elde ediyor. Tabii ki vade geldiğinde hem bugün gelir olarak yazdığı 60 TL’yi hem de vadeye kadar bunun üstüne birikecek enflasyon farkını ödeyecek.
Böylece Hazine borçlanırken bugün yüklü faiz geliri yazıyor, ancak gelecek nesillere acısı sonradan çıkacak yüklü faiz giderlerini de miras bırakıyor.
Kısa vadede rahatlama yaratıp uzun vadede felakete yol açan finansal mühendislik uygulamalarının bir örneğini enflasyona endeksli tahvil ihraçlarında da görüyoruz.
Kaynak
Milletin bütçesinde açık artıyor, hükümetin keyfi yerinde. Kıçında yaprakla gezen afrika kabileleri bizden daha rahat amk