Bursa'da Mutlaka Gezilip Görülmesi Gereken 14 Yer

Bursa, Bursa ilinin kent merkezi, Türkiye'nin büyük metropol kentlerinden ve en çok nüfusa sahip 4. şehridir. Ekonomik açıdan Türkiye'nin gelişmiş kentlerinden biri olan Bursa doğal ve tarihsel zenginlikleriyle de önem taşır. Bursa'da en çok Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş dönemine ait tarihî eserlerin bulunmasının sebebi ise, Bursa'nın Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olmasıdır. Bursa alışveriş merkezleri, parkları, müzeleri ve çarşısıyla bölgede öne çıkar. Ayrıca Bursa Marmara bölgesinin İstanbul'dan sonra gelen ikinci büyük şehridir. Türkiye'nin en önemli sanayi kentlerindendir. Şehir İstanbul'dan sonra en büyük ikinci ihracatı gerçekleştirmektedir. Şehrin futbol takımı Bursaspor 2009-10 sezonunda Süper Lig şampiyonudur.

Kaynaklar : Wikipedia , www.facebook.com/BursaYasam

1.İnegöl Oylat

Türkiye İstatistik Kurumu 2013 yılı verilerine göre İnegöl 236,168 kişilik nüfusuyla Bursa'nın en büyük merkez ilçelerinden biri ve Güney Marmara'nın 2. büyük kentidir. Ayrıca Sanayi İstatistikleriyle Bursa'nın en yoğun ve en büyük Sanayi Merkezidir.

Son yıllarda hızla büyümüş ve yoğun göç almıştır. İnegöl, Bursa'nın güneydoğusunda ve Bursa şehir merkezine (Kestel) 30 km uzaklıktadır. Metro hattının Merkez Kestel ilçesine kadar gelmesi ve yeni Büyükşehir Belediyeleri Yasası gereğince Bursa'nın merkez ilçelerinden olmuş bununla birlikte Doğu Bursa'nın en büyük merkezi haline gelmiştir. Bursa'ya yaklaşık 25 dakika uzaklıkta bulunmaktadır.

Günümüzde büyük bir sanayi kenti olan İnegöl, Türkiye'nin 16. büyük sanayi merkezidir. İnegöl organize sanayi bölgesi Türkiye'nin birçok ünlü markasını Türk ekonomisine kazandırmıştır. İnegöl Mobilyası; artık dünya çapında bilinen bir Marka haline gelmiştir. İlçenin Nüfusu 2013 yılı verilerine Göre 236,168 olarak açıklanmıştır.

Büyükşehir sınırları dışında ise Türkiye'nin Nüfus Açısından en kalabalık ilçelerinden biri olan İnegöl'ün, 1927'de 12.000 olan nüfusu, 1990'da 71.120'ye, 2000'de 105.959'a, 2007'de 130.448'e çıkmıştır. 2008'de Alanyurt beldesinin mahalle olmasıyla nüfus 159.000 olmuştur. Günümüzde, Merkezin nüfusu 236,168 kişidir. Nüfus Bakımından Bursa Merkez İlçeleri Dışında Bursa'nın En Kalabalık İlçesidir. İnegöl, Diğer ilçelerle kıyaslandığında Büyükşehir görünümü taşıyan bir Kenttir.

2.Keles Baraklı Göleti

KelesBursa ilinin, şehir merkezine 61 km uzaklıktaki bir ilçesidir. Doğu ve kuzeydoğuda İnegöl ilçesi, güneydoğuda Kütahya'nın Domaniç veTavşanlı ilçeleri, kuzeyde merkez ilçe, batıda Orhaneli ilçesi ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 640 kilometrekare, rakımı 1.050 metre civarındadır.

Keles Deresi vadisinde kurulmuştur. Keles Deresi, Uludağ-Eğriöz Dağları arasındaki platoyu yaran Kocasu Çayı’nın bir koludur. BatıdanHüseyin Alanı Geçidi ile Bursa'ya, doğudan Tepel Geçidi ile İnegöl'e bağlanır.

3.İznik Ayasofya Camii

İznikBursa'nın ilçesi. Aynı adı taşıyan İznik Gölü'nün doğu kıyısında, bağlı olduğu Bursa'nın kuzeydoğusunda yer alır. Nüfusu 2009 itibarı ile 44.756'dır.[5]

İznik ismi, eski adı olan Nikéa'dan gelmektedir. Dönemde yaygın bir dönüştürme kuralına göre Rumca adın önüne 'sur içinde' anlamında olan iseki getirilerek isnikéa adı Türkçede İznik olmuştur.

4.Sümbüllü Bahçe Konağı/Tophane

Öğle arası kaçamakları için , Bursa manzarasına karşı ideal bir mekan.

5.Oylat Mağarası/İnegöl

İnegöl’ün 17 km. güneydoğusunda bulunan Hilmiye Köyü’nün 1 km. güneyinde, Oylat Kanyonunun sona erdiği noktada yer alır. Oylat Mağarası permiyen mermerlerinde doğu-batı yönlü belirgin bir fay hattı üzerinde gelişmiştir. Pliyösen rölyef sisteminin karakteristik bir şekli olan Oylat Mağarası, Oylat Deresi kanyonunun sağ kenarında gelişmiştir. Mağaranın giriş ağzı vadi tabanından 5-6 metre yukarıdadır. Burada kanyonun derinliği 450-500 metre civarındadır. Mağara girişinin üst tarafında 3 tane daha mağara girişi vardır.

Yatay olarak gelişmiş, kaynak konumlu fosil bir mağaradır. Oylat Mağarasının 300 metre güneyinde, kanyonun sağ üst yamacında, Devrent Tepe’nin güneyinde yer alır. Mağaraya kanyonun içinden veya kaplıca tarafından gidilebilir. Vadiden tırmanış ise son derece zordur. Kanyon tabanından yaklaşık 150 metre yukarıda bulunan mağara jeomorfolojik bakımdan oylat Mağarası ile aynı özellikleri gösterir. 4 metrelik dik bir kayaya tırmanarak girilebilen mağara, önce doğu-batı, sonra kuzey güney istikametinde 75 metre uzunluğa sahiptir. Mağaranın son noktası girişten 5 metre daha yukarıdadır. Tavan yüksekliği 05 metre ile 3 metre arasındadır. Yoğun bir damlataş çökeltisi vardır. Yağışlı dönemlerde tavandan damlayan sular dışında mağara tamamen kurudur. Belirgin bir canlı topluluğu bulunmayan mağara herhangi bir amaçla kullanıma uygun değildir.

6.Emirsultan Camii

Emir Sultan CamiiBursa'da, Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan adına, muhtemelen Çelebi Sultan Mehmed'in hükümdarlığı sırasında (1366 - 1429) inşa ettirilmiştir.

Bursa'nın en önemli mimari yapılarından olan Emir Sultan Camii, Yıldırım ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Bursa'nın doğusunda aynı adı taşıyan mahallede 'Emir Sultan mezarlığı'nın yanında servi ve çınar ağaçlarının arasında yer almaktadır. Cami ilk yapıldığı zaman tek kubbeli iken1507'de avlu ve üç kubbeli revak eklenmiştir. Camii 1795 yılında tamamıyla yıkılmış, 1804'te III. Selim camiyi aynı plan üzerine yeniden kurmuştur.1855 depreminde hasar gören cami 19. yüzyıl zarfında tamir edilerek harap olmaktan kurtarılmıştır.

Cami sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeye sahiptir. Kuzey cephesinin köşelerinde kesme taştan birer minaresi vardır. Dikdörtgen biçiminde, ahşap kolonlar üzerinde sivri ve yatay kemerli ahşap revaklarla çevrili geniş avlusunun ortasında şadırvan, güneyde cami, kuzeyde türbe ve ahşap odalar yer almaktadır. Camiinin içi gayet aydınlıktır. Kasnakta on iki, beden duvarlarında kırk adet büyük pencere vardır. İznik ve Bursa'da yapılmış dört köşe pencerelerin etrafı çok defa mukarnaslarla işlenmiş ve üstüne Rumi motiflerle süslü alınlıklar yerleştirilmiş olan Emir Sultan Camii’nin mihrabı da, 17. yüzyılda İznik çinileriyle yaptırılmıştır.

7.Pirinçhan

Pirinç Han, Sultan II. Bayezid tarafından İstanbul'daki vakıflarına gelir sağlamak amacıyla 1508 yılında yaptırılan han. Pirinç Hanın mimarları Yakup Şah bin Sultan Şah ve Ali bin Abdullah'dır. Bina emini Ecebey bin Abdullah ve Nazır Muhiddin'dir.

Alt katta 38, üst katta 48 oda bulunur. Orijinalinde avlusunda 16 gen şadırvanın bugün hala izleri görülmektedir. Bugün alt kat kafe olarak kullanılmaktadır, ust kat ise boştur.

8.Uludağ/Softaboğan

Yeşilin her türlü tonunu ve huzuru bulabileceğiniz harika bir yer.

9.Botanik Park

1998'den beri 1. derecede doğal sit alanıdır. Bitkisel araştırma ve bilimsel çalışmalara açık bir parktır. Parkın yapımı 1995’de başlamış ve 1998 yılında kullanıma açılmıştır.

Park içinde Spor için koşu yolları, yürüyüş yolları, bisiklet yolları, kültür fizik aletleri, masa tenisi alanları ve bir otomobil pisti bulunur. Parkta bisiklet kiralamak mümkündür. 150 tür ağaç, 27 çeşit gül, 76 tür çalı, 20 tür örtücü bitki bulunur.

Botanik Park'ta Japon Bahçesi, Fransız Bahçesi, İngiliz Bahçesi, gül bahçesi, kaya bahçesi, kokulu bitkiler bahçesi, şekilli bitkiler bahçesi gibi adlarla değişik bahçe alanları oluşturulmuştur. Her yıl uluslar arası Lale Festivali nedeniyle 200-250.000 lale ekilir.

Parkın projesini İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Ahmet C. Yıldızcı hazırlamıştır. Bursa Evleri projesini ise Y. Mimar Hüsrev Taylagerçekleştirmiştir.

Burfaş (Bursa Park-Bahçe Sosyal ve Kültürel hizmetler Tic. A.Ş.) tarafından işletilir.Ve girişler ücretsiz şekilde ziyaret edilir.

10.Kent Meydanı AVM

Kent Meydanı AVM, 1 Mart 2008 tarihinde Bursa’da Sönmez Holding tarafından açılan alışveriş merkezidir. [1]

İçerisinde okul sergileri, mini gösteriler, hazır giyim dükkanları, sinema salonları, fast food restoranları bulunan Kent Meydanı AVM'de, 70.000 metrekare kapalı alan, 6.500 metrekarelik açık meydan alanı bulunmaktadır. 2 katta toplam 802 araçlık otoparka sahiptir.

11.Gölyazı

GölyazıBursa-İzmir karayolunda Uluabat gölü (Apollont gölü) kıyısında küçük bir yarımadada kurulmuştur. Tarihi, Roma dönemine kadar gider. Roma döneminden kalanları, evlerin temel taşlarında görmek mümkündür. Tarihi ve coğrafi orijinal özellikler taşır. Apollon Krallığı'nın merkezi olarak bilinir. Köyün başlıca geçim kaynağı günümüzde balıkçılık ve zeytinciliktir. Ayrıca her sene düzenlenen Leylek Şenliği vardır.Döneminde bir süre Adramytteion (Edremit) 'na, bir süre de Kizikos (Edincik) 'a bağlı kalmıştır. İmparatorHadrianus (M.S. 117-138) 'un Bitinya gezisi sırasında kente uğradığı, kentin kapısındaki adına konulmuş onur yazısından anlaşılmaktadır.

Bizans Dönemi'nde Apollania ad Rhyndacum, önce Bitinya Piskoposluğu'na bağlı kalmış, daha sonra Nicomediave kısa bir süre de Kios piskoposluklarına bağlanmıştır.

Osmanlılar 1302 yılında Baleum (Koyunhisar) Savaşı'ndan sonra, bu kaleye sığınan Kite Tekfuru'nu kovalayarak ilk kez Apollania önlerine gelmişler; ancak bu kuşatma sırasında kaçak tekfurun teslim edilmesi dolayısıyla anlaşmaya vararak geri çekilmişler, yalnızca Alyos adasını ele geçirmekle yetinmişlerdir. Bu adanın ele geçirilmesiyle, esasen Apollania ad Rhyndacum'un gölün çıkış kapısındaki berkitilmiş Lopadion kalesiyle ilişiği kesilmiş bulunuyordu.

Antik kentle ilgili arkeolojik bilgiler şöyle sıralanabilir:

Kalıntılar, karayolunun 3.7 kilometre güneyinden itibaren başlamaktadır. Antik yollar, halk arasında 'Delik Taş' adıyla tanınan yerde yüzeyde görülmektedir. Birbirine paralel olarak uzanan iki yoldan batıdaki 1.7 metre genişliğindedir. Çok kullanılmış olduğu, tekerlek ve atların geçmiş olduğu yerlerdeki izlerden anlaşılmaktadır. Yolların uzantıları Nekrapol içlerine doğrudur.

Doğal kayalardan kesilmiş lahit tekneleri ve kapakların yaygın olarak görüldüğü Nekrapol Alanı'nda, antik yolların kenarında, 8.5 x 8.5 metre boyutlarında yüksek anıt mezarları bulunmakta idi. Aynı tip mezarlara göl kıyısında da rastlanmaktadır.

Dış kaleye halk arasında 'Taş Kapı' denilmektedir. Yarımadanın en dar yerini denetim altında bulundurnak için yapılmıştır. Surda 8.5 x 8.5 metre boyutlarında kare prizma bir burç yükselmektedir. Bu burcun yapımında, kentteki açıkhava tiyatrosunun taşları kullanılmıştır. Surun duvar kalınlığı bazı yerlerde 5 metreyi bulmaktadır.

12.Tarihi İnkaya Çınarı

Bir haftasonu tatilinde gidip gözleme yemek isteyenlere

13.Gemlik

Gemlik'in üç tarafı kısmen ihtiyarlamış tek ve sıradağlarla kuşatılmış olup yalnız batısı Marmara Denizi'ne doğru açıktır. İznik Gölü'nden gelen Karsak Deresi Gemlik'i ikiye bölmüştür. Kuzeyden Samanlı Dağlarıyla güneyden Katırlı Dağları'nın batıya doğru uzantıları Gemlik Körfezi'ni kapalı bir havza haline sokmuştur. Samanlı Dağları'ndan ayrılan bazı kollar kıyıya dik bir şekilde inerek sivri burunlar oluşturmuştur. Şehrin nüfusu 2011 yılında 94.000 idi.

Bursa'nin limanı olan Gemlik aynı zamanda Bursa'nın merkez ilçelerinden biridir.

14.Hünkar Köşkü

Hünkâr Köşkü MüzesiBursa’da Uludağ’ın eteklerindeki Temenyeri’de, Abdülmecit devrinde av köşkü olarak yapılan, Bursa ziyaretleri sırasındaAtatürk’ün de konakladığı, 2003 yılında ziyarete açılan bir müzedir. Çeşitli tarihlerde Bursa’ya gelen Atatürk’ün de kaldığı köşk olma özelliğini taşıyan Hünkar Köşkü zaman içinde Kasr-ı HümayunKasr-ı MilliCumhuriyet Köşkü ve Atatürk Köşkü adlarıyla da anılmıştır.1844 yılında Sultan Abdülmecit'in Bursa gezisi nedeniyle, dönemin Bursa valisi Mehmet Salih tarafından av köşkü olarak yapılmıştır. Köşk, 19 günde tamamlanmıştır. Bu köşkte 1844 yılında Sultan Abdülmecit, 1862 yılında Sultan Abdülaziz ve 1909 yılında V. Mehmet (Sultan Reşat) konaklamışlardır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu köşkü ilk olarak 16 Ekim 1922 tarihinde ziyaret etmiştir. Burada İsmet İnönü ve Kazım Karabekir gibi önemli kişilerle, Lozan Barış Antlaşması'na gidecek belgeleri konuşmuştur. Daha sonra Atatürk, 28 Eylül 1925 tarihinde şapka devriminin gerçekleştirildiği dönemlere denk gelen Bursa gezisi sırasında Hünkar Köşkü'nü tekrar ziyaret etmiş ve burada halka hitaben bir konuşma yapmıştır. Ardından 1931 ve 1935 yıllarında tekrar Hünkar Köşkü'ne ziyarete gelmiştir.

En son 1995 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan köşk, öncesinde 1982-1983 yıllarında da onarım görmüştür. Mevcut eşyalar restorasyon atölyelerinde onarım görmüş ve özgün hallerine dönüştürülmüşlerdir. Yapılan çalışmaların ardından 29 Mayıs 2003 tarihinde Hünkar Köşkü müze olarak hizmete açılmıştır.

Bugüne kadar 130 bini aşkın ziyaretçisini ağırlayan köşk, son olarak 2011 yılında Koruma Kurulu’nun onayladığı proje doğrultusunda tesis binası yenilenerek, restaurant kısmı da eklenmiş ve halkın kullanımına sunulmuştur.

Popüler İçerikler

Serdal Adalı, Ricardo Quaresma'ya Jübile Yaptıracağı Tarihi Açıkladı
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
YORUMLAR
27.08.2014

kent meydanı avmyi kim ne yapsın arkadas. kiremitçi tokileri de ekleseydiniz eksik kalmıs.

13.06.2017

Bursa'da gezilecek yerler hakkında benim hazırlamış olduğum listeme de bakmanızı öneririm. https://www.geziyerler.com/bursada-gezilecek-yerler

yahu avm gezilecek yerler arasına sokulur mu ? sponsor mu oldular :) ciddiyetini bozmuş sayfanın..

TÜM YORUMLARI OKU (13)