'Siz de hep ifade ettiğiniz gibi üç alanda da hak sahibiydiniz. Eser sahibi, yorumcu ve yapımcı. Bu yüzden sektörün sorunlarını en iyi bilen ağabeylerimizden biriydiniz. 'Toplu hak yönetimi' toplu hareket edilerek alınır Orhan ağabey. Sizin tabirinizle '50 yıllık şöhret hayatınız' bunun önüne geçmemeli. Meslek birlikleri ve bu alanda çabalayan STK’ler sizin orkestra elemanlarınız, müzik sektörü de sizin kulisiniz değil. Bir defa bu konuda anlaşalım.
Çok iyi, çok ünlü bir müzisyen olmak bir müzik meslek birliğini iyi yöneteceğimiz anlamına gelmez. Yöneticilik -özellikle sanat alanında ise- farklı özellikler gerektirir. Bu birliklerde söz sahibi olduğunuz zaman alkışı iktidar tarafından değil, üyelerinizden almanız gerekir. Ve de devletle masaya oturulduğunda kişisel ilişkiler değil temsil ettiğiniz kurumun prensipleri gelir.
Aylardır müzik meslek birlikleri ve müzikle ilgili sivil toplum kuruluşları müzisyenlerin ve sektörün nefes alabilmesi için çabalıyoruz. Bunların içinde kurumumu temsilen naçizane ben de varım. Ama iktidarın borazanı bir gazeteye verdiğiniz bir demeçte 'Müzisyenler için mücadelemizde Şeşen’in hiçbir katkısı yok' başlığı beni çok üzdü, sizi üzmedi mi? Hak takibi yapan bir meslek birliğinin bir zamanlar başkanı olarak sizin ağzınızdan çıkan ve de emeğe saygısızlık olan bu röportajı okuduğunuzda hiç mi yüzünüz kızarmadı? Benim Kültür Bakanlığı’nın yaptığı bu desteği sahiplendiğimi nerede gördünüz? 'Devreye girdik ve arkadaşlarımız için bunu yaptırdık' dediğimi öne süren bu kâğıt parçasına nasıl kandınız?'
Karşı tarafa tek bir küfür, hakaret, aşağılama yapmadan "itin götüne sokma" sanatı yapmış Burhan abimiz.
bir samsun lu olarak orhan dan utanç duyuyorum.
palavradan agir abi, gercekte yalaka!!!!