Burhan Kuzu'nun 'Tanımam' Dediği Uyuşturucu Baronunun Tahliyesi İçin Hâkim ve Savcıları Aradığı İddia Edildi

Tahliye edildikten sonra kayıplara karışan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti için Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hâkim ve savcıların ifadeleri alındı. Hâkimler ifadelerinde AKP'li Burhan Kuzu’nun Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olduğu dönemde Zindaşti’nin tahliyesi için kendilerini birçok kez aradığını öne sürdü. Hatta Burhan Kuzu'nun aradığı bir hâkime, 'Zindaşti'nin tahliyesinin Türkiye-İran ilişkileri için yararlı olabileceğini' söylediği de iddia edildi. Burhan Kuzu'nun tanımadığını söylediği Zindaşti ile aynı masada fotoğrafları ortaya çıkmıştı.

Hakkında uyuşturucu ticareti, adam öldürmek, cinayete azmettirmek ve FETÖ üyeliği’ suçlamaları bulunan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ve adamları yakalandıktan 6 ay sonra gece yarısı verilen bir kararla tahliye edildi. Savcı, karara hemen itiraz etti ancak Zindaşti ve 5 adamı kayıplara karıştı. 

Kamuoyundan büyük tepki gören ve yargı camiasında da tartışılan karar nedeniyle Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) inceleme başlattı. AKP'li Burhan Kuzu nüfuzunu kullanarak Zindaşti'yi tahliye ettirmekle suçlanmıştı.

Konuyla ilgili hâkim ve savcıların ifadeleri alındı. O ifadelerde, Burhan Kuzu’nun uyuşturucu baronu Zindaşti’nin tahliyesi için birçok hâkim ve savcıyı aradığı ortaya çıktı.

Uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti kim?

Diken'den Ali Yılmaz'ın haberine göreZindaşti ismi ilk olarak, 24 Eylül 2007’de İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde düzenlenen operasyonda 75 kilo eroinle yakalanıp tutuklanmasıyla gündeme gelmişti. 

Aynı yıl ‘FETÖ’den firari Zekeriya Öz’e bir ifade veren Zindaşti, ifade sonrasında ‘gizli tanık’ olma şartıyla serbest bırakılmıştı.

Zindaşti 6 Nisan 2018’de, adının karıştığı 10 cinayet ve ‘FETÖ’ bağlantısı sebebiyle yeniden tutuklanmıştı. 

6 ay sonra 11 Eylül 2018’de dönemin İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan’ın gece yarısı verdiği bir kararla tahliye edilmişti.

Burhan Kuzu ve Zindaşti aynı masada

Zindaşti’yi nüfuz kullanarak tahliye ettirmekle suçlanan Kuzu, iddia ilk ortaya atıldığında Zindaşti’yi tanımadığını söylemişti.

Daha sonra Kuzu'nun Zindaşti’yle yemek yerken çekilmiş fotoğrafı ortaya çıkmıştı. 

Kuzu, Zindaşti’yi Türk vatandaşlığı almaya çalışan bir iş insanı olarak tanıdığını ileri sürerek kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmişti.

Kimlerin ifadelerine başvuruldu?

Hâkimler Savcılar Kurulu Zindaşti'nin tahliyesine ilişkin yürüttüğü soruşturmada şu isimlerin ifadelerine başvurdu:

  • Zindaşti soruşturmasını yürüten ve tahliyeye itiraz eden savcı: Ercan Devrim.

  • Tahliye kararı veren hâkim: Cevdet Özcan

  • Tahliye kararına itirazı karara bağlayan ve yeniden tutuklama kararı veren hâkim: Özkan Gürel

  • O dönem İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimi olan ve Burhan Kuzu'nun avukatının ziyaret ettiği Ersin Öztürk

‘Tutuksuz yargılansın, İran ile ilişkiler için de iyi olur’

Diken'in aktardığına göre halen başka bir mahkemede görev yapan Özkan Gürel ifadesinde şunları söyledi:

“Bu kararı verdikten sonra, takip eden hafta sonu ailemle birlikte bir alışveriş merkezinde otururken cep telefonumu tanımadığım bir başka cep telefonu numarası aradı. Açtım. Arayan kişi kendisini Burhan Kuzu olarak tanıttı. Söz konusu dosyayla ilgili konuşmaya başladı. Dosyadaki adam öldürme suçlarına ilişkin ölenlerin yabancı ve suç yerinin yabancı memleket olduğunu, Türk kanunlarının uygulanmayabileceğini, Zindaşti’nin tutuksuz yargılanmasının İran ile ilişkilerimiz bakımından daha faydalı olduğunu hatırladığım kadarıyla iletti. Ben kendisine dosyada kararımı verdiğimi, artık benlik bir şey olmadığın izah etmeye çalıştım.

Ertesi gün mesaideydik. Adliyede bulunduğum sırada sabah saatlerinde cep telefonum arandı. Sabit bir hattan aranmıştım. Açan kişi Külliye’den aradığını, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu’nun görüşmek istediğini söyledi ve bağladı. Burhan Kuzu bana yine dosyayı kastederek, ‘Dosya numarasını vereyim mi’ diye sordu ve dosyayı hatırlattı. Ben kendisine, ‘Ben zaten kararı verdim, gerek yok’ diyerek geçiştirdim. ‘Numara gerekirse zaten buluruz’ dedim. Bu durumdan yine rahatsız olmuştum.”

İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimi Ersin Öztürk Bey ile konuştum. Dosyayı o da biliyordu. Huzursuz olduğum için dosya hakkındaki fikrini sordum. O da delil durumundan bahsetti. Ben ona Burhan Kuzu’nun beni aradığını ve aramızda geçen konuşmayı aktardım. O da ‘Doğrusunu yapmışsın, rahat ol’ içerikli beni rahatlatmak maksatlı sözler söyledi.“

'Adli tatilden önce beni de aradı'

Gürel tahliye kararı veren hâkim Cevdet Özcan’la da konuştuğunu, Kuzu’nun kendisini aramasından rahatsız olduğunu belirttiğini kaydederek şöyle devam etti: “Burhan Kuzu’dan konu açıldı. Bana adli tatilden önce Kuzu’nun kendisini de aradığını ve bu dosyayla ilgili görüştüğünü, ısrar ettiğini söyledi. Kendisinin de, ‘Hocamız, bir şey diyemiyoruz’ dediğini aktardı. Sonrasında bu aramaları kastederek ‘Sonuçta böyle oldu’ dedi ve tahliye kararını kastetti.”

‘Kuzu sürekli arıyor üzerimde çok baskı var’ dedi

HSK soruşturması kapsamında ifadesi alınan bir diğer isim ise savcı Ercan Devrim.

Devrim aynı zamanda Zindaşti ile ilgili soruşturmayı yürüten isim. Devrim ifadesinde tahliye kararı veren hâkim Özcan’ın, karar verilmeden önce üç dört kez kendisini ziyaret ettiğini belirterek, “Bu ziyaretlerde söz konusu soruşturma dosyasının akıbetini ve ne zaman iddianame düzenleneceğini sormuştu. Bu ısrar ve genel itibariyle kullandığı çekingen ve mahcup dil bende merak ve şüphe uyandırdı” dedi.

Devrim, Özcan’ın ‘tehdit edildiğini veya kendisine şantaj yapıldığını düşündüğünü’ söyleyerek şöyle konuştu: “Böyle bir şey olup olmadığını son gelişinde kendisine sordum. Bana ‘Üzerimde çok baskı var, baskı yapıyorlar’ dedi. Nereden olduğunu sorduğumda, ‘Ankara’dan Burhan Kuzu sürekli arıyor’ şeklinde yanıtladı. Ben kendisine soruşturmanın yakın zamanda sonuçlanmayacağını söylediğimde, benden tutukluluk gözden geçirme taleplerinin kendisine düşürülmemesini rica etti. Ben de yazı işlerine bu yönde talimat verdim.”

Tahliye kararına çok şaşırdığını belirten Devrim şöyle devam etti: “Tahliye tarihinde, dosyadaki mevcut delil durumu ve özellikle Zindaşti’nin üzerine atılı suçlamaları düşündüğümde tahliye kararına çok şaşırdım. Hatırladığım kadarıyla tahliye de geç saatlerde olmuştu. Hâkim Cevdet Özcan daha önce bu dosyada tutukluluğun devamına karar vermişti. Dosyayı biliyordu. Karara şaşırdım ve şüphe duydum.”

‘Yanımda emrivaki şekilde telefonunu çıkararak Burhan Kuzu’yu aradı‘

İfadesine başvurulan bir diğer isim, tahliye kararı çıktığında İstanbul 7. Sulh Ceza hâkimi, Mart 2019’dan bu yana ise Bakırköy Adliyesi’nde ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görev yapan Hâkim Ersin Öztürk.

Öztürk ifadesinde şu bilgileri verdi:

“Bu dosyada tutuklu bulunan şüphelilerin tahliyesine karar verildiğini şaşırarak medya vasıtasıyla öğrendim. Dosyada çokça delil ve kuvvetli suç şüphesi vardı. 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nce dosya ele alınmadan önce, Burhan Kuzu’nun avukatı en az 3-4 kez benimle görüşmek istemişti. Hatırladığım kadarıyla ismi Mehmet İlik’ti. Kendisiyle görüşmek istemedim, ancak en sonunda çat kapı odama girmesi sebebiyle görüşmek durumunda kaldım. Bu kişi söz konusu itirazı değerlendirecek 6. Sulh Ceza hkiminin hangi kanattan olduğunu sordu. Ben kendisine bir yanıt vermedim ve geçiştirmeye çalıştım. Adaletli bir insan olduğunu dosya ne ise ona göre karar verileceğini söyledim. Yanımda emrivaki şekilde telefonunu çıkararak Burhan Kuzu’yu aradı ve beni görüştürmek istedi. Telefona yanıt verilmemesi nedeniyle herhangi bir görüşme gerçekleşmedi. Ben işim olduğunu söyleyerek kendisiyle görüşmeye devam etmedim.”

Tahliye kararı veren hâkim: ‘Kuzu beni de aradı, kimseden para almadım’

HSK soruşturmasına yazılı olarak savunmasını sunan, tahliye kararı sonrası Erzurum Adliyesi’nde görevlendirilen hkim Cevdet Özcan ise tahliye kararı öncesi Burhan Kuzu’nun kendisini de birkaç kez aradığını belirtti.

Kuzu’nun kendisini aradığı bilgisini savcı Devrim’le de paylaştığını kaydeden Özcan, tahliye işlemi için para aldığı iddiasını ise kesin bir dille yalanladı. Özcan, rüşvete aracılık ettiği belirtilen iki avukatı hiç tanımadığını, parayı aldığı belirtilen Kapalıçarşı’ya ise hiç gitmediğini söyledi.

‘Herhangi bir şekilde bir maddi menfaat sağlamadığını’ belirten Özcan, kendisine kumpas kurulduğunu öne sürdü.

Özcan'ın 3.5 milyon dolar rüşvet aldığı öne sürülmüş ve hakkında dava açılmıştı.

Zindaşti'nin suçlandığı cinayetler

  • Yunanistan’da 2 ton 100 kilo uyuşturucunun yakalanmasından sonra 14 Haziran 2014’de İstanbul’a gelerek en son Zindaşti ile görüşen İran asıllı Esfandiyar Ridi kayıplara karıştı. Öldürüldüğü düşünülüyor.

  • Polis tarafından kırmızı bültenle aranan Çetin Koç, 4 Mayıs 2016 günü Dubai’de 2 tetikçi tarafından öldürüldü. Zindaşti tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor.

  • 30 Nisan 2017’de Maslak’ta İranlı asıllı İngiliz vatandaşı işadamı Saeel Karimian silahı saldırıya uğradı. Düzenlenen saldırıda işadamı Karimian ile yanında bulunan Kuveytli iş ortağı Muhammed El Muhtari, öldürüldü. Yapılan çalışmalarda cinayette 3 kişi yer almıştı. İkisi tetikçi biri ise şofördü. Aracı kullanan kişi Zindaşti’nin adamlarından Ali K. çıktı. Tetikçilerin yurt dışına kaçtığı olayda Ali K. halen yakalanamadı.

  • Zindaşti tahliye edildikten sonra kayıplara karıştı. Yurt dışına kaçtığı ileri sürülen Zindaşti’nin tahliyesinden sonra da İstanbul’da işlenen cinayetlerde rol aldığı belirtiliyor. Bu iddialara göre Zindaşti İstanbul’da iki ayrı cinayetin de emrini verdi.

  • Kadıköy Bağdat Caddesi 7 Nisan 2019’ da Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi dosyasında azmettirici olarak aranan İlhan Ünğan silahlı saldırıya uğradı. Ünğan, hayatını kaybetti. Bu cinayetle ilgili Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı ve olay sırasında Ünğan’ın yanında olan Tolga Hakan Ceyhan aranıyor.

HaberTürk ve Diken

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
YORUMLAR
10.02.2020

Yargiya olan güvenimiz dönemin danistay baskani Tayyip karsisinda önünü iliklemeye calisinca tamamen bitmisti zaten. Bir telefonunuzla istediginiz kararlari aldirdiginizi tüm dünya biliyor ki yargida özgürlükte dünyada son siralardayiz.O yüzden kivirmaniza gerek yok sayin Kuzu.Cuma geliyor, iki Bakara bir Hadis sallayiverin yaptiginiz tüm serefsizlikler unutulur zaten.

10.02.2020

İki Bakara sallayarak halkın tabanına hitap eden parti sıfatını aldılar. Çok ilginçtir, elitlerin partisi olduğu iddia edilen parti halkın yararı için önergeler verirken bunu reddeden halkın tabanından gelen parti oluyor!

10.02.2020

hala şaşırıyor muyuz gerçekten? sessiz sedasız olmayacak gidişleri, görkemli olacak!

10.02.2020

Şok oldum. Şaka şaka, hepsi aynı bok.

TÜM YORUMLARI OKU (30)