Astronomik olarak gökkubbede yer alan 12 Takım Yıldızına burç denir. Bu takım yıldızlarının her biri farklı sembollerle gösterilir ve farklı şekilde isimlendirilir. Aslan, Kova, Balık... Peki bu isimlerin Osmanlı Devleti dönemindeki karşılıkları ne? Tarihikadim' den senin için derledik. Keyifli okumalar!
Bere-i felek ya da burc-ı bere olarak da bilinmektedir.
Genellikle koç şeklinde ya da koç üzerinde bir elinde kılıç bir elinde kesik baş bulunan figürle tasvir edilmiştir. Bu burç zamanında ise sefere gitmek, ava çıkmak iyi şekilde yorumlanmıştır.
Burc-ı süreyya ya da burc-ı gâv olarak da bilinmektedir.
Boğa burcu, bir boğanın üstüne binen erkek figürleri ile resmedilmiştir. Erkek figürün elinde genelde kılıç, taç, müzik aletleri bulunmaktadır. Boğa ise genel olarak minyatürlerde yarım resmedilmiştir. Bu burcun etkin olduğu döngüde evlenmenin, misafir çağırmanın, ekin ekmenin, yeni kıyafetler giymenin, büyükbaş ve küçükbaş hayvan almanın hayırlı olduğu düşünülmüştür.
Burc-ı dü-peyker adıyla da anılmaktadır.
İkizler burcu genellikle birbirlerine sarılmış iki çocuğu andıran iki baş ve tek bir beden ile tasvir edilmiştir. Bu iki baştan birine Tev’ em-i mukaddem diğerine ise Tev’ em-i muahhar denmiştir. Bu burç döneminde kitap, şiir okumak, mektup yazmak, hesaplamaları düzenlemek, haber göndermek olumlu yorumlanmıştır.
Burc-ı harçeng ya da burc-ı hilâl adlarıyla da anılmaktadır.
Osmanlı' da bu burç genellikle bir yengecin kıskaçları arasına aldığı hilal ve içerisindeki dolunay ile tasvir edilmiştir. Bu döngüde avlanmak, şerbet içmek olumlu yorumlanmıştır. Osmanlı sultanlarından II. Murat, III. Murat, IV. Murat ve II. Mahmut seretan burcuna dahildirler.
Burc-ı sir adıyla da anılmaktadır.
Minyatürlerde genellikle aslan üzerinde, başında kutsal olarak kabul edilmiş ışıklar parlayan figürlerle resmedilmiştir. Bu burç döngüsünde bir işe başlamanın, büyük kişilerle dertleşmenin, düşmanla savaşmanın hayırlı olduğu düşünülmüştür.
Azra ya da burc-ı hûşe adlarıyla da anılmaktadır.
Osmanlı' da bu burç iki kanatlı, elinde başak tutan bir kızla gösterilmiştir. Elinde orak olan ekin biçen bir erkekle de tasvirleri vardır. Tarih boyunca kadının üreten, erkeğin ise toplayan kişi olduğu anlayışı burada da görülmektedir. Bu burcun etkin olduğu dönemde bilimsel faaliyetlerde bulunmak, resim yapmak, bilginlerle bir araya gelmek olumlu yorumlanmıştır.
Genellikle boş bir terazi ya da omuzlarına aldığı terazi ile dengede durmaya çalışan melek figürü ile tasvir edilmiştir. Bu burcun insanlarında hakkı savunan bir anlayış olduğu düşünülmektedir. Bu dönemde düğün yapmak, çocukları okula yazdırmak olumlu yorumlanmıştır.
Günümüzde de okulların açılma tarihi bu anlayışla örtüşmektedir.
Burç kej-dum-ı felek olarak da bilinmektedir. Osmanlı' da bugünkü ismiyle kullanılan tek burçtur.
Minyatürlerde genellikle bir elinde akrep, bir elinde ise kılıç tutan erkek figürü ile tasvir edilmiştir. Bu dönemde geometri bilimi ve gezegenlerle uğraşmak, cinsel ilişkide bulunmak olumlu yorumlanmıştır. Sefere çıkmanın ve hamama gitmenin de hayırsız sonuçlanacağı söylenmiştir.
Burc-ı keman ya da hân-i keman olarak da bilinmektedir.
Osmanlı' da yay burcu genellikle bir yarısı insan diğer yarısı at veya ejderha olan bir canlı figürü şeklinde, elinde gerdiği yayı ile resmedilmiştir. Bu süreçte inşa faaliyetlerinde bulunmak, ava çıkmak hayırlı yorumlanmıştır.
Burc-ı büzgâle ya da burc-ı bûz olarak da bilinmektedir.
Oğlak burcu genel olarak minyatürlerde oğlak şeklinde tasvir edilmiştir. Ancak yarısı oğlak yarısı balık şeklinde tasvir edildiği de görülmektedir. Elinde balta ya da kılıç olan insanlar da tasvirlerde kullanılmıştır. Sefere çıkmak, elçi göndermek, ata binmek hayırlı yorumlanmıştır.
Delv-i sipihr ya da sâkibü’l-mâ olarak bilinmektedir.
Kova burcu Osmanlı' da bir kaptan su döken meleklerle, kuyudan su çeken figürlerle resmedilmiştir. Bu burcun döngüsünde bahçe ve tarım işleriyle uğraşmak, içki içmek olumlu şekilde yorumlanmıştır.
Hût-i felek ya da kevkehetü’s-semekeyn olarak da bilinir.
Balık burcu genellikle birbirlerine kuyruklarından bağlanmış iki balık tasviri ya da bir balığın sırtında oturan insan figürü ile resmedilmiştir. Bu burç döneminde hamama gitmek, yüksek makamdaki insanlarla görüşmek, elçi göndermek, tarımla uğraşmak iyi yorumlanmaktadır.
ulan bu cedi osman ne demek diyodum ,oğlak osmanmış hahaha
Aslan burcu hatalı yazılmış. Burc-ı Şir olarak değişmesi gerekli. Şir Farsça Aslan demektir.
"Esad"dır o, bir daha kontrol edin... :P :D