Burçak Yüce Yazio: Referans Noktanı Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

Fizikte ve felsefede iki kavram çok önemlidir.

Referans noktası ve bakış açısı.

Misal dünyamız kâinatta çok yüksek hızda ve belirli bir doğrultuda ilerler lakin biz bu hızı hissetmeyiz. Hissetmeyiz çünkü günlük hayatımızda dünya ile hareket ederken hızımızı hissedebileceğimiz, kıyaslayabileceğimiz bir referans noktası göremeyiz.

Bu olayı daha güncel bir örnekle açıklayalım.

Otobüste giderken yanımızdaki yolcu bize göre duruyordur ama yoldaki bir gözlemciye göre aynı yolcu otobüsle aynı hızda görünür.

Başka bir örnek mi?

Peki,

Bize göre güneş her yeni gün doğar ve batar ama güneş için doğmak ve batmak yoktur. O da tıpkı dünya gibi kendi yörüngesinde bir yol tutturmuştur. Tüm güneş sistemimiz Samanyolu galaksisiyle birlikte evrende yol alır.

Yani şu ahir ömrümüzde sürekli bir şeyleri tanımlıyoruz, bir şeylere anlam yüklüyoruz da kime göre, neye göre?

Fizik ve felsefe işte hep böyle iç içe…

Hülasa kıyas, muhakeme önemli durumunu nitelendirmede.

Her ne kadar eleştirilse de bu nedenle insan ömür boyu kendini kıyaslar durur birileriyle. İster kendinle yarış istersen X bir kişiyle.

İşin doğası budur.

Kıyas!

Hani bir söz vardır;

Çirkinlere teşekkür etmeliyiz. Onlar olmasaydı güzellik nasıl anlaşılırdı?

Çirkin, güzel kime göre?

Geçenlerde dünyanın en çirkin kızıyla ilgili bir video ve videonun altına yazılan yorumları gördüm. Biri haddini iyice aşarak “şu an klavyeme kusuyorum!” yazmıştı.

Daha sonra çirkinliğin atfedildiği kızın bu video ve yorumlara cevap verdiği videosunu izledim. İzlerken gözlerimin dolduğu videoda kız kendisini gayet güzel bulduğunu anlatıyordu.

Şöyle bir düşündüm de o saçma sapan yorumlar yapan kişiler bana cidden daha çirkin geldi. Sonuçta yüzlerini görmedim ama görsem de fark etmezdi. Yüreği böylesine çirkin bir kişinin yüzünün güzelliği bir anlam ifade etmezdi.

Güzellik işte böyle göreceli.

Hangi kriterleri referans aldığın önemli.

İnsan zihninin, fiziğin ve felsefenin ve karmaşık tarafları…

Felsefe demişken, meşhur felsefeci Caner Taslaman’ı anmadan geçemeyeceğim.

Bir kitabında yazdıkları şu minvaldeydi;

Dünya için büyük diyoruz da neye göre?

Her şeyi aynı oranda küçültsek ve dünya bir çay kaşığına sığabilse biz de aynı oranda küçüleceğimiz için mavi gezegenimiz yine bizlere büyük görünecektir.

Sizlerle bir deneyimimi paylaşmak istiyorum.

Bir iki gün önce bahçede oturuyordum. Bacağıma minik, sevimli bir böcek kondu. Esasen böceklerden fazlasıyla korkarım hele de örümceklerden. O an hazır elimde cep telefonum varken telefonumun büyütme özelliğini kullanarak böceği yakından incelemek istedim. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Kamerayla büyüttüğüm böcekten bir anlığına korktum ve tekrar çıplak gözle bakma ihtiyacı hissettim. Korkum geçti çünkü o yine minik ebadıyla gördüğüm böcek oluvermişti. Minikken tatlı ama büyükken korkunç. O zaman o çok korktuğum örümcek de küçülse ondan korkmayacaktım.

Referans noktası ve bakış açısının önemi.

Psikoloji ve sosyoloji alanlarında da bu konuya verilebilecek çok örnek var. Hatta aklıma Nasrettin hocanın “sen de haklısın” fıkrası geldi.

Ya da derler ya suç ölende mi öldürende mi diye…

Dediğim gibi konu çok uzar. Oralara hiç girmeyelim ve fizikle başladık fizikle bitirelim.

Sizlere bakış açısının önemi üzerine Dünyanın Voyager 1 sondası tarafından rekor uzaklıktan çekilen çarpıcı fotoğrafı hatırlatmak istiyorum.

Fotoğraf, bir ışık huzmesinin doğrultusu üzerindeki dünyayı uzayın sonsuzluğu içinde tek başına, yapayalnız gösteriyordu ve bu fotoğrafın çekilmesini yetkililerden özellikle isteyen meşhur fizikçi Carl Sagan bu Soluk Mavi Noktayı bakış açısının önemine dem vurarak efsane yorumlamıştı:

Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süper star, her 'yüce önder', her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.

Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.

Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.

'BU SAHİP OLDUĞUMUZ TEK ŞEY'.

Yazıyı her okuduğumda tüylerim diken diken olur.

Büyük ama küçük dünyalarımızda ışıl ışıl parıldayan ve bir o kadar sıradan hayatlarımız…

İşte bakış açısının, hayata hangi zaviyeden baktığının, referans noktanın önemi.

Facebook

Instagram

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
20.05.2022

Ozaman bil bakalım ben kimim :)))

21.05.2022

Bilmem :)

20.05.2022

Burçak hanım emeğinize sağlık🙏🏻💯

21.05.2022

Çok teşekkür ederim 🙏

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ