Birinci bölümünü birkaç hafta önce köşemden paylaştığım ve keyifle okuduğunuz dönütlerini aldığım yazıma kaldığım yerden devam ediyorum. Bu şaşırtıcı gafların belki de en dikkat çekici ve absürt olanıyla başlıyorum;
Bir doktorun sigarayla ilgili sarf ettiği şu sözlere bir bakalım,
Doktor Ian G.Macdonald - 18 Kasım 1963. Los Angeles’li uzman cerrah
Önümüzdeki yüzyıllarda popülaritesini yitirir mi bilinmez ama günümüzün vazgeçilmezlerinden televizyon hakkında ortaya atılan iddialara kulak verelim şimdi de,
Henry M. Warner - 1927. Sessiz sinema döneminin film yapımcılarından.
Daryik F. Zanuck (Twentieth Century Fox'un başkanı 1944)
Radyo için de benzer iftiralar atılmadı değil!
Lord Kelvin (1898, İskoçyalı bilim insanı)
İlk üretildiğinde bir oda büyüklüğünde olan bilgisayarların bu kadar hızlı gelişeceği sanıyorum 19. Yüzyılda kimsenin aklına gelmezdi. Günümüzde neredeyse küçük boyutlarıyla bilgisayarların girmediği ev kalmadı.
DEC şirketi baskanı Ken Olson’un 1977’deki bir açıklamasından
(1943, IBM Başkanı Thomas J. Watson)
Popular Mechanics Dergisi (1949)
Uçakla ilgili tespitler de son derece cüretkar,
(Mareşal Ferdinand Foch - 1911. Fransız askeri stratejisti ve 1. Dünya Savaşının Fransız komutanlarından)
(1906, Uçağın mucidi Orville Wright)
(1800'lerin sonu, ABD Deniz Kuvvetleri Gözlemevi başkanı, astronom Simon Newcomb)
Sıra geldi beni en çok ilgilendiren kısma.
Beraberce bakalım astronomi hakkında söylenen büyük gaflara;
(1500'ler, Kopernik yasalarını ortaya koyduğunda, dindar ve insan merkezci kitle)
Bu inkârın nedeni Kopernik’in güneş merkezli evreni savunmasıydı. Yani meşhur bilim insanı o dönemin kısıtlı teknolojisiyle evrenin merkezinde güneşimizin bulunduğunu iddia ediyordu. Nitekim bunun da doğru olmadığı ilerleyen yıllarda açıklığa kavuştu.
(1500'lerin sonu, Galileo'nun Jüpiter'in uydularını keşfi üzerine dönemin Aristotelesçi insanları)
Varlıkları gereksiz ve dolayısıyla yokturlar mııı?
Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir! Sözünü duymuş ve anlamam biraz vakit almıştı ama yukarıdaki cümleyi sanırım hiçbir zaman anlamayacağım. Yani inşallah bir gün anlamam!
Gelelim diğer bir örneğe,
(1600'lü yıllar, Hristiyan Kilisesi)
Günümüzde hala dünyanın düz olduğunu savunanlar da ne yazık ki yok değil!
(1932, Chicago Üniversitesi astronomu Dr. Forest Ray Moulton)
(1960'lar, Yuri Gagarin'in uzaya çıkarılmasından önce, Hristiyan Kilisesi)
Büyük sözler, büyük iddialar.
21. yüzyılda marsa uzay aracı göndermek için ülkelerin sıraya girdiğini düşünürsek, o zaman bu sözleri söyleyenler bugünü izleme şansı yakalasalar sanırım zamanı geri almak isterdi.
Ben de bilimsel gafımla tarihe şu sözlerle geçmek istiyorum;
“Zaman yolculuğu hiçbir zaman yapılamayacak!”
Siz zamanda yolculuğu bulun. Ben gaflar listesine alınmaya razıyım :)
Bilimsel gaflarımızın son bölümü birkaç hafta sonra sizlerle.
Haftaya yeni bir konuyla görüşmek üzere.
BEN DE SÖYLE BİR ŞEY BIRAKAYIM BURAYA. BUNDAN YILLAR SONRA İNSANLAR BU DÖNEME CAHİLİYE DÖNEMİ DİYECEKLER ÜLKE SINIRLARI KALMAYACAK. DÜNYANIN YÖNETİMİNİ BİR BİLGİSAYAR ELE ALACAK TÜM YÖNETİM BİRİMLERİNİ BİLGİSAYARLAR ÜSTLENECEK. POLİS HAKİM ASKER YARGIÇ HEPSİ BİLGİSAYARA YÜKLENEN KURALLAR ÇERÇEVESİNDE KARAR VERİLECEK KİM HAKLI KİM HAKSIZ KİM SUCLU KİM SUÇSUZ BİLGİSAYARLAR BELİRLEYECEK.
Bazılarına bakıyorum da gelecek görmedikleri alanlarda çok fazla ilerlemişler. O sözleri söylemişlerse de öyle düşündüklerinden değil, o sırada öyle söylemek işlerine geldiğinden gibi duruyor. Mesela ben de daha sesli sinemaya geçemeyen bir şirketim olsa, sessiz sinemayı överdim.
😂😂😂 çok iyiymiş