Burçak Yüce Yazio: Ayol! Ne İşe Yarıyor Bu Ay?

4,5 milyardır yani canlılığın başlangıcından beri yörüngemizde dolanan uydumuz ay!

Ay ile ilgili bilginiz sadece gece gökyüzünü aydınlatmasından veya gelgitle bağlantısından ibaretse bu yazı tam size göre.

Öncelikle yazıma güncel bir bilgiyle başlamak isterim.Bildiğiniz üzere neredeyse son 600 yılın en uzun ay tutulması bugün gerçekleşecek ancak görüntüsü itibariyle kanlı ay dediğimiz bu tutulma maalesef Türkiye’den gözlemlenemeyecek.

Uydumuz Ay tam da gündem olmuşken sizlerle kendisiyle ilgili bazı bilgiler paylaşmak isterim.

Yeryüzündeki suların üzerinde etkisi olduğu, kütlesinden dolayı özellikle gezegenimize yakın olduğu dönemlerde çekme gücünün arttığı bir gerçek. Peki, bu bilgiden yola çıkarak bizlerin de % 70 sudan oluştuğumuzu hatta beynimizin % 90’ını oluşturduğunu düşünürsek üzerimizdeki ciddi etkilerini ve önemini de kabul etmeliyiz.

Ya da istemezseniz kabul etmeyin.

Değişen bir şey olmaz.

İstesek de istemesek de ayın boyunduruğu altındayız ve bizi kendine doğru çekmeyi sürdürecek. En azından milyonlarca yıl kadar. Sonrası belirsiz çünkü ay her yıl 3,8 santim uzaklaşıyor ve uzaklaşma hızı artıyor.

Biz önce üzerimizdeki negatif etkileriyle devam edelim. Zira faydaları çok daha fazla.

Dolunay zamanı uyku sorunu yaşayacağız…

Bazı işlerimizi sekteye uğratacak.

Kısmen depremleri tetikleyecek.

Misal işlerini ayın evrelerine göre ayarlayan insanların varlığından haberdar mısınız?

Anadolu köylerinde yaşlı insanların ayın 7’sinde yapılan işten hayır gelmediğini dolunayı beklediklerini biliyoruz. Hatta şöyle bir söz vardır ayın 7’sinde yapılan işten hayır gelmez. Dolunayı bekle bereketi gör.

Şu söz şahane;

Ayın 7’sinde olur börtü böcek, eskisinde olur börek çörek.

Bir de şu var;

Kesme odunu ay büyürken, 40 koyunu küçülürken.

Bunlar size batıl inanç gibi gelmiş olabilir. Bir bilim insanı olarak önce bana da pek mantıklı gelmedi. Sonra konu üzerine yapılan kontrollü deneyleri inceledim.

Çıkan sonuç şaşırtıcıydı!

Ayın farklı evlerinde kesimi yapılan ağaçlardan yeni ay ve dolunayda kesimleri yapılanlarda tomruklarda zarar veren böceklerde artış olduğunu okudum. Diğer evlerde herhangi bir sorun olmamış, nesilden nesle aktarılan bu bilgiler sayesinde daha verimli sonuçlar alınmıştı.

Hülasa bu inanış gerçekten doğru çıktı!

Yani eski insanların gökyüzüne göre günlük hareketlerini belirlemesi gibi günümüzde de ürünlerin ekiminden toplanmasına, salça, konserve yapımına kadar saklanacak yiyeceklerin ayın hangi evresinde yapılıp yapılmayacağına kadar hesap eden insanlar bulunmakta.

Şimdi gelelim ayımızın birbirinden önemli faydalarına;

Şu çarpıcı örnekle başlayalım;

Çok uzun zamandır dünyanın canlılığın devamı için en ideal sürede yani 24 saatte dönüyor. Ama bir zamanlar bu süre 6 saatti. Bu ise yaşamın devamı için uygun değil demekti. Çünkü 6 saat olsaydı şiddetli depremler, kasırgalar dünyayı yaşanmaz hale getirirdi. Bu hızı yavaşlatıp dönme süresini uzatan uydumuz ay oldu.

Cefakâr ayımız kütle çekim kuvvetinden ötürü göktaşlarının mavi gezegenimize çarpmasını engelleyerek kendine çekiyor. Bu özverisiyle yüzeyi kevgir gibi. Üstelik bizi diğer gezegenlerin çekiminden de koruyor.

Ayın çekim gücünün faydaları bunlarla da sınırlı değil. Dünyanın yalpalamasını da önlüyor ve böyle olmasaydı her şey düzensiz olacaktı. Bunun örneklerini çevremizdeki diğer gezegenlerden biliyoruz.

Hatta ay ve güneşin bir arada olduğu zamanlarda yani ay ve güneş tutulmalarında çekim doruk noktasına ulaşıyor.

Ayın çekim gücü okyanusun toplu olmasını sağlıyor. Bu çekim gücü olmasaydı okyanus suları bütünsel olmaz etrafa yayılırdı.

İşte bu ve daha değinmediğim diğer özellikleriyle civar gezegen uydularının arasında en özeli.

Ayın nasıl oluştuğuna gelirsek, bugün, bilimsel verilere göre Mars gibi büyük bir gök cisminin dünyaya çarpmasıyla kopan parçalardan oluştuğu teorisinin kabul görmekte. Bu çarpışma 45 derecelik açıyla daha hızlı ve ya daha yavaş olsaydı ay oluşmazdı.

Ah bu hassas dengeler…

Tam burada Parliament Sinema Kulubü Mavi Ay dizisinin jenerik müziği ne iyi gider…

Beni anladı 80’liler J

Ve son bilgiler;

Ay ile aramızdaki mesafe eliptik yörüngesinden dolayı sabit değil. Bu muhteşem konumlama sayesinde yeryüzünün her yerinden yaşam fışkırıyor. 23,5 derecede eğik kalmasını ve güneşten gelen ışınların dünyaya en ideal şekilde gelmesini sağlıyor. Bu eksen eğikliği mevsimleri de oluşturuyor. Güneşin doğudan doğup batıdan batması yine eksen eğikliğinden kaynaklanıyor. Olmasaydı hep farklı noktalardan doğup batardı.

Bak şimdi bilemedim, bu son yazdığım ilginç olabilirdi.

Canım ay, cicim ay;

Çocukluğumda kollarını uzatıp beni kaçıracağını sanıp senden hayli korksam da epeydir çok seviyorum seni.

İlle de dolunay vakti.

Facebook

Instagram

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
YORUMLAR
20.11.2021

Çocukluğumuzun ay dedesi çok severiz :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ