Kölesi olmayı isteyen var... 🤔
Kölesi olmayı isteyen var... 🤔
Neler söylememiş ki... 😅
Televizyon dizileri hakkında konuşan ve seçilen konuların çok kötü olduğunu ifade eden Billur Kalkavan geçtiğimiz günlerde şu açıklamayı yaptı:
'Dizilerde öpüşme yok, yasak. Mesela biz Türk milleti olarak hiç cinsel ilişkiye girmiyoruz. Bölünerek çoğalıyoruz büyük ihtimal. Çünkü cinsellik konuşulmuyor ve gösterilmiyor bu ülkede. Ama her türlü cinayet, kan, mafya ve pisliğe tamam. Amerika’da bir insan seyrettiği şeyi orada izleyip bırakıyor. Ama bizde o karakteri içine alıyor. Bence gençliğin şifreleri bozuldu. 90’larda doğan arkadaşımın ilişkilerine bakıyorum; entrika var çünkü öyle görüp öyle zannediyorlar. Bu çok fena.'
Katıldığı bir televizyon programında kendisine köle olmayı isteyenlerin mesaj attığını ifade eden Billur Kalkavan, izleyicilerin şaşkın bakışları arasında şöyle konuştu:
'Köleler ile ustalar, yurt dışında çok var bu tip ilişkiler. Türkiye’de de var. Bunlar bastırılmış cinsellikten kaynaklanıyor. Adam köle olmaktan, kırbaçlanmaktan hoşlanıyor. Adamın biri bana attığı direkt mesajda sormuş ‘köle kullanıyor musunuz’ diye. Bu tip ilişkiler dünyanın her yerinde var, bunlar gönüllü köle.'
Çocuk yaparken ezbere davranmamak gerektiğinin altını çizen ancak sözleriyle birçok insanı rahatsız eden Billur Kalkavan şu sözleriyle sosyal medyada hedef tahtası haline geldi:
'Çocuk öyle ezbere yapılacak bir şey değil. Çocuğu doğurmadan önce kendini ve maddi durumu ölçüp tartacaksın. Bana ‘Siz çocuk sevmiyorsunuz’ diyorlar, çok sevdiğim için çocuk doğurmamış olabilir miyim? Siz böyle düşüncesizce pörtletin. Sonra verin bir tane dadının eline işe dönün hemen. Ondan sonra uykusuz cadı gibi gidin işe sinir hastası olarak. Öyle insanlar gördüm, geceleri evinde uyumuyor falan. Sen de evinde kalıp çocuğuna baksaydın. Ondan sonra buna çocuk yapmak deyin. Arsız, terbiyesiz, ciyak ciyak bir sürü çocuk koşuşturuyor etrafta. Hayatta hiçbir şey bilmiyorlar, biz anne babamızdan öğrendik her şeyi. Eğitim evde, öğrenim okuldadır. Eğitim yoksa öğrenimle olmuyor. Her çocuk doğuran da bir ego, yürüyüş değişiyor şöyle bir trip, görüyorum.'
Kendisinden 22 yaş küçük sevgilisiyle on yıldır mutlu mesut ilişkisini sürdüren Billur Kalkavan, sırlarını da şu sözlerle paylaşarak 'Haydaaa!' dedirtti:'Ben kavga esnasında yıkıp döküyorum. Akrep-Koç'um. Buğra'ya 'Günün birinde annen gibi durursam, ayrılırız' diyorum. Buğra'nın annesiyle aramda 10 yaş var. Ben en başından beri çocuk istemedim. Buğra da istemedi. Daha 35 yaşında, belki 40-45 yaşında bana gelip 'ben bir çocuk istiyorum' diyecek. Onun için de Buğra'ya 'sana beraber seçeriz' diyorum. Buğra'yı çok iyi tanıyorum. Onu mutlu edecek kadını da en iyi ben seçerim.'
Katıldığı bir programda cinsel içerikli yayınların yasaklanmasına anlam veremediğini ifade eden Billur Kalkavan, sansürü kendi hayatından verdiği örnekle şöyle eleştirdi:
'Ben porno seyretmeyi seviyorum. 50 yaşına gelmiş bir kadınım ve ne izleyip neyi izlemeyeceğime kendim karar verebilirim. Bu yüzden porno sitelerin internette yasaklanmasına da anlam veremiyorum dedi. Çocukların bu içerikten korunması geldiğimiz çağda, yasaklarla mümkün değil.'
Kızların babalarına benzeyen erkeklerden hoşlandığını ancak kendisinde durumun tam tersi olduğunu belirten Billur Kalkavan, her zaman genç erkeklerden hoşlandığını şu sözlerle vurgulamıştı:
'Babama bayılırdım ama asla beğendiğim erkek tipi olmadı. Klasından, rafineliğinden, zevkinden bahsediyorsan, Buğra o konularda aynı babam gibi mesela. 'Acaba yaşlı babayla büyümenin tesiri olabilir mi?' diye sordum bazı psikologlara, 'Olabilir' dediler. Ben kendimi bildim bileli genç erkeklerden hoşlandım. Anneme sorsan, televizyonda dizi seyrederken oyuncular arasındaki en yaşlı adamı beğenir.'
Türkiye için marjinal kaldığını ancak bu şekilde mutlu olduğu söyleyen Billur Kalkavan, ilginç sözlerin altına da imzasını şöyle attı:'Ben klasik bir kadın gibi değilim. Erkekten dönmeye travesti diyorlar ya… Ben de bir çeşit travestiyim. İki cinsi de barındırıyorum içimde. Tabii ki aslında kadınım ama erkeği andıran çok taraflarım var. Bir erkeğin omzuna başımı koyup uyuyamam. Vıcık vıcık şeylerden hoşlanmam. Ayrı ayrı yatılacak. Uyku vücut dinlendirme eylemidir. Tabii ki hayatımda biri olsun istiyorum. Ama öyle cavalacoz insanlarla da birlikte olamam.'
Akrep burcu olduğunun sık sık altını çizen Billur Kalkavan, şu sözleriyle de cinsellikle ilgili düşündüklerini net bir şekilde yansıttı:
'Kendimin içinde olduğu bir cinsellik değil düşündüğüm. Mesela el ele yürüyen bir çifti görüyorum, 'Bunlar nasıl yatıyordur?' aklıma geliyor. Hayattaki ana konularımdan biri cinsellik. Cinselliği düzgün yaşayan insanların mutlu olacağına inanıyorum. Güzel bir seks yaşamın varsa, çok şeyi düzeltebilirsin hayatta. Ama orgazm olamamış kadınların ülkesinde, kadınlar tabii ki asabi olur, kocasından, çocuğundan çıkarır hırsını.'
Hiç evlilik teklifi almadığını ve çocuk sahibi olmayı istemediğini dile getiren Billur Kalkavan, hayatını şöyle özetledi:
'Evlenmek isteyecek adamlarla da birlikte olmadım. Aşkımı devlete onaylatmam. Ben evlenilecek değil, eğlenilecek kadınım. 7 yıldır Buğra’yla birlikte yaşıyorum, çok mutluyum onunla… İnsan hayatta ne isterse onu yaratır. Ben böyle bir hayat yarattım ve istediğim hayatı yaşıyorum.'
Başlık kadının eleştirdiği zihniyetin bir çeşit yansıması gibi. Ve haklı.
Çok kafa dengi bir bayana benziyor.
Parti kur oy verelim Billur, gayet doğru konuşmuş, çatır çatır göte göt demişsin.