Dünya üzerinde yüksek tedbirlerle korunan bölgelerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Hapishaneden mağaraya, altın deposundan adalara, bu yerlere girmek neredeyse imkansız! Peki, bu bölgelerin nerede olduğunu ve nasıl korunduğunu biliyor musunuz? O zaman gelin, beraber öğrenelim!
1880'lerde California'da kurulan bu cemiyetin üyeleri, ritüelleri, törenleri ve ne yaptıkları çok gizli tutuluyor. Girişin kesinlikle yasak olduğu toplanma alanları, San Francisco'nun kuzeyindeki Red Wood ormanlarının içerisinde bulunuyor. Bu kamp alanın en büyük özelliği, yılda sadece iki hafta boyunca ABD ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen erkek üyelerin ayinler eşliğinde toplanması ve stres atması olarak biliniyor.
Vatikan arşivlerinde Hristiyanlık tarihinin en önemli ve en kapsamlı kayıtları bulunuyor. İçerisinde 8. yüzyıldan günümüze kadar korunmuş devlet belgeleri, planlar, önemli yazışmalar ve bir milyonun üzerinde seçme kitap yer alıyor. Bazı iddialara göre İsa'nın el yazısıyla yazdığı metinlerin ve orijinal sanat eserlerinin de burada olduğu söyleniyor. Ama bu iddialar için yeterli kanıt bulunmuyor. Dünyada gizli arşivlere girme yetkisi sadece o anki papada bulunuyor.
Sentinelese Kabilesi'nin yaşam alanı olan ada, 100-150 kişilik bir nüfus yoğunluğuna sahip. Ancak bu kabile, dış dünyaya kesinlikle kapalı. Bu yüzden kabile zaman zaman şiddete başvuruyor. Örneğin; kabile üyeleri, 2004 yılında yaşanan tsunami felaketinden sonra Hindistan'ın bölgeyi incelemek için gönderdiği helikopteri ateşli oklar ile vurarak düşürmüştü. Bu yüzden ada, şu anda hükümet tarafından büyük bir titizlik ile korunuyor.
Colorado eyaletindeki hapishanede El Kaide üyelerinden seri katillere, 11 Eylül patlamasının sorumlularından mafya liderlerine kadar dünyanın en azılı suçluları tutuluyor. Yüksek gözlem kuleleri, elektrikli ve jiletli tel çitler, basınç algılayıcı zemin, hareket algılayıcı detektörler gibi önlemler ile korunan hapishanede mahkumlar 7/24 hücrelerinde tutuluyor. Her suçluya ortalama 10 gardiyan düşecek şekilde dizayn edilen ADX'ten bugüne kadar kaçmayı başarmış mahkum bulunmuyor.
Fort Knox, ABD altın rezervinin yarısından fazlasını barındırmasının yanı sıra Amerikan Bağımsızlık Bildirisi gibi çok önemli belgelere de ev sahipliği yapıyor. Giriş kapısı 22 ton ağırlığında ve kapının şifresi gün içerisinde defalarca kez değiştiriliyor. Duvarları bombalara karşı bile dayanıklı bir yapı ile inşa edilen Fort Knox, otuz bin kişilik bir ordu tarafından korunuyor.
İsveç'teki eski bir nükleer sığınağın içerisinde bulunan Pionen Veri Merkezi, 2008 yılında internet sağlayıcı Bahnhof şirketi tarafından veri merkezine dönüştürülüyor. Dağın altında yer alan tesise 40 santimetre kalınlığındaki bir kapıdan giriş yapılıyor. Hidrojen bombasına bile dayanabilen Pioenen Veri Merkezi'ne sadece bir tünel sayesinde erişilebiliyor. Bu yüzden de dünyanın en korunaklı yerlerinden biri unvanını kazanıyor.
Weather Dağı, dünyada herhangi bir felaket olursa sığınılacak en son yer olarak tasarlanmış bir kompleks. Bu kompleks, 1958 yılında Sovyet Rusya'nın Sputnik uydusunu uzaya fırlatması sonrası savunma amaçlı kuruldu. Sadece üst düzey yöneticilerin ve elit kesimin kullanımına açık olan bu alan, hem yeraltında hem yer üstünde bulundurduğu tesisleri ile dünyada yaşamı sonlandıracak bir olay karşısında sığınılmak için dizayn edilmiş durumda. Bu dağ; 1000 tonu aşkın su deposu, fiziksel aktivite alanları, ulaşım için metro sistemi gibi birçok şeyin bulunduğu bir yeraltı şehri. Bölgeye Washington'dan birkaç dakikalık uçuşla erişilebilir.
Belki de dünyada en çok askeri birliğin konuşlandığı bölge burası! Tarafsız bölge, Kuzey ve Güney Kore'nin arasında 4 kilometre genişliğinde ve 250 kilometre uzunluğunda her daim gözetlenen bir yer olma özelliğini taşıyor. Kore Halk Ordusu ve BM Barış Gücü tarafından yüksek güvenlik önlemleri ve ağır silahlar ile korunan bölgeye girmek mümkün değil! Ayrıca bölge, Sibirya kaplanı başta olmak üzere vahşi hayvanların yaşam alanı olarak da ön plana çıkıyor.
Gizli bir hava kuvvetleri üssü olan çölün ortasındaki 51. Bölge, bilindiği kadarıyla düşman silahlarını ve uçaklarını inceleme, araştırma, analiz etme merkezi olarak kullanılıyor. Bölgeye yetkililer dışında kimse yaklaşamıyor. ABD Hava Kuvvetleri tarafından korunan bölgeye yaklaşan siviller önce uyarılıyor, daha sonra bölgeden ayrılmamaları halinde oldukça yüklü bir tazminatla cezalandırılıyor. Ayrıca hava kuvvetleri görevlilerinin bölgeye yaklaşan sivillere ateş açma yetkisi de bulunuyor.
İtalya'da 1576 yılında yayılan ve tedavisi olmayan veba hastalığına yakalanan insanlar, gemiler ile taşınarak bu adada kaderine terk edildi. 160.000 kişinin korkunç bir şekilde can verdiği bu ölüm adasının toprağının yarısının insan külü olduğu tahmin ediliyor. 1922 yılında adaya bir akıl hastanesi kuruluyor ve deli damgası vurulan hastalar buraya getiriliyor. 1968 yılına kadar görevli olan doktor, açık beyin ameliyatı ile hastaların deliliklerini tedavi etmeye çalışıyor. Günümüzde girişin yasak olduğu bu ada, tamamen sessizliğe bürünmüş durumda.