Burak Öge Yazio: Sizi Üzen Kişi, Mutlu Edecek Kişi Olamaz

Şunu aklınızdan çıkarmayın: Sizi üzen birisi parçalarınızı birleştirebilecek kişi olamaz ve mutlu edemez.  Bu kişi sizin mutluluğunuzu inşa edecek ve acınızı dindirecek kişi olacağını düşünmeyin. 

Zararlı bir ilişkiniz olduğunu düşünüyorsanız geri dönmeyi düşünmeyin. Sırf yalnız kalacağınız korkusuyla ve  yaşadıklarınız onca şeye rağmen geri dönmenizde fayda yoktur. İşlevi olmayan sağlıksız ilişkiler, doğru şekilde ele alınmadığı takdirde her iki tarafa da  zarar verir. 

Ayrıldığınızda, o kişi olmadığında mutlu olabileceğiniz düşüncesine sahip olmanızda fayda vardır.  Canınız yanmış olabilir ve her fırsatta onun yanında kalmak için nedenleriniz olabilir fakat bu sizin için iyi bir şey olmadığını kabul etmeniz gerekir.

Kaçtığınız her şey size geri dönüp tekrar gelecektir.

Zaman geçtikçe çatışmalar kendini tekrar eder.  Bu süreci aşağılama ve güvensizlik devam ediyorsa iyileşmeyen bir acının göstergesidir. Çözümlenmemiş her problem kısır döngü içerisinde tekrarlanacaktır. Freud bu fikri yayınladığı Zevk Prensibinin Ötesinde kitabında  kuramlaştırmıştır.  Bu sürece tekrar etme zorunluluğu adını koymuştur. 

Bu aynı taşa takılma anlamına gelmektedir. (Tabi herkes farklı türden taşlara sahiptir).  Kişisel taşınızı bir ilişkiye benzettiğimizde, sistemli bir şekilde o taşa takılıp düşersiniz.  Taşınızın  belirli bir ada veya biçime sahip olması, benzer şekilde iletişim kurma, duygusal bağ kurma ve belli türden bir insanda aşkı arama eğiliminde  olduğumuzun sembolüdür. 

Bu sebepten dolayı, hayatın  çeşitli aşamalarda yer almamıza rağmen, çoğunlukla aynı sorunlarla karşı karşıya kalırız. Peki  bunun sebebi nedir? Çünkü kaçtığımız her şey  bizi takip eder  ve tekrarlanmaya mahkum kalır. Kararlarınızda ve  etkileşim biçiminiz de  değişiklikler yapmazsanız  aynı hataları yapmaya  devam edeceksiniz. 

Değişikliklere açık olun ve devam edin…

Yara aldığınızda, bedeninizin derinliklerinde acı hissettiğinizde o kişiyle yaşadığınız  düzeni  ve refahı istersiniz. Bu ayrılık sonrası yasın belirtileridir. Aslında siz o kişiyi değil alışkanlığınızı ve rahatlığınızı geri istiyorsunuz. 

Duygusal bağımlılık üzerine kurulu bir ilişki daha çok işlevsiz bir ilişkisinin göstergesidir.  Fakat bağımlığınızdan deneyimlerimizi ve düşüncelerimizi sürekli yenileyerek kurtulabilirsiniz. Yani zehirli ilişkinizden kurtulup kendinize yeni alışkanlıklar edinmelisiniz. Değişim, yeni bağların kurulması ve eski alışkanlıkların  ortadan kalkması anlamına gelmektedir. 

Duygusal boşluğu  doldurmak bizim şahsi bir görevimizdir. Başkaları bu boşluğu dolduramaz bunu başaracak tek kişi sizsiniz. Her değişimin acı ve kişisel çaba gerektirdiğini unutmamalısınız.

Acının ortadan kalmasını sağlamak, benlik algınızı besler.

Bencillik ve  haksızlığın olduğu bir şeyden kurtulmak   yeni bir aşamaya adım atmanızı kolaylaştıracaktır. Bu  özsaygınızın gelişmesi için gerekli olan enerjiyi sağlar ve duygusal anlamda büyümenize destek olur. 

Sağlıksız ve zararlı ilişkilerden  uzaklaşmak, özgürlüğe giden yoldur ve özgüveninizi arttırır. Bu süreçte büyüyor, olgunlaşıyor ve yeni bir hayata kucak açıyorsunuz. Kendi başına ayakta durabilen  ve  sağlıklı ortamdan oksijeni soluyan  yeni bir yaşama başlıyorsunuz. 

Acının üstünü örtmek, ilişkinin devam edeceğinin garantisini vermez. Bu bir şekilde dönüp dolaşıp kapınızı tekrar çalacaktır. Bu süreçte tamamlanmayı bekleyen andır. Bazen bunun adı ayrılık olabilir. Kendinizi uzaklaştırmak bir nebze zor olabilir fakat bu yeni dünyanızın inşası ve iç dünyanızın uyumu olacaktır. Kolay olmadığını bilmelisiniz ve caba harcamalısınız ama gerekli olanda budur. 

Instagram

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
02.09.2021

Güzel bir yazı olmuş,

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ