Tüm dünyada sanki Coronavirus gibi bir tehlike yokmuşçasına kurallara riayet edilmeden geçirilen güzel yaz günleri bitti.
Pek çok kişi sürekli vurgulanan “maske – mesafe ve temizlik” gibi basit korunma önlemlerini yok saydı. Üstüne üstlük daralan ekonomileri canlandırmak adına ülke yönetimleri tüm bu ihlalleri görmezden geldi. Yarım kapasite çalışması gereken restoranlar tam kapasiteye yakın çalışmasına karşılık, bu yerlerin denetiminden sorumlu devlet erkânı görevini yerine getirmedi. Ara sıra göstermelik, önceden bildirilen trafik denetimleri ile toplu taşıma “denetleniyormuş” gibi yapıldı.
Sonuç: Pandemi tüm dünyada yüksek bir hızla tekrar yayılmaya başladı.
Türkiye verilerinden bahsetmeyeceğim. Çünkü Sağlık Bakanlığı önce 15 Ekim 2020 de gerçek sayıları (vak’a sayısı) açıklayacağını söylemesine rağmen, sonra böyle bir şey söylemediğini iddia etti. Biz ülkemizde hala vak’a sayısını bilemiyoruz. Gerçek rakamları bilemeyince de yönetemiyoruz.
Toplu taşımada kişisel gözlemimle, insanlar büyük ağırlıkla maske kuralına uyuyorlar. Ancak topluluk haline gelme ve aile ziyaretleri hala devam ediyor. Hal böyle olunca Coronavirus yayılımında artış kaçınılmaz.
Ancak Avrupa’da durum çok daha vahim. Kısa bir süre önce sınırların açılması vesilesiyle Bulgaristan Sofya’ya gittim. Gördüğüm manzara inanılmazdı. İnsanlar bir arada maskesiz, sanki geçtiğimiz 2019 yılında ki gibi (Coronavirus’ün adının bile geçmediği) rahattı. Hatta Sofya Maratonu bile düzenlendi. Yüzlerce insan maskesiz ve mesafeyi dikkate almadan bir araya geldi. İtalya ve İspanya’da binlerce insan maske ve kısıtlama şartlarını protesto eden gösteriler düzenlemişti geçtiğimiz günlerde.