Birini sevmemek kesinlikle normal. İnsanlar her dönem bu dünyada hayatta kalabilmek için yabancılardan şüphelenmek zorunda kalmışlardır. Bugün, hayatta kalmak artık bir mesele değil ama muhtemelen hepimizin hayatında bizi sebepsiz yere sinirlendiren insanlar vardır. Peki onların nesi var?
Nezaket, hepimizin takdir edeceği bir özellik ama bazen insanların aşırı kibar ve fedakar olmaları başkalarını rahatsız ediyor. Her zaman kibar ve yardıma hazırsanız insanlar size şüphe ile yaklaşmaya başlayabilir. İnsanlar aşırı bencillikten de aşırı fedakarlıktan da nefret ederler çünkü insanlar nankördür. Bu durum insanların kafasında soru işaretleri oluşmasına sebep olur; “Ne istiyorlar?”, “Ne düşünüyorlar?”... Dahası, hiç kimse gerçekten fedakar olan biriyle karşılaştırıldığında “daha kötü” ve 'daha az fedakar' görünmek istemez.
Özellikle son dönemin üzerine en çok konuşulan konularından biri bu. Gerçek hayatta hoş, kibar ve nazik bir insan olabilirsiniz, ancak e-postalardaki ya da yazışmalarınızdaki birkaç dil bilgisi hatası muhtemelen insanların size karşı olan tutumunu etkileyecektir.
İnsanları yazışmalarındaki hatalarla yargılayan insanlara gelince, bilim adamları bir insanın yazım hataları ve dil bilgisi kurallarına verdikleri tepkiyle onların içe dönük ya da dışa dönük olup olmadığını anlayabileceğimizi söylüyorlar. Okuma yazma bilmeyenler genelde içe dönük olanları rahatsız eder, çünkü iletişim kurmak ve sosyal ilişkiler konusunda zorlanmak istemezler.Hatalara dikkat etmiyorsanız, muhtemelen bir dışa dönüksünüzdür.
Ancak, iyi eğitimli olmak ve yalnızca herkesin sizi sevmesini sağlamak için önemlidir. Uluslararası eğitim kuruluşlarına göre, bilgi seviyesi bir kişinin başarısı ve serveti üzerinde etkilidir.
Kimse böbürlenenleri sevmez. Özellikle sürekli tanıdıkları, tanınmış insanlardan bahsedenleri. İsviçreli bilim adamları, bunun olumlu bir etkisinin olmadığını keşfetti. Aksine, ünlü “dostlarınız” hakkında ne kadar çok konuşursanız, inandırıcılığınız o kadar azalır. Çünkü insanlar, ünlü dostlarınızdan bahsederek onları bazı durumlar için manipüle etmeye çalıştığınızı düşünmeye başlıyorlar.
Sosyal medya hesapları, potansiyel işverenlere ve diğer insanlara bir kişi hakkında çok şey anlatıyor. Sosyologlar ve psikologlar bu sorunu incelemeye karar verdiler ve itibarınızı bozabilecek çeşitli göstergeleri belirlediler.
Çok fazla resim: Dışarıda yemek yemek yerine sayfasını bir yiyecek raporuna dönüştüren insanlar var (her yemeğin farklı açılardan milyonlarca fotoğrafı vb.) Bu insanlara şüpheyle bakılıyor.
Çok fazla “arkadaş”: İnsanlar binlerce arkadaşı ve takipçisi olanlara güvenmiyor. Bu kişileri ilgilendiren tek şeyin sosyal medya şöhreti olduğunu düşünüyorlar.
Bir gülümsemenin yalnızca olumlu duygular oluşturacağına inanıyoruz. Fakat görünen o ki fazla gülümseyen insanlar başkalarını rahatsız ediyor.
İşte psikologların söyledikleri; Aşırı mutluluk ve keyif, hoşnutsuzluğa neden oluyor. Çok mutlu ve memnun (bir sebep olmadan) insanlar saf ve hatta cahil görünüyorlar.
Ayrıca, her zaman olumlu ve neşeliyseniz, en nahoş ve sıkıcı işleri yapmak zorunda kalabilirsiniz. İnsanlar, yolunuza çıkan görevlerin zorluğunu değerlendirmek için yeterince akıllı olmadığınızı düşüneceklerinden ve bunları yapmayı reddetmeyeceğinizi varsaydıklarından bu görevleri size vereceklerdir.
Bazen insanların sizden uzaklaşması için hiçbir şey yapmamız gerekmiyor: İsmimiz de bu işi iyi yapıyor. Yapılan 5 çalışma, telaffuz edilmesi zor isimlerin, kolay anlaşılır isimlerden daha az olumlu değerlendirildiğini kanıtlamıştır. Bu yüzden basit isimleri olan insanlar genellikle başarılı ve daha saygın.
Peki bu neden oluyor? Beynimiz her zaman yeni ve sıra dışı şeylere şüphe ile yaklaşır. Bir ad çok uzun veya tuhaf görünüyorsa, sahibi otomatik olarak şüpheli bir kişi olur. Tabii ki bu bilinçaltımızda gerçekleşir. Ünlülerin uzun ve garip isimlerini, kitleler ve hayranları için daha basit bir isimle değiştirdiğini hiç fark ettiniz mi?
Bazı insanlar yeni arkadaşlar veya işverenler üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışırken, övünçlerini öz eleştiriler altında saklıyorlar. Aslında bunun tek sebebi öz güvensizlik. İşte bir örnek: Bir iş görüşmesinde zayıf yönlerinizi sorduğunuzu düşünün.
Yanlış cevaplar:
“Ben mükemmeliyetçiyim. Bir şeyler yapılması gerekiyorsa uyuyamıyorum ve başka türlü yapamam. ”
“Ben bir işkoliğim, hafta içi ve hafta sonları benim için aynı. Ailemin artık neye benzediğini gerçekten hatırlayamıyorum. ”
Kimse bu sözlere inanmayacak. Sahte utangaçlık aynı zamanda bir kişinin itibarını da etkiler ve kariyer basamaklarını tırmanmalarını engeller çünkü bu davranış samimiyetsiz görünüyor.
Bazı insanlar her zaman her şeyi sadece eleştirirler çünkü bunu yapmayı bırakamazlar. Psikologların bu konuyu açıklayan birkaç teorisi var;
Sosyal eğilim: Eğilim hem olumlu hem de olumsuz olabilir. Olumsuz eğilimli bir tutum sergileyen insanlar, olay ve durumların olumsuz bir şekilde değerlendirilmesine yatkındır. Daima sevmeyecekleri bir şey bulurlar. Olumlu eğilimi olan insanlar her zaman aydınlık tarafa bakmaya çalışırlar. Psikologlar bu eğilimin bir karakter özelliği olduğundan eminler.
Sosyal anksiyete: Mantıksız bir şekilde izlenme ve yargılanma korkusu olan insanlar, kendilerini yalnız hissetmemek için başkalarını eleştirmeye başlar.
İnsan kendi olunca bir çok şey yerine oturur.Zaten bu davranışların hepsi taklitçilikten doğan unsurlar. Bütün sorunları çözmekte kendin olmaktan geçer bütün sorunları yaratmakta.O yüzden en zorudur kendin olmak başarabilene helal olsun hele bide toplum ve aile baskısında kendi gibi olan varsa cidden helal olsun
Kapak fotoğrafını yalnızca Potterhead'ler anlar ✋ (Hagrid) #HarryPotter 🌠
Yuh hepsi bende mevcut 😂