Bunları Petrolden Daha Çok Konuşacağız! Dünyada Krizin Yeni Adı: Mineraller

Londra Metal Borsası'nda 8 Mart sabahına başlarken, kimsenin bilmediği bir şey vardı. Saat 05:42'de nikel fiyatları hızla artmaya başladığında, büyük bir panik yaşanacak, 18 dakika içinde bir ton nikelin fiyatı daha önce görülmemiş bir artışla 100 bin doları aşacak, metal alım satımları da geçici de olsa duracaktı. 

Dünya aslında artık yeni bir döneme giriyordu!

Nikelin değeri, bu rekor artışın bir gün öncesinde de yüzde 250 oranında artmıştı

Enerji fiyatlarında Rusya-Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat'ta sonra yaşanan dalgalanma ile küresel pazarlar ilk büyük metal krizi ile tarihe geçerek sarsılacaktı.

Batı'nın karşılık olarak Rusya'ya yaptırımlar ile açtığı finansal savaş, yeni enerji anlaşmaları ile ilgili spekülasyonlar ve fiyat artışları, dünyanın bapımlılığını azaltmaya hazırlandığı fosil yakıtlara ne kadar bağımlı olduğunu ortaya çıkarırken, nikel gibi metallerin ekonomide temiz enerjiye geçiş sürecinde büyük bir rol oynadığını da göstermiş oldu.

Bu konuda Özgür Demirtaş bir uyarıda bulunmuştu👇

Demirtaş'ın bu konuda yaptığı bir Twitter Spaces yayını var ve görsellerini bir flood ile paylaşmıştı: 

Enerji ve metaller yayını 

Bölüm 1

Bölüm 2

Böyle de haberler mevcut👇

Dünyanın en büyük doğalgaz ve petrol ihracatçısı olan Rusya, ABD ve Avrupa'nın, Ukrayna işgaline son vermesi için kendisine uyguladığı yaptırımlara misilleme olarak, pek çok ülkenin Rus gazına olan bağımlılığını savaş silahı olarak kullanabileceğini gösterdi.

Gazprom, Bulgaristan ve Polonya'ya Gaz Akışını Durdurdu

Lityum, nikel, grafit, manganez ve kobalt, Beyaz Saray'ın öne çıkardığı mineraller arasında.

ABD Başkanı Joe Biden Mart ayının son günü yaptığı açıklamada 'Amerikan yapımı temiz enerjiyle bir gelecek' inşa etmenin ulusal güvenlik için önemine dikkat çekerek, 'Çin ve diğer ülkelere olan bağımlılığı sonlandırmamız gerek' dedi. Biden, elektrik pillerin üretimi ve yenilenebilir enerjilerin muhafaza edilmesi için kullanılan mineralleri imal edip işleyebilecek yerel üreticileri desteklemek amacıyla Savunma Üretim Yasası'nı devreye soktu.

Uzmanlara göre petrol, doğalgaz ve kömür ihracatına saplanıp kalan ülkelerin rekabet gücü azalabilir.

BBC'nin haberine göre, bu minerallerden daha fazlası da var.

Enerjide elektrik yoğunluklu bir ekonomiye geçiş devam ederken, pazar payı için rekabet eden her ülkenin hedefinde, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı türden mineraller var.

Ekonomik gücünün büyük bölümü fosil yakıtlara dayanan Rusya, dünyadaki ikinci en büyük doğalgaz üreticisi ve üçüncü en büyük petrol üreticisi.

Tabi madenlerin ekonomi ve gelecekteki rolü düşünülürse, Rusya'nın avantajları çok.

Rusya dünyanın ikinci en büyük kobalt ve platin ihracatçısı, nikel ihracatında ise üçüncü sırada.

Uzmanlara göre Rusya'nın bu yeni düzende eli kuvvetli olsa da, bu minerallerin çok daha yoğun olarak çıkarıldığı başka ülkeler var.

Dünyadaki kobaltın büyük bölümü Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden, nikel Endonezya'dan, lityum Avustralya'dan, bakır Şili'den ve nadir toprak elementleri de Çin'den geliyor.

Küresel enerji dönüşümü için uzmanların kritik olduğunu söylediği 17 mineral var.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre (IEA) bu mineraller; lityum, nikel, kobalt, bakır, grafit ve nadir toprak elementleri.

Mineraller birçok ülkede çıkarılsa da, Çin işleme konusunda hâlâ lider konumunda.

IEA'nın temiz enerjiye geçişte minerallerin önemi üzerine çalışan enerji uzmanı Tae-Yoon Kim, 2040 yılına gelmeden bu minerallere olan talebin hızla artacağını söylüyor.

Tae-Yoon Kim, enerjide dönüşümden en çok faydalanması beklenen ülkeleri iki kategoriye göre değerlendiriyor: Mineral çıkarmada lider olanlar ve mineral işlemede lider olanlar.

Kim, 'Enerji geçişinden en çok faydalanacak ülkeleri belirlemek zor çünkü imalat zincirinde nerede konumlandıklarına bağlı' diyor.

Net olan tek şey, şu anda dünyada kritik bir noktada olunduğu.

20. yüzyıl tarihini şekillendiren güç petrol ürünleriydi ancak bir sonraki yüzyıla minerallerin damga vurması bekleniyor.

Kim, bu kaynakların 'geleceğin mineralleri' olduğunu söylüyor.

Rusya-Ukrayna savaşının ortasında ABD ve Avrupa'nın Çin ile Rusya'ya olan bağımlılıktan kurtulmaya çalışması ve önümüzdeki 20 yılı düşünerek mineral arayışına girmesi, çok da şaşırtıcı değil.

Gelişmelerden dolayı en çok başı ağrıyan ise, doğalgazının yüzde 40'a yakınını Rusya'dan ithal eden ve bir ikilem içinde kendini bulan Avrupa ülkeleri.

Nitekim BBC'ye geçen ay konuşan İspanya'daki Esade Küresel Ekonomi ve Jeopolitik Merkezi'nin direktörü Ángel Saz-Carranza 'Avrupa, Putin'in kaprislerini finanse ediyor' sözleriyle Avrupa'nın duruşunu eleştirmişti.

Mineraller sadece elektrik pilleri için değil farklı enerji türlerinin depolanmasında da önemli rol oynuyor.

Hem özel şirketler hem de devletler, enerjide dönüşüm yaşanırken ekonomik refah için bu minerallere sahip olmak için yarışacaktır.

Ancak bazı uzmanlara göre arz-talep dengesi önemli. Almanya'daki Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden Lukas Boer, metaller konusunda 'Arz, talebe yetişemezse fiyatlar sıçrama yapacak' diyor.

Üstelik bu metallerin çıkarıldığı maden projelerinin faaliyete geçmesi ortalama 16 yılı buluyor. Boer de metal arzı sıkıntısının önümüzdeki on yılda artmasını beklediklerini söylüyor.

Boer ve ekip arkadaşları, geçen yıl yayımladıkları araştırmada nadir toprak elementlerinin yanı sıra ülkelerin dört metale gözünü dikeceğine dikkat çekti: Nikel, kobalt, lityum ve bakır.

Nikel, kobalt, lityum ve bakır.

Araştırmaya göre bu metallerin fiyatları uzun süreler boyunca tarihi seviyelere çıkacak. Uluslararası piyasalarda görülen değerin artış ve düşüş döngüsü de kırılacak.

Net sıfır karbon salımı senaryolarına göre, bu metallerin üretiminin 2021-2040 yılları arasında dört kat artması bekleniyor.

Bu dört metalin üreticilerinin, önümüzdeki 20 yılda doğalgaz sektörünün gelirine ulaşabileceği tahmin ediliyor.

Boer, 'Bu metaller yeni dönemin doğalgazına dönüşebilir' diyor.

Batı'nın Ukrayna'daki savaş sürerken enerji bağımlılığını azaltma çabası düşünülürse, gereken talebi karşılayabilecek bazı ülkeler var.

Boer'e göre en büyük kobalt üreticisi Kongo'nun yanı sıra başka ülkelere yatırım yapan Çin, en önemli aktör.

BloombergNEF araştırma merkezinden Kwasi Ampofo'a göre Çin, Rusya'daki metal üretimini kendi rafinerilerine yönlendirip metali başka ülkelere satmaya karar verirse, yarışı önde bitirebilir.

Mineraller konusunda başka ülkeler de çeşitli adımlar attı. Nikel üretim kapasitesini son iki yılda artıran Endonezya, Rusya'nın yarattığı boşluğu doldurabilir.

Arz sıkıntısının da fiyatları etkilemesi kaçınılmaz

Ampofo'ya göre küresel nikel üretiminin yüzde 9'unu üreten Rusya, yaptırımlar ve üretimde düşüş sonrası arzda yaşanabilecek aksamalara karşı hassas konumda. Arz sıkıntısının da fiyatları etkilemesi kaçınılmaz.

Ampofo, platin grubundaki metallerin üretiminde sıkıntı yaşanması durumundaysa, Güney Afrikalı üreticilerin tedarik desteği verebileceğini söylüyor.

Çin, metal yarışında kontrolü eline almaya çalışırken gözünü kobalta dikti.

Kobaltın 3'te ikisi Kongo'da üretilse de, Çinli şirketler Afrika ülkesindeki en büyük madenleri elinde tutuyor.

Batı eğer rakiplerine yetişmeye çalışmazsa, yarışı kaybedecek gibi görünüyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Otomobilde Kriz Bitmiyor: Dünyada Lityum Sıkıntısı Büyüyor
Dünya Bankası Uyardı: '1970'lerden Sonra Yaşanan En Büyük Emtia Şoku' Yıllarca Sürebilir!
Avrupa, Rusya'ya Mecbur mu? Petrol ve Gaz için Başka Yollar Mümkün mü?
Rusya, Avrupa'nın Enerjisini mi Sömürecek Gaz mı Verecek? Türkiye'nin Seçenekleri Neler?
Dünya Rusya'ya Ne Kadar Bağımlı? Petrol ve Gazdan Vazgeçebilecek mi?

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
29.04.2022

Bizde de bor var oğlum borumu bu? Acilen bor'u deterjan olarak kullanmaktan vazgeçip yakıt haline getirmeliyiz fırsat bu fırsat

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ