Bazı diziler o kadar popüler oluyor ki aynı dönemde çıkan diğer nefis yapımları bir nebze gölgede bırakabiliyor. Tüm dizileri izleyip tükettim sanmayın, mutlaka izlemedikleriniz vardır. Biz de bilim kurgu sevenler için şahane bir derlemek hazırladık. İşte gözden kaçırmış olabileceğiniz 20 bilimkurgu dizisi;
Not: Dizi tanıtımlarında Beyazperde'den faydalanılmıştır.
Uzay gemisi Red Dwarft mürettebatı, bir radyasyon sızıntısı ile yok edilir. Ancak mürettebatta bulunan Dave Lister, bu kazadan kurtulmayı başarır. Kurtulanlardan biri de Dave'in kedisidir. Ancak üç milyon yıl sonrasına gittiklerinde Dave'e, kedisinden evrilen yaşam formları ve mürettebattan bir arkadaşının hologram simulasyonu eşlik eder.
Dedektif Michael Britten, eşi Hannah ve oğlu Rex ile birlikte bir trafik kazası geçirir. Kazanın ardından gözünü hastanede açan Michael, kendini iki farklı gerçeklik arasında gidip gelirken bulur. Bu iki farklı hayatın birinde eşi Hannah, diğerinde ise oğlu Rex ölmüştür. Bu iki dünya arasında gidip gelir ve bir türlü birini tercih edemez. Dünyaların birinde annesini kaybeden oğlu ile, diğerinde ise oğlunu kaybeden eşiyle baş etmeye çalışırken bu iki gerçeklik arasında da bazı bağlantılar fark eder. Artık istese de istemese de, bağlantıları çözmek adına iki dünya arasında gidip gelecektir.
Thunderbirds adlı dizide pilot Jeff Tracy ve beş çocuğunun, olağanüstü tehlikeli durumlarda mahsur kalan insanları kurtarmak için çok gizli bir organizasyon olan Uluslararası Kurtarma'daki maceraları anlatılıyor.
Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin casuslukta kullanılmak üzere mükemmel insan vücudunu tasarlaması, ancak beyni mükemmelleştirememesi etrafında dönüyor. Projeyi hayata geçirmek için bir tren kazasında ölen aile babası Michael Wiseman'ın beynini alırlar. Yeni bir hayat verilen Michael, Dr. Theodore Morris liderliğindeki hükümet uzmanları tarafından casusluk sanatında eğitildiği bir apartman dairesinde tutulur. Yeni hayatına ve yeni yeteneklerine rağmen Michael'ın tek dileği karısı Lisa ve kızı Heather'a geri dönmektir.
1985 yapımı Max Headroom: 20 Minutes into the Future filmine dayanan Max Headroom adlı dizide, gözü pek bir araştırmacı TV muhabirinin yakın gelecekte kendisinin bilgisayarlı bir versiyonuyla haber araştırması anlatılıyor.
Dünyanın büyük bir kısmının uzaylı istilasına uğradığı bir zamanda, ilk istilanın ardından kurtulmuş birkaç kişi bir araya gelerek istilacılara karşı savaşmaya başlarlar. Her günleri yaşam mücadelesi içinde geçen bu insanlar kendi canları kadar, sevdiklerininkileri de korumalıdırlar. Karısı ilk istilada ölen, çocuklarından biri esir alınan tarih profesörü Tom Mason, çocuğunu geri almak ve diğerlerini korumak adına tüm askeri bilgi birikimini ortaya koyarak stratejiler oluşturmaya başlar...
Eyalet savcısı Alberto Garza'yı vurmakla suçlanan dedektif Brett Hopper, kendisini savunur ancak aklayamaz. Kendisine tuzak kurulduğunu anlayan dedektifi neler beklemektedir?
Dizide ağır yaralandıktan sonra nükleer enerjili biyonik uzuvlarla ve implantlarla yeniden yaratılan bir test pilotunun, hayatına bir istihbarat ajanı olarak devam etmesi anlatılıyor.
Yeni ve tehlikeli bir deniz yaşamı türünün ortaya çıkması bir grup insanın hayatını tamamen değiştirir. Hükümet ajanları ise olayı gizli tutmaya çalışırlar.
Arthur Dent ve arkadaşı Ford Prefect, Dünya'nın yıkımından kaçmak için uzayda ve zamanda deneye yanıla, sıkıntılı ve bir o kadar da maceralı bir yolculuğa çıkarlar.
Dizi, gizemli bir sahil kasabasında kaçırılan ve hapsedilen isimsiz bir İngiliz istihbarat ajanını konu ediniyor. Gizli bir ajan, istifa ettikten sonra kaçırılır ve pastoral bir köy gibi görünen ama gerçekte tuhaf bir hapishane olan bir yere götürülür. Tek amacı oradan kaçmaktır.
Hükümetin zaman yolculuğuna yönelik bir deneyi sırasında, bir bilim insanı kendini geçmişte kapana kısılmış bulur. Kendi zamanına geri dönmeye çalışırken düzenli olarak farklı insanların bedenlerine 'sıçrar' ve onların sorunlarını çözer.
Dizide yerel kültüre uyum sağlamakta zorlanan uzaylılar tarafından evlat edinilen üç yetim çocuğun günlük yaşamları anlatılıyor.
İngiliz Deneysel Roket Grubu Genel Müdürü Profesör Bernard Quatermass, Avustralya'dan ilk insanlı uzay uçuşunu başlatır. Bir arıza sonucu roket, içindeki üç kişilik mürettebatıyla rotasından binlerce mil öteye gider. Roket Dünya'ya döndüğünde Wimbledon'a düşer. Quatermass, ekibi ve kaza mahallinde toplanan seyirciler şoka uğrayarak, üç mürettebattan sadece biri olan Victor Carroon'un hâlâ gemide olduğunu görürler. Peki diğerleri nerededir?
Quark dizisinde bir uzay çöp toplayıcısı ve ekibinin talihsiz maceraları anlatılıyor.
Bu listeye de doctor whoyu alırsın
Falling Skies çok çakmaydı la