Yaşamak zor iş, hele de kaliteli bir şekilde...
Yaşamak zor iş, hele de kaliteli bir şekilde...
İnternet hızının düşmesi demek, 30 saniyelik bir Instagram videosunu izlemenin birkaç dakikayı alması, çevrim içi oyunlarda takımla senkronize ilerlemenin imkansız olması veya çok da büyük olmayan bir dosyayı indirmenin bile interneti zorlaması demektir. Öfkeden elektronik aletleri çöpe atma isteği uyandırır. Uyarmış olalım...
En can sıkıcı borçlardan biri birçoğumuz için ortak; KYK! Üniversitede son sınıfa geçen her öğrencinin kara kara düşünmesine ve aylık aldığı az miktarda paranın bile keyfini sürememesine sebep olur... KYK'dan sonra ev, araba, beyaz eşya derken borç listesi uzuyor da uzuyor.
İnsanın evde bile nasıl göründüğüne dikkat etmesinin gerekliliği pek anlaşılamıyor ancak gerçekten de hayat kalitesi ile pijamaların bağlantısı var! Yalnız başınıza bile olsanız kendinizi iyi hissetmek için temiz ve düzgün görünümlü kıyafetler tercih etmelisiniz.
En ufak bir olayda bile tüm gününü zehir edecek şekilde kaygı bozukluğu yaşayan insanlar için hayat çekilmez bir hal alır. Anskiyete, panik atak, Obsesif Kompulsif Bozukluklar veya sosyal kaygı bozukluğu... Tüm kaygı bozukluğu türleri önce kişiyi ve sonra da çevresindeki kişileri yorar. Kendiniz için yapacağınız en büyük iyilik, bu konuda bir uzmandan destek almak olacaktır.
Gencecik yaşlarda sürekli düşünülen tek şey, 'Şu sınavı da atlatayım, zaten sonra rahatım'. Ancak ne yazık ki üniversite sınavı, KPSS, ALES derken gençlerin tüm günleri, saatleri ders çalışarak geçiyor. Her ne kadar sınavlara tüm gününü vererek çalışmadığında kazanmak zor olsa da, geçen zamanın telafisi olmadığı da bir diğer gerçek.
Güvensiz tavırlar, saygısızlık, farklı yollarla şiddete maruz kalma... Toksik bir ilişkinin kişiye yaşatabileceği birçok negatif şey var. Tüm bunları yaşarken bir de hayatınızı yoluna koymaya çalışmak oldukça yorucu. Söylenebilecek tek şey, kendi iyiliğiniz için adımlar atmaktan korkmayın...
Sosyal medyada paylaşacak bir şeyler olsun diye birkaç dakikalığına spora çıkmak, yemeyeceği yemeği sipariş etmek, eğlenmediği ortamlarda bulunmak... Şaşırmayın, bunları yapan çok insan var!
Bir insanın size sağlayacağı herhangi bir katkı için ilişki kurmayı fayda-çıkar ilişkisi olarak düşünmemek lazım. Bir insan sohbetinin zenginliğiyle, iletişim ağının genişliğiyle veya deneyimleriyle karşısındaki kişiye katkı sağlayabilir.
Yan daireden gelen yüksek televizyon, kahkaha ve tartışma sesleri... Bunun en kötü hali ise yaşanılan sokaktan sürekli seyyar satıcıların geçmesi, yoğun araba trafiği, birilerinin bağrışması... Bu şartlar altında yaşamak gerçekten çok zor.
Migren, 20'lik dişler, bel veya mide ağrısı... Ağrılar, insanın hayatını sürdürmeyi zorlaştırdığı kadar kalitesini de düşüren bir faktör.
Ameliyat olacağınız gün bile iş yerinden bir şekilde size iş ulaştırılıyorsa, kaçın oradan! Yalnızca firmanın düzgün bir şekilde işlemesini düşünen, çalışanlarına sıfır tolerans gösteren firmalar bir zaman sonra insanı yiyip bitirmeye başlar...
Herkesin yaşadığı hayat, sahip olduğu kişilik veya standartlar farklı olduğu için aslında kendini bir başkasıyla kıyaslamak pek de doğru olmayacaktır. Ayrıca insanlarla bu kadar uğraşmak yerine kendine vakit ayırıp kendini geliştirmek çok daha faydalı bir karar olacaktır.
Gönül ister ki her gün hamburger yiyelim veya abur cuburları mideye indirelim ancak ne yazık ki böyle bir şey mümkün değil! Kaliteli bir hayatın en önemli şartlarından biri de sağlıklı beslenme düzeni. Tabii bütçemiz yettiğince...
Gece boyunca oturup öğlene kadar uyuyan kişilerdenseniz bu alışkanlığı bir an önce bırakmanızı öneririz. Düzensiz uyku saatleri sağlığınızı tehlikeye sokacağı gibi bir yandan da hayatı kaçırmanıza sebep olur.
Salgın nedeniyle evlerimize kapandık ve günlük hayatta yaptığımız en sıradan şeyi bile yapamaz hale geldik. Bir an önce bu virüsten kurtulup maskesiz bir şekilde özgürce hareket edebilmek dileğiyle...
Akraba!