“Bunlar Yaşanmış Olabilir mi?” Dedirtecek Gerçek Olaylardan Uyarlanan 13 Etkileyici Film

Kimi filmler vardır; muhteşem senaryosu, harika oyunculukları ve beğenilen müzikleri ile kısa sürede sinema dünyasının kültleri haline gelir. Başarılı yönetmenlik becerileri ve muhteşem çekim kesitleriyle bu filmlerin kurgu olmadığı akla gelmez bile. Ama aslında yaşanmış gerçek olaylardan esinlenen o kadar fazla kült film var ki. 

Klasik bir biyografi anlatısından çok daha farklı olan ve hikayesi gerçeğe dayanan o filmler arasından özel bir seçki yaptık. Sinema gecelerini hareketlendirmek istiyorsanız, bu önerileri mutlaka kaydetmelisiniz!

1. Oppenheimer

IMDB: 8.3

Bu yılın en çok konuşulan filmlerinden biri şüphesiz Cristopher Nolan'ın yönettiği Oppenheimer oldu. Intersteller, Inception ve Prestige gibi filmleriyle tanınan Nolan'ın bu filmi de öncekiler gibi izleyicileri şaşırtmadı. Peaky Blinders'dan tanıdığımız Cillian Murphy'nin başarılı oyunculuğu ile ilerleyen senaryo, atom bombasının mucidi J. Robert Oppenheimer'ın hayatını konu alıyor. 

Film Oppenheimer'ın, öğrencilik yıllarından II. Dünya Savaşı'na kadarki hayatında tarihsel açıdan nasıl bir rol oynadığını farklı açılardan ele alırken, psikolojik çıkarsamalar da yapıyor. Hem bilgi birikimini artırmak hem de alevli tartışmalarda konuya farklı bir bakış açısı katmak için bile izlenmesi gerekli.

2. Ayla: The Daughter of War

IMDB: 8.2

Ayla, Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı bir film. Çetin Tekindor ve İsmail Hacıoğlu'nu başrollerde izlediğimiz senaryo fazlasıyla dokunaklı. Çünkü Kore Savaşı dönemindeki bir subayın gerçek hayat hikayesini anlatan film, savaş sırasında ailesini kaybeden küçük bir kız çocuğu üzerinden ilerliyor. 

Süleyman isimli astsubayı küçük kızla kesiştiren senaryo, savaşın zorluklarına rağmen arada kurulan bağın ve sevginin her şeyden üstün olduğunu vurguluyor. Epey dramatik olan bu yapım, Kore ve Türkiye dostluğunu simgelemesi sebebiyle de sinema dünyasında önemli bir konumda.

3. The Wolf of Wall Street (Para Avcısı)

IMDB: 8.2

Başrollerinde Leonarda DiCaprio'nun ve Jonah Hill'in bulunduğu bu film, Oscar ödüllü yönetmen Martin Scorsese tarafından yönetilmiş bir şaheser. Aynı isimli otobiyografik bir romanın uyarlaması olan senaryo, Amerikalı bir broker olan  Jordan Belfort'ın hayatını konu ediniyor. 

Filmde kendisi de görünen Belfort karakterini DiCaprio canlandırırken, kimi sahneler doğaçlama olması sebebiyle öne çıkıyor. Bu da hem güçlü senaryoyu hem de onu işleme şekliyle oyunculukları Altın Küre de dahil olmak üzere pek çok ödül almaya hak kazandırmış durumda. Komedi ve suç türü olan bu gerçek öyküden fazlasıyla keyif alacağınızı tahmin etmek güç değil.

4. Green Book (Yeşil Rehber)

IMDB: 8.2

Green Book, toplam 3 Oscar sahibi olan sürükleyici bir hikaye. Komedi ve dram türüne giren yapım 1960'ların Amerika'sını gözler önüne seriyor. O dönem hala devam eden ırkçı söylemler ve baskılar üzerinden ilerleyen senaryo, çok uluslu ve gelişmiş bir ülkede azınlık olmanın yarattığı sorunları gerçekçi şekilde gösteriyor. Hikayenin gerçekte yaşanmış olması da onu ekstra dramatik ve etkileyici hale getiriyor. 

Başarısına rağmen ten rengi sebebiyle hep gölgede kalan Dr. Donalds Shirley ve onun turneye çıkarken işe aldığı Tony Lip arasında geçen diyaloglardan bazıları, sinema dünyasının en unutulmaz repliklerinden. Ama en etkileyici olanının 'dünya ilk adımı atmaya korkan yıldızlarla dolu' olduğunu çekinmeden söyleyebiliriz.

5. Into The Wild (Özgürlük Yolu)

IMDB: 8.1

Sean Penn imzalı 2007 yapım Into The Wild'ı izlemeyen kalmamış olabilir ama izlediyseniz bile, bu etkileyici yapıma tekrar şans vermenin tam zamanı. Jon Krakauer'ın 1996 yılında yayımladığı 'Yabana Doğru' kitabından uyarlanan film, başarılı bir öğrenci olarak okuldan mezun olduktan sonra mal varlığı satıp dünyayı gezmeye karar veren Christopher McCandless karakterinin hayatını konu ediniyor.

Başrolün ruhsal bir dönüşüm olarak adlandırdığı bu yolculuğa çıkışı, etrafındaki herkesi şaşırtsa da yol boyunca yaşadığı deneyimler ve iç çatışmalar, seyirci olarak bizlerin ona hak vermesini sağlıyor. Ancak esas hedefi olan Alaska'ya varmaya çalışırken ona çekilen sınırlarla mücadele eden McCandless'ı maalesef epey çetin bir doğa bekliyor.

6. Catch Me If You Can (Sıkıysa Yakala)

IMDB: 8.1

Başrolünde yine Leonardo DiCaprio'yu gördüğümüz Catch Me If You Can, ödüllü yönetmen Steven Spielberg imzalı bir yapım. E.T., Schindler'ın Listesi, Er Ryan'ı Kurtarmak gibi yapımlardan en az birini izleyip beğendiyseniz, bu etkileyici senaryoya da bir şans vermeniz gerek.

Frank Abagnale Jr. isimli 17 yaşındaki Amerikalı genç bir erkeğin hayatını konu edinen film, aslında ABD tarihindeki en başarılı dolandırıcılardan birini yakından tanımamızı sağlıyor. Başarılı dolandırma taktikleri ve etkileyici kişiliği ile ünlü bir hava yolu pilotu gibi davranan Abagnale karakteri, aynı zamanda doktorluk ve avukatlık gibi mesleklere sahip olduğuna da etrafındakileri inandırıyor. Böylece kaçırdığı milyon dolarları hiç sıkıntı çekmeden nakit paraya dönüştürebiliyor. Müzikleri sebebiyle bile ödül alan film, aksiyon ve suç seviyorsanız kesinlikle hoşunuza gidecek.

7. The King's Speech (Zoraki Kral)

IMDB: 8.0

Yönetmenliğini, Sefiller'den tanıdığımız Tom Hooper'ın üstlendiği The King's Speech, başrollerinde Colin Firth ve Helena Bonham Carter gibi isimlere yer veren bir biyografi. En İyi Film, En İyi Orjinal Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu gibi ödüller kazanan hikaye, 1936'ların Britanya'sında geçiyor.

O dönem tahta çıkması beklenen Kral 6. George üzerinden ilerleyen senaryo, bir anda beklenmedik bir hal alıyor. Çünkü Kral olması beklenen karakter, kekemeliğine çare bulmak için konuşma terapistine başvurduktan sonra aynı hızla içsel bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk ise tarihin akışını kesinlikle değiştiriyor.

8. The Imitation Game (Enigma)

IMDB: 8.0

Hepimizin Sherlock Holmes karakteriyle tanıdığı Benedict Cumberbatch'ı başrolde seyretmek için bile The Imitation Game izlemeye değer. II. Dünya Savaşı dönemindeki gerçek bir hikayeden uyarlanan senaryo, En İyi Uyarlama dalında Oscar almış durumda. Ayrıca bunun dışında 7 Oscar'ı ve pek çok başka ödülü daha var. 

Filmin ana senaryosu; o dönem Almanlar tarafından icat edilen ve 'Enigma' olarak adlandırılan, makinelerin gönderdiği şifreli mesajları çözmek için kullanılan bir cihazın yapım aşamasına odaklanıyor. Savaş uçaklarının birbirine gönderdiği mesajları kırmak için kullanılan bu cihaz, günümüz bilgisayarlarının atası olarak kabul ediliyor. Matematik dehası Alan Turing, yani Cumberbatch'ın canlandırdığı karakter, tarih sahnesinde önemli bir görev üstlenerek bu sürece doğrudan dahil oluyor.

9. The Pursuit of Happyness (Umudunu Kaybetme)

IMDB: 8.0

Gabriele Muccino imzalı bu gerçek senaryo, Will Smith'e Oscar ve Altın Küre Ödülleri kazandıran bir başyapıt. Senaryo, Chris Gardner isimli bir babanın yaşadığı finansal sıkıntıları ve kişisel mücadelerle dolu hayatını konu ediniyor. Oğluyla birlikte yaşama tutunmaya çalışan Gardner, tıbbi cihazlar satarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. Ancak işler planladığı gibi gitmediği için eşi tarafından terk ediliyor ve sonrasında kendi ile oğlu için yepyeni bir hayat kurması gerekiyor.

Bu aşamadan sonra tüm azmini ve kararlılığını tek bir noktaya yönelten Gardner, film boyunca, mutluluğu aramanın ve her ne olursa olsun yola devam etmenin önemini defalarca vurguluyor. Bu nedenle özellikle hayatta bazı şeyleri yoluna koyamadığınızı düşünüyorsanız, sırf size umut versin diye bile bu başarılı yapıma göz atmak isteyebilirsiniz.

10. The Big Short (Büyük Açık)

IMDB: 7.8

The Big Short, hem biraz tarih öğrenmek hem de geçmişte yaşanmış etkileyici hikayelerden ilham almak için izlenecek en iyi filmlerden. 2008 yılında ABD'de yaşanan büyük ekonomik kriz döneminde geçen senaryo, Wall Street'in iç yüzünü ve riskli ipotek tahvillerinin yarattığı felaketi açık şekilde gözler önüne seriyor. Bu anlamda biraz devlet ve para eleştirileri de yapmıyor değil.

Cristian Bale, Ryan Gosling ve Brad Pitt gibi usta oyunculara yer veren film, bu dönemde yaşamış birkaç finansçının gerçek hayat hikayelerini konu ediniyor. Kimi karakterlerin krizi erkenden fark ederek aldıkları hamlelerin, en sonunda bir servet kazanmalarına yardımcı olduğunu anlatırken, finans sistemindeki bozunmayı da açık şekilde eleştiriyor. Ayrıca karmaşık finans terimlerini seyirciye açıklamak için Margot Robbie ve Selena Gomez gibi ünlülerin sahnelerine yer verdiğinden, izlemesi epey keyifli.

11. Hidden Figures (Gizli Sayılar)

IMDB: 7.8

Hidden Figures, 1950'lerin sonu ve 1960'ların başında Amerika'da geçen bir dönemi ele alan etkileyici bir biyografi. NASA'da çalışan bir grup Afro-Amerikan kadın matematikçinin, o dönem karşılaştığı sıkıntılara odaklanıyor. Amerika'nın Sovyetler Birliği ile girdiği uzay yarışında, bu kadın matematikçilerin rolünü vurguluyor. Ancak başarılarına rağmen tarih sahnesinde yeterli değeri göremeyen kadınlar, hem cinsiyet hem ırk ayrımına uğruyor. 

Bugünkü pek çok sıkıntının o dönemki boyutlarını fark etmek ve her şeye rağmen azimli insanların sonunda başarı elde ettiğini görmek, bu filmi bu kadar etkileyici hale getiren özelliklerinden biri.

12. The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi)

IMDB: 7.7

Hemen herkesin en azından adını duyduğu Steven Hawking'i yakından tanımak ve onun aslında neyi keşfettiğini anlamak isterseniz, bu başarılı yapıma kesinlikle bir şans vermelisiniz. Hawking karakterini canlandıran Eddi Redmayne'e Oscar kazandıran senaryo, başarılı fizikçinin gerçek hayat hikayesini anlatırken, onun hiç kaybetmediği umudunu ve iyimserliğini vurguluyor.

Tüm zamanların en zeki bilim insanlarından biri kabul edilmesine ve kuantum fiziğinde çığır aşmasına rağmen, genetik hastalığı sebebiyle fiziksel yetilerini kaybeden Hawking, çalışmayı asla bırakmıyor. Bu dönemde eşinden gördüğü destek, onu hayata bağlayan en önemli unsurlardan biri oluyor. Kendi adına yazılan özel yazılım sayesinde konuşmalarını tablete aktarması ise tüm sıkıntılara rağmen, ilham aldığı uzay boşluğunu biraz daha yakından keşfetmesine yardımcı oluyor.

13. An American Crime (Bir Amerikan Suçu)

IMDB: 7.2

Elliot Page ve Catherine Keener gibi isimleri başrollerinde ağırlayan bu yapım, hikayesi gerçek olan bir suç ve dram filmi. Tommy O'Haver tarafından yönetilen film, 1965 yılının Indiana'sında geçiyor. O dönem annesi babası gezici sirkte çalışan iki kız kardeşin, zaten altı çocuğu olan ve sağlık sıkıntıları yaşayan Gertrude isimli karaktere emanet edilmesi bütün hikayeyi değiştiriyor. 

Çünkü küçük kızlar önce Gertrude tarafından sonra da mahalledeki diğer çocuklar tarafından türlü eziyetlere uğruyor. Oldukça rahatsız edici sahnelere yer veren bu yapım izlemesi biraz zor bir film. Bu nedenle insanlığı ve suç potansiyelini mercek altına alan güçlü senaryosuna rağmen, onu izlemeye henüz hazır olmadığınızı düşünebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR
02.08.2024

7 - The King’s Speech’de Colin abi çok çok başarılıydı. Bay Darcy’m benim.

Pasif Kullanıcı
02.08.2024

Umudunu Kaybetme…

Pasif Kullanıcı
02.08.2024

Sıkıysa yakala ve tabii listede olmayan Cindirella Man ikiside muhteşem inanılmaz gerçek hayat hikayeleri 👍

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ