Bunlar İçin de Hesabımıza Para Yatmalı: Büyük Şehirde Yaşayanların Karşılığında Maaş Alması Gereken 11 Şey

Büyük şehirde yaşamak, bir yandan ışıl ışıl bir macera sunarken diğer yandan türlü zorluklarıyla insanı adeta hayatta kalma yarışına sokuyor. Trafik çilesinden kalabalık sokaklara, bitmeyen inşaat gürültüsünden pazar sabahı matkap senfonisine kadar her gün ayrı bir mücadeleye sahne oluyor. İşte tüm bu çaba ve sabrımızın karşılığında maaş almayı hak ettiğimizi düşündüren 10 şey! 👏

1. Trafik çilesine göğüs germek.

Büyük şehirlerde trafik sadece bir yerden bir yere gitmek değil aynı zamanda sabır testi! Her gün, şoförlerin sanatsal korna performanslarına maruz kalıyor, kırmızı ışıkta bile klakson çalanları dinliyoruz. Hele sabah trafiğinde, metrobüslerde sardalya gibi sıkışmak tam bir survivor mücadelesi. Bu kadar dayanıklılığın ödülü bir maaş olmaz mı? Hem de bol sıfırlı!

2. Toplu taşıma, ayakta kalma maratonu.

Otobüste veya metroda oturabilmek, büyük şehirde yaşayanların hayalidir. Ama ayakta kalmayı başarmak bile ayrı bir başarı. Hele bir de arkanızdaki 'biraz ilerler misiniz?' baskısı yok mu? Şehir içinde sörf yaparak dengede kalma yeteneğimiz ödüllendirilmeli.

3. Havada uçuşan ev kiraları fiyatlarına katlanmak.

Eviniz denize sıfır değilse bile fiyatlar neredeyse Ay manzaralı bir villa kıvamında. 'Merkeze yakın, temiz, ferah' diye başlanan ilanların sonunda karşımıza çıkan minyatür dairelere servet dökmek tam bir şehirli becerisi. Böyle bir beceri, maaşı hak ediyor! Aksini kimse iddia edemez.

4. Pazar günü sabah saati çalıştırılan matkap sesine dayanmak.

Komşu matkabı bir sanatsal ifade aracı olarak kullanıyor olabilir ama bizim için tam bir işkence. Pazar sabahı saat 8’de başlayan ve saatlerce bitmeyen o 'vııııın' sesi, büyük şehirde hayatta kalmanın bir başka aşaması. Dayanabilenlere madalya, hatta maaş verilmeli.

5. Ağzına kadar dolup taşan kafelerde yer bulmak.

Bir kahve içip rahatlamak istiyorsunuz ama şehirdeki herkes aynı şeyi düşünüyor. Mekanlarda boş yer bulmak için adeta Sherlock Holmes gibi iz sürmek gerek. Boş bir masa bulduğunuzda ise zafer çığlıkları atmanız işten bile değil. Çözüm? Maaş desteğiyle özel masa rezerve hakkı!

6. Sokak lezzetlerini yiyebilmek için uzun kuyruklara girmek.

Büyük şehirde yaşamak demek midye tezgahı veya kokoreççinin önündeki uzun sıralara aşina olmak demek. Ama bekle, sıranın sana gelmesine bir dakika var, tam o sırada “50 midye” siparişiyle karşılaş! Böyle sabır taşları maaş almayı sonuna kadar hak ediyor.

7. Her an Instagram'a yakalanma stresi.

Kahve içmek için çıktığınızda bile her an birinin fotoğrafına fon olabilirsiniz. Arka planda dişlerinizi karıştırırken poz veren bir influencerın hikayesine düşmek istemiyorsanız sürekli tetikte olmanız lazım. Bu tetikte kalma stresine karşılık maaş şart!

8. Devasa AVM’lerde kayıp aile sendromu.

Bir AVM’ye girip çıkmak başlı başına bir serüven. Mağaza labirentlerinden çıkıp, park yerinde arabayı bulabilmek bir başarı hikayesi. Hele yanlış kata park ettiyseniz orası da bir macera. Böyle mücadeleler maaşsız kalmamalı!

9. Bitmeyen inşaat gürültüsü.

Bir bina biterken diğer inşaat başlıyor. Şehirde sanki sürekli “sahneye hazırız” diye bağıran inşaat makineleriyle yaşıyoruz. Günün her saatinde 'tok tok' ve 'güm güm' seslerine alıştık. Bu kadar sese alışabilmek maaşı hak etmiyor mu?

10. Yağmurda taksi bulma yarışı.

Bir damla yağmur büyük şehirde adeta savaş çanı gibi! Taksiler dolu, dolmuşlar geçiyor, otobüs gelmiyor… Herkes bir taksi için birbirine psikolojik baskı yaparken biz niye maaş almıyoruz ki? Bu, tam bir “kıt kaynak yönetimi” uzmanlığı değil mi?

11. Kalabalıklar içinde yalnız hissetmek.

Onlarca insanın arasında, kendi dünyanızda kaybolmak... Bu kadar karmaşa içinde yalnızlığı tatmak sadece büyük şehirlerde mümkün. Yani, bu ruhsal dayanıklılık için bile en az bir maaşı hak ediyoruz!

Popüler İçerikler

Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?