Bulunan İki Cesetten Biri Vampir Diğeri Keş; Eylül Ayının En Önemli Arkeoloji Keşifleri

Tarihi daha doğru öğrenip anlamak o kadar önemli ki! Ye yeni yöntemlerle daha çok aydınlandığımız kesin. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. İşte bu mesafeyi biraz daha kapatan Eylül 2022''nin en önemli 10 arkeoloji haberi!

Kaynak: Arkeofili

1. Piramitlerin inşası o kadar gizemli değil!

Araştırmacılar, Nil Nehri’nin Khufu kolunun Gize Piramidine çok yakın olduğunu ve piramitlerde kullanılan taşları taşımak için bu kolun kullanılmış olabileceğini gösteren kanıtlar buldular. Böylece taş taşıma işi bir hayli kolaylaşmış olabilir.

2. Norveç'teki buzullarda tam 1500 yıllık bir ok bulundu!

Kayaların arasında yuvarlanmış olan ok, neredeyse harika durumda. Norveçli arkeologlara göre okun sahibi Vikinglerden de önce yaşamış olmalı.

3. Polonya'da bir kadına ait "vampir mezarı" keşfedildi!

Araştırmacılar, Pień köyündeki 17. yüzyıldan kalma ve muhtemelen cadılık, vampirlikle suçlanmış cesedin boynuna, 'ölümden dönmesini' engellemek için bir orak yerleştirilmiş olduğunu ve sol ayak baş parmağında bir asma kilit olduğunu buldu.

4. Konya sınırları içindeki Savatra antik kentinde keşfedilen bir yazıtın üzerinde Grekçe "Türkoğlu" yazıyor.

Yazı hakkında Doç. Dr. İlker Işık Arkeofili’ye yaptığı açıklamada “Üzerindeki rozet ve bezemelere bakılırsa 10-11. yüzyıllar içerisinde Bizans ordusu içerisinde görev alan Türk askerlerine ait olduğunu düşünüyoruz. Zira Türkoğlu tabiri Bizans ordusunda Türk boylarının tümüne tek bir terimle ifade etmek için türetilmiş bir sözcük.” diyor.

5. Mısır'da 2600 yıllık peynir bulundu, bayatlamış mıdır acaba?

Arkeologlar, üzerinde Demotik yazı (Rosetta Taşı’nda da yer alan eski Mısır yazısı) olan ve peynir içeren bir dizi kil kap ortaya çıkardılar. Eski Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Waziri, Kıptiler zamanında “Haloum” kelimesine dönüşen beyaz peynire eski Mısırlıların “Haram” dediklerini ve şimdilerde “Halloumi peyniri” olarak bilindiğini belirtti.

6. Acaba bu Bizans sikkesi, yasaklı süpernovayı mı gösteriyor?

MS 1054 yılında 6500 ışık yılı uzaktaki bir yıldızın enerjisi tükenir ve patlar. Patlama ve artakalan ışıklar geceler boyu gökyüzünde görünür. Bizanslı yazarlar ise muhtemelen dini yasaklardan ötürü bu durumu kaydetmezler. Bulunan bu çift yıldızlı sikkede ise araştırmacılara göre imparatorun başı Güneşi, doğu yıldızı Venüs'ü, diğer sikkelerden farklı olarak batı yıldızı ise patlayan yıldızı temsil ediyor. Yani teori doğruysa Bizanslılar yasak olsa da bu patlamayı bir şekilde kaydetmişler!

7. Prag yakınlarında 7 bin yıllık dairesel bir yapıya rastlandı.

Arkeologlar, dairesel ve devasa bir Neolitik dönem kompleksinin kalıntılarını keşfettiler. Yapının gerçek amacı belli olmamakla birlikte çapı yaklaşık 55 metre. Uzmanlar bu devasa yapının yerel bir çiftçi topluluğunun toplandığı yer olabileceğini düşünüyor.

8. İsrail'de esrar kullanımına dair en erken kanıt bulundu.

Esrarın en erken kullanımına dair kanıtlar, İsrail’deki 3.500 yıllık bir mezar alanında bulundu. Bulunan afyonun Anadolu’da yetiştirildiği, kapların ise Kıbrıs’ta üretildiği belirlendi. Arkeologlara göre kaplar yaklaşık 3400 yıllık.

9. Araştırmacılar yaklaşık 13 bin yıllık korunmuş dışkı buldular.

Bu bulgunun önemi ise insanların 13 bin yıl önce de hayvancılık yaptığını göstermesi. Suriye'de bulunan bu dışkılar insanın hayvanı bitkilerden önce evcilleştirdiğini, avcı-toplayıcıların Abu Hureyra'ya canlı hayvan getirip kulübelerinin dışında tuttuklarını gösteriyor.

10. Endonezya'da 31 bin yıllık ampütasyon kanıtı keşfedildi.

31.000 yıllık bir iskelet, bacağının alt kısmı temiz bir şekilde kesilmiş olarak bulundu ve kemikler, çocuğun olaydan sonra birkaç yıl daha hayatta kaldığını ortaya koyuyor. Demek ki avcı-toplayıcı olan ilkel bir topluluk modern tıptan önce de kan kaybı veya enfeksiyonu önleyecek tıbbi becerilere sahipmiş.

Biz de ise...

Diyarbakır’da, Göbeklitepe ile çağdaş özel yapıların ortaya çıkartıldığı Gre Fılla Höyüğü ve dolayısıyla kültürel mirasımız sular altında bırakılıyor. Ayrıntılar için tıklayınız.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Mayalar Ölen Hükümdarlarını Önce Yakıp Sonra Top Yapıyormuş! Ağustos Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Dudak Uçuğu 5 Bin Yıl Önce Öpüşen Atalarımızdan Geliyormuş; İşte Temmuz Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
1700 Yıl Önce de İnsanlar Duvarlara "Ayıp Şeyler" Yazıyormuş; İşte Haziran Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Stonehenge'ten İnkalı Kurban Çocuklara... Mayıs Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Tarihimizi Öğrenmek İçin Toprağı Kazmaya Devam Ediyoruz: 2022 Yılı Nisan Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi

Popüler İçerikler

Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Gözaltına Alınan 65 Kişiden Biri Olan 'Basel' Tutuklandı
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
03.10.2022

Doç. Dr. İlker Işık'ın atladığı yeri dolduralım; Sille / Sudirhemi Konya’nın merkezi Kayalı parktan 8 km kuzey batısında, antik bir beldedir. Şu andaki idari durumu mahalledir. Burası aslen Türk olan Karamanlı Hıristiyan Ortodoksların mübadele öncesi yüzyıllarca yaşadığı yerleşimdir. Bu Türkler Müslüman olmadıklarından ve Hıristiyan olduklarından Roma’ya ait Rumlar olarak adlandırılmışlardır. Günümüzde Konya Selçuklu Belediyesine bağlı bir mahalledir. Tarihte Silleli Rumların Kullandıkları dil girek alfabesiyle yazılan Türkçedir buna Karamanlıca denmekte ve çözümlemesi oldukça zor ibareler ihtiva etmektedir. Bugün Silledeki kitabeler Rumca sanılıyorsa da tamamen Türkçedir. Ancak Kur’an alfabesiyle değil de Rum alfabesiyle yazıldığından uzmanları haricinde okuyanı yoktur. Bu bakımdan Sille Osmanlı döneminde özerk bir bölge statüsündedir zira Arap alfabesini kabule zorlanmayarak Türkçeyi Rum alfabesiyle kullanmalarına izin verilmiştir.

03.10.2022

“La ikrahe fiddini” (dinde zorlama yoktur) yi gören Osmanlı uleması “İnneddine ındellahi’l-İslam” (Allah katında tek geçerli din İslamdır) ile “ve men yebtaği ğayra’l-İslami dinen” (kim İslam’dan gayrı din ararsa asla makbul olmayacaktır) gerçeğini ele alarak burunlarının dibindeki Silleli Hıristiyan Karaman Türklerini İslam gerçeğiyle tanıştıramamışlar ve 1924 de yurt dışına sürülmelerini sağlamışlardır.

04.10.2022

8 de esrarmi afyon mu bir karar ver

09.10.2022

Onedio haber üreticisi "Biz de ise" diye bir yazım yok, o ayırdığın "de" hal eki olan "de" ve hiçbir durumda ayrı yazılmaz. Şu duruma dayanamadığım için yazdım sadece.

TÜM YORUMLARI OKU (6)