Bulunamayan Bir Katili Anlatan "Memories of Murders" Filminin Unutulmaz Final Sahnesi

Bugün içeriğimizde 92. Akademi Ödülleri’nde büyük ses getiren Parasite'in yönetmeni Bong Joon Ho'nun 2003 yapımı Memories of Murders filminin etkileyici final sahnesine bakacağız.

Gerçek olaylardan esinlenilmiş bu filmde her detay oldukça önemli. Bu yüzden final sahnesi de bir o kadar etkileyici.

İçerikte spoiler bulunmakta!

Filmin yapımcısı Cha Seoung Jae'dir.

Senaristliğini ise yönetmen Bong Joon Ho'nun yanı sıra Kim Kwang Rim ve Shim Sung Bo üstlenmiştir. Yapımın bütçesi ise 2.800.000 $'dır.

Bong Joon Ho'nun diğer bir esin kaynağı ise Kwang Rim'in 1996 yılında yazdığı tiyatro oyunudur. Film bu eserden uyarlanmıştır.

Alan Moore ve Eddie Campbell'in From Hell çizgi romanı da filmdeki sürükleyiciliği ve olay anlatımındaki merak duygusunun canlı tutulması için önemli bir kaynak olmuştur.

Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde, Güney Kore'nin ilk seri katilinin öyküsü anlatılır.

Orijinal ismi Sarinui Chueok olan ve Türkçe ismiyle Cinayet Günlüğü filminde tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi 'katil kim?' sorusu cevapsız kalmaktadır.

Güney Kore'nin Hwaseong şehrinde 1986-91 yılları arasında 10 farklı kadın cinayeti işlenmiştir.

Film, ülkede askeri yönetimin hakim olduğu 1986 yılında tecavüz edilerek öldürülmüş bir kadın cesedinin bulunmasıyla başlar.

Cinayeti çözmeleri için Dedektif Park Doo Man ve Seo Tae Yoon görevlendirilir.

Filmde bu iki dedektife Parasite filminden tanıdığımız Song Kang Ho ve Kim Sang Kyung hayat verir.

Seul'den yardım için gönderilen Dedektif Seo Tae önemli bir detayı keşfeder.

Katil yalnızca yağmurlu gecelerde, kırmızı giyinen kadınları öldürmektedir. Bunun yanı sıra başka bir polis ise cinayetlerin işlendiği gece radyodan hep aynı parçanın istendiğini tespit eder.

Bu sırada şüpheli görülen birçok kişi sorguya alınarak şiddet ile konuşturulmaya çalışılır.

Önce şüpheli olarak görülen, sonra şahit olduğu anlaşılan ve akli dengesi bozuk olan bir çocuk bu soruşturmalar sırasında bir kaza sonucu ölür.

Film çekilirken gerçekte de hâlâ cinayetlerin katili bulunamamıştı.

Bu sebeple yönetmen Bong Joon Ho'nun üzerine oldukça fazla iş düşüyordu. Gerçekten bir dava çözer gibi tüm kanıtları incelemiştir. Kendisi de bu durumu film için oldukça etkileyici bir şekilde kullanmıştır.

Final sahnesine gelmeden önce filmin çekiminde özenle dikkat edilen birçok detaya göz atalım.

Dedektif Seo'nun sinirleri, vaka ilerleyip aksilikler ve başarısızlıklar arttıkça giderek daha fazla yıpranır. Yönetmen, karakterine uygun şekilde sıska ve bitkin bir görünüm vermek için çekimler ilerledikçe, onun yiyecek alımını ve uyuduğu miktarı büyük ölçüde azaltmıştır.

Yönetmenin ilginç talepleri filmin etkileyiciliğinin artmasında büyük rol oynamıştır.

Sorgulamalar için bodrum kazan dairesi seti oluşturulduğunda, yönetmen, Martin Scorsese'nin Taxi Driver (1976) filmindeki uzun ve dar merdivenlere olan hayranlığından bahsederek, alışılmadık derecede dik bir merdiven talep etmiştir. Yapım-tasarım ekibinin, başlangıçta yönetmenin bu talebindeki ısrarı karşısında kafası karışsa da film sonunda Shin Dong-chul, Dedektif Jo'yu merdivenlerden aşağı tekmelediğinde, dokuz metre uzunluğundaki bu merdivenden ürküten düşüş sahnesinin etkileyici ortaya çıkmıştır.

Detaylara verdiği mikroskobik dikkat nedeniyle yönetmen, ekibi tarafından Bongtail olarak adlandırılmıştır.

Yapım tasarımcısı Ryu Sung Hee liderliğindeki sanat departmanı, filmde ara sıra izleyiciye bilgi iletmek için kullanılan gazetelerde bile oldukça titiz çalışmıştır. 1986'da kullanılan yazı tipleri ve kağıt, filmin çekildiği 2002 ve 2003 yıllarında artık kullanılmadığı için, sanat departmanının doğru kağıt stoğunu tedarik etmesi ve her yazı tipini elle, karakter karakter tasarlamıştır.

Filmin renk paleti de konusuna oldukça uygundur.

Yalnızca açılış ve kapanış sahnelerindeki tarlalarda altın renkleri kullanılan filmin geri kalanı, ölüm temasına uygun olarak karanlık tonlarda kurgulanmıştır.

Bong, 2003 yılında henüz kimliği belirlenemeyen katili tasvir ederken, onu olabildiğince anonim tutmaya çalışmıştır.

Yönetmenin bu hedefi gerçekleştirmesinin bir yolu, benzer fiziksel özelliklere sahip birden fazla aktörün birbirinin yerine geçecek şekilde katil olarak görünmesini sağlamaktı. 

Nitekim filmin sonuna gelecek olursak...

Filmin sonunda katili bulamayan dedektif kameraya bakar ve o efsane final sahnesi ortaya çıkar.

Yönetmen katilin bu filmi izleyeceğini düşünerek ona bir mesaj vermek ister.

Yönetmenin toplumsal meseleleri kendine has ele alış tarzı göz önüne alındığında, aslında kadın cinayetlerinde dolaylı yoldan da olsa hepimizin bir payı olduğunu da düşündürmek istemiş olabilir.

Gerçek hayattaki katilin kimliği ise ancak 2019 yılında tespit edilmiştir.

Bir polis memurunun kurbanlardan birinin çamaşırında vücut sıvısı bulmasıyla davada büyük bir aşama kaydedilmiştir. Eşinin kardeşine tecavüz etmek ve onu öldürmek suçundan Busan’da bir hapishanede ömür boyu hapis cezası çeken Lee Choon-jae, işlediği suçları itiraf etmiştir.

Ancak bu seri cinayet davalarının zaman aşımına uğraması sebebiyle bu cinayetlerden yargılanmamıştır.

Yönetmenin bilmeden de olsa şüpheli olarak tercih ettiği oyuncunun gerçek katile olan benzerliği de oldukça şaşırtıcıdır.

İtirafından sonra Lee Choon-jae, ilk duruşmasında

Cinayetlerin sonsuza kadar gömülü kalmayacağını biliyordum. Neden beni şüpheli olarak kabul etmediler anlamadım. Etrafımda suçlar oldu ve bir şeyleri saklamak için çok uğraşmadım, bu yüzden kolayca yakalanacağımı düşündüm. Yüzlerce polis gücü vardı. Her zaman dedektiflerle karşılaştım ama bana hep etrafımdaki insanları sordular.” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Bu uzun süren katil arayış hikayesi birçok filme de konu olmuştur:

  • Memories of Murder (2003)

  • Confession of Murder (2012)

  • Gap-dong (2014)

  • Signal (2016)

  • Tunnel (2017)

  • Criminal Minds (2017)

  • Partners for Justice (2018)

  • Signal (2018)

  • Unknown Number (2019)

  • Flower of Evil (2020)

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yönetmen Ingmar Bergman'ın Ölüm ve Varoluşun Birleşimi Olan 'The Seventh Seal' Filminin Altında Yatan Felsefe
Sinemanın Sevilen Yönetmenlerinden Şaheserler: Bir Yönetmen İki Ayrı Film
Hafızalarımızda İz Bırakan Unutulmaz Filmlerin İlk ve Son Sahneleri

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
YORUMLAR
22.06.2023

Sonu yanlış yorumlanmış. Adam kıza katili tarif etmesini söylediğinde, kız sadece "Sıradan birisiydi, herkese benziyordu." diyor. Bu da aslında kafamızda çizdiğimiz katil profilinin marjinal olduğunu, bu tür durumlarda tuhaf görünümlü kişileri ön plana çıkardığımızı halbuki katillerin normal görünümlü, sıradan, kısaca memur görünümlü olabileceğini söylüyor. Bu filmden yıllar sonra çekilen Kings of Horror dizisinin bir bolumunde de aynı şeye atıfta bulunulmus ve " Siz kötü insanların dövmeli, boynunda kocaman zincirlerle dolaşan insanlar sanıyorsunuz. Halbuki asıl kötüler herkes gibidir." deniliyordu.

21.06.2023

''Yönetmenin bilmeden de olsa şüpheli olarak tercih ettiği oyuncunun gerçek katile olan benzerliği de oldukça şaşırtıcıdır.'' Hepsi birbirine benziyo amk.

22.06.2023

Aynisini yazmaya gelmistim dahsdada

22.06.2023

Seo'nun caresizligi cigerimi yakmıștı, katili bulupta bișey yapmamak...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ