Milli park statüsüne sahip longoz (susabar) ormanları koruma altında olan ve biyolojik çeşitliliğiyle tüm dünyanın ilgisini çeken İğneada’ya yapılmak istenen termik santrala karşı halk ve çevreciler isyanda.
Radikal’den Serkan Ocak’ın haberine göre, adı nükleer santralla anılan İğneada’da, termik santralın yol açacağı çevresel yıkım nükleer santralın etkilerinden çok daha fazla olacak.
Bulgaristan koruyor: Çiçek koparmak bile yasak
Termik santralın yapılmak istendiği Beğendik Köyü’nü, Bulgaristan’dan sadece bir dere ayırıyor. Bulgaristan’da örnek bir biçimde bölge korunuyor. Bulgaristan tarafındaki Rezova Köyü’ndeki Strandja Doğal Parkı’nda çiçek koparmak ve çadır kurmak dahi yasak.
Karadeniz’e kesintisiz 35 kilometrelik en uzun sahiline sahip olan İğneada’da daha önce iki dönem belediye başkanlığı yapan Tahir Işık, “Longoz ormanları Avrupa’daki longozların en büyüğü. Burası yılın 8-10 ayı sular altında kalır. Ormana giremezsiniz. Bu ormanlar koruma altında. Yakmak için dahi odun alınmaz. Bu kadar önemli bir alan termik santral yapılarak yok edilmek isteniyor” dedi.
Turizm bölgesi olması için çalışmalar başladı
20 yıldır nükleer santral söylentilerinin dolaştığını belirten Işık termik santralın İğneada için daha büyük sorun olacağını söyledi.
Halk, hukuk mücadelesini İğneada Demirköy Çevre Platformu adı altında sürdürüyor. Platforma destek veren Çevre Hukuk Derneği’nden avukat Mukadder Usanmaz, bölgenin ‘turizm bölgesi‘ olması için dosya hazırlandığı belirtti. Usanmaz, idari anlamda termik santral konusunda işlem yapılamadığı için henüz dava açamadıklarını kaydetti.
Diken