Bülent Ecevit'in Son Zaferi Olan 18 Nisan 1999 Seçimlerinin Günümüzle Bağlantılı Olan Tarafları

18 Nisan 1999 Seçimleri'nin üstünden 24 sene geçti. Bülent Ecevit liderliğindeki DSP'nin birinci parti olmayı başardığı, MHP'nin ise tarihinin en yüksek oyuna ulaştığı bu seçimler, yine bir seçim sathında olduğumuz bu günlerde bize toplumun tutumuna ilişkin çok fazla bilgi veriyor. 

Öyleyse gelin, bir taraftan bu seçimlerin nasıl bir atmosferde yaşandığını incelerken diğer taraftan günümüz ile bağlantılı taraflarına odaklanalım...

Türkiye, 28 Şubat 1997'deki meşhur Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'ndan beri oldukça sancılı bir dönem geçiriyordu.

Askerin ve Yargı'nın baskısıyla yıpranan Refah Yol iktidarı görevi bırakmış, Türkiye, azınlık hükümetlerinin denetimine girmişti. Bu süreçte Refah Partisi kapatılıp yerine aynı kadro tarafından Fazilet Partisi kuruldu.

1999 Seçimleri'ne ilerleyen süreçte ise Türkiye'yi derinden etkileyen bir olay yaşandı. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirildi.

Öcalan'ın yakalandığı haberini kamuoyu ile paylaşan, geçici hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit oldu. 

'Şehit Analarına Verdiğimiz Sözü Tuttuk' diyen Ecevit, bu açıklamasıyla bir anda toplumun gözünde kahramanlaştı.

1974 Yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı ile "Kıbrıs Fatihi" olarak nam salan Karaoğlan, Öcalan'ın yakalanması ile bu sefer "Kenya Fatihi" olarak duyuruldu.

Öcalan'ın uzun uğraşlar sonucu yakalanıp Türkiye'ye getirilme süreci, 1999 Seçimleri'nin de kaderini doğrudan etkileyecekti.

18 Nisan 1999 günü Türkiye sandık başına gitti. Öcalan'ın yakalanma rüzgarı tam manasıyla sonuçları belirlemişti.

PKK liderinin yakalandığını kamuoyuna açıklayan Ecevit'in DSP, %22 oy oranıyla birinci oldu. Diğer taraftan 28 Şubat Süreci'nin sancılı yılları, vatandaşları güvenilir ve tecrübeli bir siyasetçi olarak görülen Ecevit'e yöneltti. Karaoğlan'a uzun yıllar sonra yeniden iktidara getirdiği partisiyle birlikte başbakanlık yolu açılmıştı.

Seçimlerin bir diğer başarılı partisi MHP oldu. Toplumda esen milliyetçi rüzgardan faydalanıp tarihinin en yüksek oyunu aldı MHP.

%18'lik bir oy oranına ulaşan MHP, DSP'nin ardından ikinci parti oldu. 1995 Seçimleri'nde birinci olan Refah Partisi, Fazilet ismiyle girdikleri bu seçimde ancak üçüncü olabildi. Dördüncü sırada ANAP beşinci sırada ise DYP geliyordu.

Cumhuriyet Halk Partisi ise tarihinde ilk kez bu seçimde %10 barajını geçemeyerek baraj altında kaldı.

Deniz Baykal, bu seçimlerin ardından ilk önce genel başkanlıktan istifa kararı alarak üstüne gelen eleştiri furyasını püskürttü. Ardından sürecin sakinleşmesi sonrası yeniden CHP liderliğine seçildi.

Seçimlerin ardından hükümetin nasıl kurulacağı uzun süre tartışıldı. Yapılan görüşmelerin ardından Bülent Ecevit başbakanlığında DSP-MHP-ANAP Koalisyon hükümeti kuruldu.

Temsil gücü oldukça yüksek olan bu koalisyonun, Türkiye'yi önceki yıllara göre daha rahat yönetebileceği düşünülüyordu. Özellikle Ecevit'in tecrübesine güven duygusu yüksekti. Ancak yaşanacak gelişmeler ile evdeki hesap çarşıya uymayacaktı.

Önce 1999 Depremi Türkiye'yi yıktı. Başta Kocaeli ve Sakarya olmak üzere Marmara bölgesinde korkunç bir yıkım yaşandı.

Depremin oluşturduğu yıkımın üstüne ekonomik kriz de eklenince koalisyon çatırdamaya başladı. 2001 yılında Başbakan Ecevit'in, Cumhurbaşkanı Sezer ile yaşadığı kavga çok büyük bir devlet krizini beraberinde getirdi. Başbakan'a Anayasa Kitapçığı fırlatan Sezer'e, koalisyon liderleri çok sert tepki gösterdi. Türkiye bir anda yangın yerine döndü.

Başbakanlık önünde yazar kasaların fırlatıldığı, halkın alım gücünün bir anda düştüğü kaotik bir döneme girildi.

Üçlü koalisyon, krizin sancılarıyla boğuşurken, bir de üstüne Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığı eklenince işler iyice çığrından çıktı. 2002 yılının Temmuz ayında Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla erken seçim kararı alındı. Bu karar tam bir intihardı. Hem ciddi bir ekonomik kriz hem de başbakan Ecevit'in hastalığı söz konusuyken seçimlere gitmek korkunç bir karardı. Ancak Devlet Bahçeli'ye kimse söz geçiremedi.

Devlet Bahçeli'nin en sıkıntılı dönemde koalisyonu bozarak erken seçim kararı aldırması hangi sebebe dayanıyordu bugün bile anlaşılabilmiş değil.

Bahçeli, yıpranan ve hasta olan Başbakan'ın ardından gelen lider olarak oyların kendisine yöneleceğini düşünmüş olabilir. Ancak kriz altındaki Türkiye'de erken seçim kararı vermek yalnızca Ecevit'i değil tüm koalisyon için intihar niteliği taşıyordu.

Bahçeli'nin açıklamasıyla gidilen 3 Kasım 2002 Erken Seçimleri, Cumhuriyet tarihinin en sansasyonel seçimleri olarak tarihe geçti.

Beklendiği üzere koalisyonu oluşturan DSP-MHP-ANAP'ın üçü de çok büyük bir hezimet yaşayarak baraj altında kaldı. Sadece bir sene önce kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, oyların %34'ünü alarak tek başına iktidar oldu. CHP ise ana muhalefet partisi olarak Meclis'e girdi. 

Bahçeli'nin intiharı bir dönemi bitirmiş, diğer bir dönemi başlatımıştı.

1999 Seçimleri'nin günümüz ile en önemli bağlantısı Bugünkü CHP+İYİ Parti sosyolojisinin, Metropoller ve Batı Anadolu'daki dominasyonunu bu seçimde görmüştük.

İkinci olarak ise 28 Şubat Süreci'nin AK Parti'yi iktidara getirdiği yaygın olarak ifade edilir. Halbuki, seçim sonuçlarını değerlendirdiğimizde 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi'nin oylarının düştüğünü görüyoruz. Yani 28 Şubat Süreci, İslamcı siyasi çizgiyi takip eden partilerin oylarını yükseltmedi, düşürdü. AK Parti'yi 2002'de iktidara getirenin ise 28 Şubat Süreci'nden ziyade 2001 krizi olduğu anlaşılıyor.

Gelelim Bülent Ecevit'e....

1970'lerin Karaoğlan'ı,1999'da yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu. Ancak artık eski enerjisinden, gücünden uzaktı. Deprem, ekonomik kriz ve hastalığı yüzünden 3 Kasım 2002'de çok ağır bir yenilgiyle siyasetten çekildi. 1999'da %22 olan oyları %1'lere kadar düştü. 5 Kasım 2006 tarihi geldiğinde ise Karaoğlan siyasete veda etti.

İlginizi çekebilir:

'Hükümet Aciz Kaldı' Söylemleri Doğru mu? 17 Ağustos 1999 Depreminde Ecevit Günlerce Bölgeye Gitmedi mi?
'Ecevit 17 Ağustos'ta Deprem Bölgesine Gidemedi' Diyen Hulki Cevizoğlu'na, Dönemin TRT Muhabirinden Yalanlama

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
18.04.2023

erken seçim kararının neyini anlayamadınız? şe**fsiz her yerde her zaman ş**efszliğini yapacak... 20 yılda bundan farklı bişey mi yaptı ki yadırgıyorsunuz?

18.04.2023

Olayın özeti, bugünkü siyasi tablonun fitilini ateşleyen bahçeli oldu

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ