Taşçı, dilekçesinde söz konusu yayında yaşananları özetledi ve şu ifadeleri kullandı:
Tüm bu akıl ötesi sözlerin bir televizyon ekranında dile getirildiği gerçeğinden hareketle RTÜK’e de önemli görev düşmektedir.
6112 Sayılı Yasa uyarınca, yayınlarda toplumun kin ve düşmanlığa tahrik edilmesini veya toplumda nefret duygularının oluşturulmasını önlemek Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Şiddeti özendirici yayınları da denetlemek RTÜK’ün sorumluluğundadır.
RTÜK’ün toplumda böylesine infial yaratan, kutuplaştırıcı, tehdit edici, tepeden tırnağa şiddet ve nefret söylemine ekranda yer verilmiş olmasını görmezden, duymazdan gelmesi düşünülemez. Aksi halde, RTÜK’ün Anayasadan aldığı güç ve yasanın kendisine verdiği televizyonları denetleme görevini yerine getirmemiş olur. Bunun da hukuki sonuçları olması kaçınılmazdır.
Yukarıda ayrıntılı olarak yer verdiğim ve irdelediğim söz konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun bu yayını; 6112 sayılı Kanunun 8. Maddesi 1. Fıkrası (b) Bendinde yer alan ‘Irk, dil, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz’ ilkesine açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Yukarıda belirttiğim Kanun maddesi uyarınca söz konusu yayın için derhal değerlendirme raporu düzenlenerek, ilk Üst Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.
Başörtüsünü bahane etmeyin. O örtünün sizler için dönemsel bir ihtiyaç, kılıf ya da zaruri korungaç olduğunu aklı başında çoğu insan biliyor artık. Mesele milletin nefreti değil sizin sürekli bunu kullanmanız. Biz bundan nefret ediyoruz.
Başörtüsüyle derdimiz yok. Geçin bu ortalığı karıştırma çabalarını artık. Yemiyoruz. Kadının kafasının içindekiyle ilgileniyoruz biz. Adamlar eleştirilerimize hak verirken bile laf sokma derdinde.
Eskiden,namazında niyazında,dindar kesine biraz saygı duyulurdu,dünya da işid,ülkemizde iktidarın yalakaları,tarikat şeyleri sayesinde bu saygı nefrete dönüştü,deist,atesit sayısı hızla artıyor,meydanlara elinde kutsal kitapla çıkanların asıl unuttuğu şeyin islamın hoşgörü dini olduğudur...tam anlamıyla laik ve demokratik bir ülke olabilsek keşke..!