'Ben ilk defa Hacc’a gidiyordum, Allah kısmet etti 88 yılında. Bizim kafilemiz havalimanına geldi, dediler ki; vizeleri bir kısmı yetişmedi. Sizi bir ya da iki gün İstanbul’da misafir edeceğiz. Ben şahsen eşimle anlayışla karşıladım. Ama kafiledeki insanlar o kadar büyük tepki gösterdiler ki, ağızlarından o kadar galiz küfürler çıkmaya başladı ki. ‘Siz ne yapıyorsunuz?’ dedim. ‘Ben anlamam’ dediler, ‘Nasıl vizeler gelmedi’, ’Bizi mi kandırdılar?’ dediler. ‘Şöyle mi oldu, böyle mi oldu.’ Ondan sonra korktum, dedim ki; dindarların gazabından korkmak lazım. Yani işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıklarında ne öyle aslandı ne kaplandı. Hiçbirini dinlemez bu insanlar. Biz 2002’de iktidara geldiğimiz zaman Türkiye’de siyaset bu durumdaydı. Millet siyasetin dip yaptığını görüyor, siyasetçiden fellik fellik kaçıyordu. Öyle bir ortam bizim işimize yaradı. Aslan gibi bir ekip, yüzüne baktığınızda pırıl pırıl. Bu insanlara güvendi millet, yüzde 34.5’la 363 milletvekili verdi. 2002 bizim için bütün varlığımızı ortaya koyduğumuz ve milletin bizi kabullendiği bir dönemdir ki, 20 yıldır devam ediyoruz.
Şimdi 20 yıl sonra bunu tekrarlamak mümkün mü? Matematik olarak elbette mümkün. Ama şu anda içinde bulunduğumuz sıkıntılar, bizi 2002 şartlarından gittikçe uzaklaştırıyor. Bunu da görüyoruz.'
para için din iman satarız demiş adam ya :)
yakın çevresinden biliyor çünkü
ya sizlerin artık ekonomiyi düzeltme ihtimaliniz sıfır.Düzeltmek için hortumlama yapmamanız bizim paramızı bize döndürmeniz gerek bunu ölseniz yapmayacağınız için lütfen gidin