Çektiği YouTube videolarıyla ünlenen ve kısa süre içerisinde kendisine geniş bir hayran kitlesi edinen Danla Bilic, Buket Aydın'ın Haber Global'de yayınlanan Buket Aydın'la Yüz Yüze programına konuk oldu.
Bakalım Buket Aydın neler sormuş, Danla Bilic ne cevaplar vermiş...
İşte Buket Aydın'ın soruları ve Danla'nın cevapları...
'Makyajı öğrenmedim hatta makyaj yapmayı biliyorum gibi bir iddiam hiçbir zaman olmadı. Videolarımda da şu fırçayı şöyle kullanın, şunu şöyle yapın gibi bir tarzım olmadı. Bence önerdiğim ürünlerin çok satmasının sebebi de bu. Ben beni izleyen kızlar gibi makyaj yapıyorum. Bu yüzden bana güveniyorlar. Hiçbir zaman ben çok iyi makyaj artistiyim gibi bir iddiam yok. Günlük hayatta da makyaj yapmayı çok sevmiyorum.'
'İlla ki aldım böyle bir teklif ama ben bir tık daha internet kişisiyim. Televizyona karşı değilim, bugün bir şey gelir bu tam benlik derim, üzerimde hiç sığ durmaz yine okey olurum. Ama internete alıştığınız zaman televizyon biraz daha kuralcı geliyor. O disipline alışmak biraz daha bana korkutucu geliyor.'
'Bana çok kızacak olabilir kendisi ama tamamen bence bizim dikkatimizi çekmek için yaptı. Bize 'çöp' dedikten sonra beni programına davet etti. Tabii ki gitmedim çünkü o laftan sonra insan bir tık çekiniyor ve korkuyor, kendine yediremiyor. Tamamen bence yeni kuşağın dikkatini çekmek için yaptı. Ben çöp olarak gördüğüm biri hakkında yorum yapmam. Seviyor bence bizi içten içe.'
'Hâlâ çözemedim. Çünkü her insan gibi kendi gözümden bakıyorum ve benim birinden bu denli nefret etmem için aileme, kedilerime, erkek arkadaşıma bir zarar vermesi lazım ki ben o ölsün isteyeyim. Sabah bir story atıyorum aynada, 'inşallah ölürsün' diye mesaj geliyor. İnanılmaz, sebebini anlamıyorum. Kendimi o noktada biraz yavaşlatıyorum, cevap vermemeye çalışıyorum. Bazıları herkesin peşine düşüyor, dava açıyor; onu yapmıyorum. Ülkece zor durumdayız, kimisinin psikolojik sorunları var, kimisinin ekonomik. Okuyorum diyorum ki Allah bilir ne oldu bugün, ne sorunu var diyorum. Kendi içimi böyle soğutuyorum.'
'Tüm dünyada estetik ayıp diye bir algı var. Benim kafamda benim burnumu değiştirmemle senin saçını yaptırman aynı şey. Benimki ayıp da seninki neden değil? O yüzden estetiklerimi saklama gereği duymuyorum. Bir gün yine bir yerimi beğenmezsem, yaptırırım. Mevcut görünümümden memnunum. Hâlâ bugün tweetlerimin altına en kilo aldığım, yanlış estetikler yaptırdığım fotoğraflar geliyor, 'sen eski haline bak önce' diye. İnsanlar zannediyor ki ben bundan rahatsız oluyorum. Ben fotoğrafları gördüğümde ne kadar doğru bir şey yapmışım, herkese örnek olmalı diyorum.'
'Benim için galiba yüzde elli elli. Hem biraz daha az eleştirileyim, daha çok kabul göreyim diye hem de gerçekten kendimi daha iyi hissedeceğim için yaptırdım. Bu güzellik algısı hep Instagram yüzünden oldu sanıyoruz ama tarihte de efendisine hayran olan, ona benzemek isteyen köleler var. Biz suçu sosyal medyaya atıyoruz ama hep varmış. Şu an benden güzel kızlar yok mu, var. Çok çok güzelleri var. Ama güzelliğin ve çirkinliğin dünya üzerinde bir kıstası yok. En çok kilo aldığım dönemde, kameraya en mutluyu oynadığım dönemde bile çok mutsuzdum ben. Keşke spor ve diyet yapabilseydim de o mide ameliyatı sürecini yaşamasaydım.'
'Çok samimi cevap vereceğim. Kimseyi rakip olarak görmüyorum. Biz 5-6 senedir daha görünürüz, o yüzden hangi Influencer arkadaşım güzel bir iş yapsa ben mutlu oluyorum. Çünkü biri o kapıyı açsın da biz de devamından gidelim. Bir de özellikle televizyon ünlülerinden biz Influencer'ları bir aşağılama söz konusu. O yüzden Influencer'ları sahiplenmiş durumdayım. Her yerde biz olalım istiyorum, başarılı olalım istiyorum. Rakip olacaksak ben bu markanın, o başka markanın yüzü olsun. Bu o kadar büyük bir pasta ki ben hepsini yiyemem. Hepsi çok başarılı olsun diye düşünüyorum.'
'Harcıyorum. En çok ayakkabı almayı seviyorum. Hiç böyle değildim ama şu an tam bir ayakkabı canavarıyım. Gereksiz ayakkabılarım var. Kendimi ödüllendiriyorum diyelim. Bir de şöyle bir şey var, kendime bir şey alırken insanlara da yardım etmem gerekiyormuş gibi hissediyorum. Eğitimime göre yaşıma göre bir tık daha çok para kazandığım için, kendimi iyilik yapmak zorunda hissediyorum, sanki yapmalıymışım gibi geliyor. Böyle bir tavra büründüm. Galiba içimi rahatlatıyorum. Bazen o kadar çok hediye geliyor ki, yeter günah diyorum.'
'Ben o kadar büyük bir şey yaşamadım ama her şey sana normal gelmeye başlıyor. İlk başladığımda 22 yaşındaydım. Daha kontrolsüzdüm. O zaman çok düşünmüyordum ama şimdi karşımdaki ne düşünür, kırılır mı diye düşünüyorum. Bir kesim ne kadar güzel derken, bir kesim de çok değiştin diyor. Hangimiz değişmiyoruz ki? Ben şu an 22 yaşında yaptığım gibi çığlık çığlığa video çekemem ki.'
Danla Bilic: 'İlk günden beri dedikodu kazanına girme taraftarı değilim. YouTube, Instagram'da 4-5 tane yakın arkadaşım var. Hâlâ da görüşürüm, güvenirim. Onun dışında o kalabalık, herkesin birbirini eleştirdiği yerlerde o zaman da yokum şimdi de yokum. Çok özenli ve kaliteli bulduğum yerlere katılıyorum, büyük davetlere ve etkinliklere bir tık daha sıcak bakıyorum.'
'İlk altı ay hiç para kazanmadım. Para kazanmak gibi de bir kaygım yoktu.Para bana bir şekilde gelecek diye düşünüyordum. Ailem en başta çok korktu. Benim babam eğitime çok önem veriyor. Psikolog olacak benim kızım diye düşünüyordu. Videom bir anda patlayınca babam bana mesaj attı, 'o kanalı kapatacaksın' diye. İçimden iki üç hafta bana versin, kabul edecek dedim. İnsanlar beni sevmeye başladıkça, bu da bir sektör ve iş haline gelmeye başladıkça gurur duymaya başladılar benimle.'
'Bu işin bir yerden sonra parayla alakası yok, o ilgi seni besliyor. Orda o insanlar seni beğeniyor, seni övüyor. Bu seni besleyen bir şey. Şu an YouTube'a geri döndüm ben, bir ara bırakmıştım. Paran mı bitti dediler ama alakası yok. Bir süre sonra yeni şeyler yapmak istiyorsun, bağımlısı oluyorsun bu işin. '
Çabuk unuttu futbolculara escort gibi dm atıp gelen cevapları ifşaladığı günleri
Onedio gene escort reklamı yapmaya başlamışş...
Keşke para kazanmak bu kadar kolay olmasa bu durum insanların kendisini kalifiye, entelektüel bir insan olarak yetiştirme isteğini azaltıp en az eforla en çok parayı kazanmak için yöntem aramaya itiyor.