Bugüne Kadar Çözülemeyen ve Muhtemelen Asla Çözülemeyecek Tarihin En Büyük Gizemleri

Hz. İsa’nın doğum tarihinden Karındeşen Jack’in kimliğine ve Kleopatra’nın mezar yerine, asla çözülemeyeceği düşünülen bazı gizemler var. Bunun nedeni kimileyin arkeoloji alanının tahrip edilmesi, kimileyin ise kanıtların yetersiz olması ve yenilerinin ortaya çıkma olasılığının çok düşük olmasıdır. Tarihin en büyük gizemlerini merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

1. Kral Arthur gerçekten var mıydı?

Kral Arthur efsanesi 1.000 yıldan uzun süredir tekrar tekrar anlatılıyor. Camelot, yuvarlak masa şövalyeleri, büyücü Merlin ve efsanevi Excalibur kılıcı bu efsanenin olmazsa olmazları. Öte yandan Kral Arthur gerçekten yaşadıysa da muhtemelen bu kadar efsanevi değildi. En eski kayıtlar 9. yüzyıla kadar. Bu kayıtlarda Saksonlarla savaşan bir liderden bahsediliyor. Kayıtların doğruluğu tartışılırken Kral Arthur’un gerçekte var olup olmadığını öğrenmemiz pek olası görünmüyor.

2. Karındeşen Jack kim?

Karındeşen Jack 1888’de Londra’da en az beş kadını öldürdü ve vücutlarını parçaladı. Polise kendisini bulma çabalarını alaya alan mektuplar gönderdi. Bunların Jack tarafından yazılıp yazılmadığı tartışma konusu olmakla birlikte, ‘Karındeşen Jack’ ismi bu mektuplardan geliyor. Jack asla bulunamadı. 2012 yılında John Morris yazdığı kitabında Jack’in Lizzie Williams adlı bir kadın olduğunu öne sürse de uzmanlar bu iddiaya şüpheyle yaklaşıyor. Jack’in kimliğinin kesin olarak öğrenilmesi pek olası görünmüyor.

3. Jimmy Hoffa'ya ne oldu?

Organize suça karışmasıyla tanınan işçi sendikası başkanı Hoffa, 30 Temmuz 1975’te Michigan eyaletinde ortadan kayboldu. Kendisinin öldüğü tahmin ediliyor. Katil(ler)in kimliği ve cesedinin yeri de gizemini koruyor. Popüler bir teoriye göre Hoffa’nın cesedi New Jersey’deki Giants Stadyumu’nun altına gömüldü. Ancak FBI bölgede inceleme yaparak bu teoriyi çürüttü. 2006’da ölmeden önce tetikçi Richard Kuklinski Hoffa’yı öldürdüğünü ve cesedini bir hurdalığa attığını iddia etmişti. Yıllar geçtikçe yaşananlar, Hoffa’nın kalıntılarının bulunması olasılığı artırıyor.

4. Kleopatra’nın mezarı nerede?

Antik çağ yazarları VII. Kleopatra ve sevgilisi Mark Antony’nin MÖ 30’da ölümlerinin ardından birlikte gömüldüklerini iddia ediyor. Plutarch’a göre mezar Mısır tanrıçası İsis’in tapınağının yakınında, altın, gümüş, zümrüt, inci, abanoz ve fildişinden yapılma hazineleri içeren “yüce ve güzel” bir anıtta bulunuyor. Mezarın yeri gizemini koruyor. 2010 yılında İskenderiye’de Kleopatra’nın Mısır’ı yönettiği döneme ait bir dizi mezar bulunsa da yetkililer kendisinin mezarının bunlar arasında olmadığını bildirdi. Arkeologlar mezar günümüze kadar gelmiş olsa bile muhtemelen yağmalandığını ve tanımlanamayabileceğini belirtiyor.

5. John F. Kennedy’i kim öldürdü?

Muhtemelen Amerika tarihinin en büyük gizemi herkesi tatmin edecek bir çözüme ulaşmayacak. 22 Kasım 1963 Başkan Kennedy, Dallas’ta Lee Harvey Oswald tarafından vuruldu (her ne kadar bazıları ateş edenin o olmadığını iddia etse de). 24 Kasım’da Oswald mahkemeye çıkamadan gece kulübü sahibi Jack Ruby tarafından öldürüldü. Ruby ise 3 Ocak 1967’de akciğer kanserinden öldü. En yaygın kabul edilen görüşe göre Oswald Kennedy’i kendi başına, Ruby de Oswald’ı kendi iradesiyle öldürdü. Birçok tarihçi Ruby’nin ifade ettiği gerekçeyi yetersiz buluyor. Yeni kanıtların ortaya çıkma ihtimali düşük olduğunda JFK konusunda muhtemelen asla bir fikir birliğine varılmayacak.

6. Caesarion gerçekten Sezar’ın oğlu mu?

MÖ 47’de VII. Kleopatra, Jül Sezar’dan olma olduğunu iddia ettiği Caesarion (Küçük Sezar) adlı bir oğlan doğurdu. Ancak çocuğun gerçekten Sezar’dan olup olmadığı belirsiz. Sezar çocuğu asla kendi çocuğu olarak kabul etmedi. Hatta arkadaşlarından Gaius Oppius, Caesarion’un Sezar’ın oğlu olduğunu inkar eden bir yazı bile yazdı. MÖ 30’da Kleopatra, Mark Antony ile birlikte Octavian’a yenilince intihar etti. Cesarion da kısa süre sonra öldürüldü. Jül Sezar ve Caesarion’dan geriye hiçbir kalıntı kalmadığından bu iddianın doğru olup olmadığının belirlenmesi pek olası görünmüyor.

7. Meşe Adası’nda altınlarla dolu bir çukur var mı?

İki yüz yıldan uzun bir süredir kosan William Kidd’in Kanada’nın Nova Scotia eyaleti açıklarındaki Meşe Adası’nda bir çukur açıp içine altın gömdüğüne dair hikâyeler anlatılıyor. Bu süre zarfında milyonlarca dolara mal olan çok sayıda keşif seferi düzenlendi ve adada kayıp hazineler arandı. Ancak kimse tek bir sikke bile bulamadı.

8. Bakır yazmalarda bahsedilen hazine gerçek mi?

1952’de arkeologlar Filistin’in Kumran bölgesindeki bir mağarada diğer Ölü Deniz yazmalarıyla birlikte bakır bir yazma buldu. Yazmada çok sayıda gizli altın ve gümüş hazineden bahsediliyordu. Bahsedilen miktar o kadar büyük ki kimi bilim insanları gerçek olamayacağını düşünüyor. 1.900 küsur yıllık yazmaların tarihi Roma İmparatorluğu’nun Filistin’e hükmettiği zamanlara kadar uzanıyor. O sıralar bölgede Roma’ya karşı bir dizi isyan başlatıldığından bilim insanları hazinelerin Romalılarca ele geçirilmesinin önüne geçmek için saklandığını varsayıyor. Hazinelerin gerçek olup olmadığı, tam olarak nerede saklandığı ve daha pek çok sorunun yanıtına muhtemelen asla ulaşılamayacak.

9. Ahit sandığına ne oldu?

MÖ 587’de Kral II. Nebukadnezar komutasındaki Babil ordusu Kudüs’ü fethetti, şehri yağmaladı ve Yahudi halkının tanrıya ibadet amacıyla inşa ettiği Süleyman Mabedi’ni yıktı. Mabette On Emir’in yazılı olduğu tabletlerin bulunduğu Ahit Sandığı yer alıyordu. Sandığa ne olduğu belli değil. Antik çağ kaynakları, sandığın ya Babil’e götürüldüğünü ya da şehir düşmeden önce saklandığını ifade ediyor. Yağma sırasında ortadan kalkmış da olabilir. Kaybolduğun günden beri sandık hakkında birçok hikâye uyduruldu. Bunlardan birine göre sandık Etiyopya’ya gönderilirken bir diğeri Mesih yeryüzüne inene değin bulunamayacağını savunuyor.

10. Hazreti İsa ne zaman doğdu?

Günümüzde birçok Hristiyan 25 Aralık’ta Hz. İsa’nın doğumunu kutlarken İsa muhtemelen 25 Aralık’ta doğmadı. 25 Aralık tarihi, Roma tanrısı Satürn’ün doğumunu kutlayan Satürnalya Bayramı’nın tarihine yakın olduğundan seçilmiş olabilir. 25 Aralık’a dair en eski kayıtlar, Hz. İsa’nın doğumundan 300 küsur yıl sonrasına ait. Eski kayıtlarda ilk Hristiyanların Hz. İsa’nın doğum tarihi konusunda hiçbir zaman uzlaşmaya varamadığını gösteriyor. Bugün bile birçok Ortodoks, Hz. İsa’nın doğumunu 6 veya 7 Ocak olarak kutluyor.

11. Babil’in Asma Bahçeleri gerçekten var mıydı?

Bir zamanlar günümüzün Irak’ında bulunan antik Babil kentinde inşa edildiği söylenen asma bahçelerin ne zaman yapıldığı bilinmiyor. MÖ 250 yılı dolaylarında Bizantiyonlu Filon, Asma Bahçelerde yer seviyesinden yüksekte ekilen bitkilerin olduğunu ve ağaç köklerinin topraktan ziyade üst katlardaki teraslara gömülü olduğunu yazdı. Şu ana kadar Babil’de yapılan kazılarda bu tanıma uyan kalıntılara rastlanmadı. Arkeologlar bunun üzerine Asma Bahçelerin gerçekliğini sorgulamaya başladı. Kimileri ise Babil şehrinin aslında Ninova olduğunu ortaya sürdü. Ne yazık ki son 20 yılda Irak’ta meydana gelen savaşlar yüzünden iki bölge de büyük hasar gördüğünden bu gizemin tam olarak çözümlenmesi mümkün görünmüyor.

12. Atlantis var mı?

MÖ 4. yüzyılda yaşayan Yunan filozof Plato, Atlantik Okyanusu’nda bulunan ve tarih öncesi zamanlarda Avrupa’yla Afrika’nın büyük bir bölümünü fethettiği iddia edilen Atlantis adlı kara parçasıyla ilgili bir hikâye anlattı. Hikâyeye göre Atinalılar, Atlantis’e saldırıp dalgaların arasında kaybolmasına sebebiyet veriyor. Hiçbir bilim insanı bu hikâyenin bütünüyle doğru olduğuna inanmazken efsanenin kısmen Yunan tarihindeki olaylardan ilham alınarak yazıldığı düşünülüyor. Özellikle MÖ 1400’lü yıllara kadar Girit’te gelişen Minos uygarlığına büyük rol biçiliyor. Girit Atlantik yerine Akdeniz’de yer alırken Thera yanardağının patlaması sonucunda yerleşim yerleri büyük hasar gördü. Ayrıca Minoslar Yunan anakarasındaki Mikenlerle savaşıp onları yenmeyi başardı.

13. Hz. İsa gerçekte nasıl biriydi?

Bugüne kadar gelen en eski İnciller, Hz. İsa’nın yaşamından neredeyse 100 yıl sonra yazıldı. Hz. İsa hakkında MS 1. Yüzyıl metinlerinin eksik oluşu, İnciller konusunda bazı soru işaretlerini doğuruyor. İnciller ne zaman yazıldı? Hikâyelerin kaç tanesi gerçekten yaşandı? Hz. İsa gerçekte nasıl biriydi? Hz. İsa’nın doğum yeri olan Nasıra’da yapılan arkeolojik kazılarda büyüdüğü çevre hakkında daha fazla bilgi edinildi. Bilim insanları Hz. İsa’nın büyüdüğü ev olarak görülen birinci yüzyıldan kalma bir ev keşfettiler. Ancak bunun Hz. İsa’nın evi olup olmadığı bilinmiyor.

14. Kutsal kâse nerede?

Hz. İsa çarmıha gerilmeden önce havarileriyle son akşam yemeğinde kullandığı kâse olan kutsal kâse hiçbir zaman bulunamadı. Kral Arthur hikâyelerinden bazılarında Arthur’un şövalyelerinin kâseyi aramayı görev edindiği bilinse de Orta Çağ’da kâseye pek ilgi gösterilmedi. Kurgusal olarak popüler olsa da kâseyi bulma çalışmaları yalnızca Indiana Jones: Son Macera gibi filmlerde işlendi. Gerçek hayatta kutsal kâseyi bulmak için bilimsel girişimlerde bulunulmadı.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz 👇

Gerçek Hayvanların Dinleyerek Büyüdüğümüz Ezop Masallarındaki Karakterlere Hiç Benzemediğini Biliyor muydunuz?
Mürettebatın Çektiği Fotoğraflarla Tüylerinizi Diken Diken Eden Korkunç 1914 Kutup Seferi
Atom Bombası Hakkında Doğu Bloku’nun Lideri Olan Sovyetler Birliği'ne Bilgi Sızdıran Casuslar

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
26.12.2021

14. Kutsal kase konusu Da Vinci'nin Şifresi filmde de işlenmiştir.

26.12.2021

Babilin asma bahçelerini hep merak etmişimdir

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ