Bugüne kadar çocuklar ve bebeklerle gerçekleştirilmiş ve en çok ses getirmiş deneyler nelerdi?
Çoğunlukla rahatsız edici olmayı başaran bu deneyleri Cracked kullanıcılarının verdiği örnekler üzerinden inceleyelim.
Bugüne Kadar Çocuklar ve Bebekler Üzerinde Hiç Acımadan Gerçekleştirilmiş En Korkunç 19 Deney
3
1. 18. yüzyılda bilim insanı Stephen Gray, elektriğin iletkenliği üzerine çalışırken insan vücudunun iletkenliğini gözlemlemek istedi.
Bunun için bir çocuğu bir düzeneğe astı ve vücuduna statik elektrik yükleyerek deneyler yaptı. Uçan Oğlan olarak adlandırılan çocuk, vücudundaki elektrik sayesinde dokunmadan kitap sayfalarını çevirmek ya da dokunanı çarpmak gibi numaralar yapmayı başarmıştı.
2. Sheffield Üniversitesindeki bilim insanları insanların yüz tanıma kabiliyeti üzerine yaptığı araştırmalar dahilinde, 6 aylık bebeklere farklı makakların yüzlerinin olduğu resimler gösterdi.
Bebekler ilk defa gördükleri makaklara, önceden gördüklerine oranla daha uzun süre baktılar. Yani 6 aylık bebekler yetişkinlerden daha gelişmiş yüz tanıma kabiliyetine sahipti!
3. Bir adam çocukların dil öğrenme kabiliyetine güvenerek kendi oğluna üç yaşına kadar Star Trek’teki Klingon dilini öğretti. Çocuk ilerleyen yıllarda dili konuşmayı reddedince deney de bir anlamda başarısızlıkla sonuçlandı.
4. Die Welle isimli filme de konu olan meşhur deney, Ron Jones isimli öğretmenin faşizmin nasıl bu kadar kolay yayıldığını öğrencilerine gösterebilmek için okul çapında bir faşist hareket oluşturmasına dayanıyordu.
Kısa sürede 200’den fazla öğrencinin dahil olduğu akım bir süre sonra zorlukla da olsa durduruldu.
5. Bir psikoloji deneyinde bir grup çocuğa dokunulduğu an parçalara ayrılan özel oyuncaklar verildi ve sonrasında bir dakika boyunca tepkileri kaydedildi.
Beş yıl sonra bu çocuklar arasından en çok suçluluk hissedenlerin daha az davranış problemleri geliştirdiği ortaya çıktı.
6. Psikolog Clarence Leuba, gıdıklanırken gülmenin içgüdüsel bir tepki olup olmadığını öğrenmek istedi. Bunun için oğlu doğduktan sonra yedi ay boyunca onu gıdıkladı ve bunu yaparken hiç gülmedi.
Bebek yine de gülüyordu, yani bu içgüdüsel bir tepkiydi. Deneyi bir sonraki çocuğu üzerinde bir kez daha denedi ve yine aynı sonuçla karşılaştı!
7. Amerikalı eğitimci Jane Elliott, üçüncü sınıf öğrencilerine ırkçılığı öğretmek için onları ırkçı yaptı!
Tamamen beyazlardan oluşan sınıfını göz renklerine göre bölümlere ayırdı ve kahverengi gözlü olan çocuklara bazı ayrıcalıklar tanıdı. Kahverengi gözlü öğrencilerin süre sonra ayrımcı davranışlar gerçekleştirdiğini ve renkli gözlülere oranla derslerinde daha başarılı olduklarını gözlemledi. Bir süre aynı işlemi tersten gerçekleştirince yine aynı sonuçlarla karşılaştı.
8. Yale Üniversitesinde bebeklerle yürütülen bir deney, 24 aydan küçük bebeklerin de ahlaki yargılarının olabileceğini ortaya koydu.
Bebeklere ‘iyi’ ve ‘kötü’ şeyler yapan kuklalar izletildi ve ardından bir seçim yapmaları istendi. %80’den fazlası ‘iyi’ kuklayı seçti.
9. Laszlo Polgar’ın tezine göre doğru bir erken eğitimle herkes birer dahi haline gelebilirdi. Bunu kanıtlamak içinse kızları üzerinde bir deney gerçekleştirdi ve onlara çok küçük yaştan itibaren satranç eğitimi vermeye başladı.
Üç kız yetişkin olduklarında birer satranç ustası haline gelmişti. Hatta içlerinden Judit gelmiş geçmiş en iyi kadın satranç oyuncusu oldu.
10. 1960 yılında iki psikolog, bebeklerin hayatta kalma güdüsünü ölçmek için sahte bir uçuruma sahip düzenek kurdu.
Emekleyen bebekler, uçurumun karşısından anneleri tarafından çağrılıyordu. 36 bebekten yalnızca 3’ü uçuruma doğru emekledi. Kalanlar ise ağlayarak oldukları yerde kaldılar.
11. Bebekler annelerini görmeden onların kokularını ezberliyor. Bilim insanları bunu öğrenmek için bebeklerin burnuna annelerinin temiz ve giyilmiş sütyenlerini tuttular. Bebeklerin büyük çoğunluğu kullanılmış sütyene doğru hareketlendi.
12. Dr. Carolyn Rove-Collier bebeklerde hafızanın işlevini araştırıyordu. Bebeğinin ayağına bir ip bağladı. İpin ucu ise beşikteki müzik sistemine bağlıydı.
Bunun üzerine bebeğinin ayak hareketinin ardından müzik çaldığını hatırladığını fark etti.
13. 1950’lerde yapılan bir araştırma, erken-geç veyahut zamanında gerçekleşen ergenliğin sosyal açıdan bir avantaj sağlayıp sağlamadığını öğrenmeyi amaçlıyordu.
6 yıl boyunca bir çok genç değerlendirmelere tabii tutuldu. Bu kriterlerin arasında ‘Seksi olup olmadıkları’ da yer alıyordu!
14. Bir grup araştırmacı, bir odaya aldıkları çocuklara “Şimdi Alice adında görünmez bir prenses sizi oyun oynarken sizi izleyecek” dedi ve odadan ayrıldı.
Çocuklar videoya alındıklarını bilmeden oyun oynadılar. Alice’in varlığına inananlar hile yapmazken, ona inanmayan 7 çocuktan 5’i hile yaptı. Araştırmacılar da bu veriyi ahlak ve dini inanç bağlamında yorumladı.
15. 1942 yılında bir grup çocuğa “Tırnaklarım inanılmaz derecede acı” diyen bir kayıt 2 ay boyunca uykuları esnasında, defalarca dinletildi.
Çalışmanın amacı istenmeyen huyların geride bırakılmasını sağlamaktı. Deneyin ardından 20 çocuktan 8’i tırnaklarını yemeyi bıraktı.
16. Ontario Enstitüsünde gerçekleştirilen bir deneyde, farklı ırklardan bir grup yetişkin, bebeklerden belli yönlere bakmalarını istedi.
Bebekler kendi ırklarından olan yetişkinlerin sözünü daha kolay yerine getirdi. Ayrıca ortamda neşeli ve üzgün şarkılar çalındı. Bebekler neşeli müziği aynı ırktan insanlarla özdeşleştirirken, üzgün eserleri diğer ırktan insanlarla eşledi.
Yani ‘Bebekler ırkçıdır’ diyebilir miyiz?
17. 1962’de ABD Maryland’de çocuklar üzerinde akne ilaçları test edildi. Testler çocukların yarısı ileri düzey karaciğer yetmezliği yaşayana kadar sürdürüldü!
18. “Altlarının ıslanması bebekleri uyandırıyor mu?” sorusunu cevaplamak isteyen bir grup araştırmacı, 34 farklı bebeğin bezine şırıngayla sıcak su enjekte etti.
Bebekler hiçbir şekilde uyanmadı ve uyumaya devam ettiler!
19. 1939 yılında araştırmacı Clara M. Davis, 15 bebeğe 6 yıl boyunca istediği yemeği seçip yeme özgürlüğü tanıdı.
Bebekler 6 yıl boyunca 33 farklı yemekten istediklerini seçip yediler. Deneyin sonunda bebekler sağlıklıydı! Üstelik çalışmaya katıldığında yetersiz beslenmiş bebekler sonradan sağlıklarına kavuştular!
