Daha önce duymadığım için utandım: Sevan Nişanyan’a verilen hücre cezasını Ayşe Hür’ün dünkü yazısından öğrendim.
“25 Şubat 2016 günü, gazeteci, yazar, dilbilimci, düşünür, turizmci, eylemci Sevan Nişanyan, şimdilik 11 yıl 8 aylık (her an artabilir) kesinleşmiş cezasını Söke Açık Cezaevi’nde çekerken, kütüphanede internet bağlantısı sağladığı iddia edilen bir aparat yakalandığı için aldığı disiplin cezası mahkemece” onanmış.
Okuyucularıma, Nişanyan kararını ve Nazım Hikmet’in tutuklanması hakkında ibret verici olayları da anlatan bu yazıyı dünkü Radikal’den okumaları tavsiye ederim.
Bu konu hakkında yazmaya başladığımda, Cumhurbaşkanının, Afrika’nın gezisine çıkarken havaalanında gazetecilere söylediklerini izledim.
Sayın Erdoğan’ın söylediklerini duyunca, son zamanlarda kopamadığım memleketin haline daldım; bazen duygularımla kapıldım, ayağa kalktım, söylendim, sonra tekrar düşünmeye döndüm….
Bilgisayara dönünceye kadar düşündüklerimi yazmaya karar verdim; çünkü hiçbir şey bunlardan öncelikli değildi!