2016 yılının hem dünya için hem Türkiye için çok kolay geçecek bir yıl olmayacağını düşünenlerin sayısı günden güne artıyor. Bir yandan Çin ekonomisinin karşılaştığı sıkıntılar çoğalırken bir yandan da Kuzey Kore’nin yeni bir nükleer deneme yaptığına dair söylentiler Uzakdoğu coğrafyasını gündemin üst sıralarına taşıdı. Kuzey Kore’nin bu yeni hamlesi ne Çin’i ne Japonya’yı ne de Rusya’yı memnun etmiştir. Aksine, ne yapacağı kestirilemeyen, “öngörülemez” olarak nitelenen ve sayısı çok da fazla olmamasına rağmen son yıllarda büyüme eğilimi gösteren ülkeler grubundaki yerini pekiştirdiğini göstermiştir.
Çin elbette bölgedeki dengelerin nükleer tehdide dayalı bir anlayış ile değiştirilmesinden hoşlanmayacak. Rusya’nın da bu konudaki yaklaşımı pek farklı değil. Ancak büyük devletlerin, her ne kadar aksi düşünülse de, bazen huysuz devlet adamları ve onların etrafında kümelenmiş devlet yapılarına çok fazla söz dinletemedikleri de kabul edilmesi gereken bir gerçek.
Evet sanırım artık zamanı geldi.Ses çıkarıyorum.Barıştan yana tarafım.Öncelikle İnsanların ölmediği bir Ülke talep ediyorum.Sonra yeni bir Dünya talep edeceğim.