Hiç neyi, neden almak istediği konusunda kararını vermemiş bir çocukla oyuncakçı dükkanına girdiniz mi? Hiç onunla raftan rafa koşup, her bir rafta birden karşısına çıkan herhangi bir oyuncağa bakıp, tam da o oyuncağa neden şiddetle ihtiyacı olduğunu anlatmasını dinlediniz mi? Sonunda kasanın önünde 3-5 adet “şiddetle ihtiyaç duyulan” oyuncağı kucaklamış bir çocuğa, hiç bütçe kısıtı nasıl bir şeydir anlatmaya çalıştınız mı? Çok zor ve yorucu oluyor. Öncelikle onu söyleyeyim.
Ben Türkiye’nin bugünlerdeki milli teknoloji arayışını, kararsız bir çocukla oyuncakçı dükkanına girmeye benzetiyorum. Neden? Bizim Sarp’la eskiden her oyuncakçıya gidişimizde aynen böyle oluyordu da ondan. Biliyorum yani. Ne oluyor? Türkiye, milli uçak yapmak istiyor. Türkiye, milli otomobile de şiddetle ihtiyaç duyduğunu düşünüyor. Yetmiyor, Türkiye’nin, mutlaka milli aşı da yapması gerekiyor. Türkiye, bunların hepsini ve daha bir çoklarını hemen şimdi ve aynı anda yapmak istiyor. Bütün bunların hepsinin sanki bir oda, bir masa ile olabileceği gibi saf bir inanış da var ortalıkta. Kocaman kocaman üniversitelerimizde, bir oda bir masa ile aşı üretim merkezi tabelalı yerler pıtrak gibi artıyor. Türkiye, bunu neden yapıyor? Burada yanlış olan nedir?