Baştan şunu belirteyim, Ortadoğu depreminde güçlenmekte olan tek faktör, Kürt hareketidir.
İşte Barzani bağımsızlık işareti verirken, KCK da Güneydoğu’yu “Rojava” haline getirmek için terörü tırmandırıyor.
Parti ve ideoloji at gözlüklerini bir kenara atarak, yakından bakalım.
“Demokratik özerklik” denilen totaliter sistem Öcalan tarafından teorileştirildi ve 2005 yılında Kandil’de Kongre-Gel toplantısında kabul edildi. Bildiğimiz demokrasiyi reddeden, Stalin-Kaddafi karması bu “özerklik” modelinde yasama, yürütme ve yargı örgütlerinin yanında bir de “özsavunma” adıyla silahlı güçleri de vardır.
14 Temmuz 2011’de Diyarbakır’da “Demokratik Toplum Kongresi” (DTK) toplantısında Aysel Tuğluk tarafından “demokratik özerklik ilanı” bildirisi okundu...
SİLAHLI-BOMBALI ÖZERKLİK
Çözüm süreci döneminde uygulama askıya alındı, HDP’nin seçim bildirgelerine koymakla yetinildi. Çözüm süreci siyaseti yürürken örgüt, hükümetin gevşemesinden yararlandı, Cumhurbaşkanı’nın da birkaç defa ifade ettiği gibi, bu dönemi “silah ve mühimmat depolama” için kullandılar.
7 Haziran seçimlerinde de konuyu fazla gündeme getirmediler, “Türkiyelileşme”kavramını öne çıkardılar.