Ankara’nın 24 Kasım’da Hatay vilayetindeki Türkiye-Suriye sınır bölgesi üzerinde bir Rus Su-24 savaş uçağını düşürmesinin nedenini doğru anlamak için peşinden gidilmesi gereken ana soru nedir? Bu soruyu olayın yaşandığı gün formüle etmemiz gerekseydi herhalde pek çoğumuzun aklına gelen şu olacaktı: “Ankara’nın Rus uçağını düşürmekteki amacı nedir?” Uçak olayının üzerinden iki hafta geçtikten sonra ise Rusya ve Türkiye’nin krizle ilgili tutum ve davranışlarına bakıp bunları birbiriyle mukayese etme imkânını buluyoruz ve o zaman da doğru ve geçerli soru şöyle biçimleniyor: “Moskova’nın, bir Rus savaş uçağının Türkler tarafından düşürülmesini sağlamaktaki amacı neydi?”
Çünkü bu krizde uçağı düşüren Türkiye, oyun kurucu ise Rusya. Moskova’nın uçağın düşürüldüğü günden itibaren Türkiye’ye karşı turizm, dış ticaret, istihdam, yatırımlar ve ortak projeler alanlarında uygulamaya koyduğu yaptırımların hızı ve yaygınlığı, Suriye’den kaynaklı bir kriz anında atılacak adımların önceden düşünülüp planlandığı ihtimalini dışlamamızı önlüyor. S-400 hava savunma füzelerinin uçak düşürüldükten sadece iki gün gibi kısa bir süre sonra Suriye’deki Hmeymim Hava Üssü’nde konuşlandırılabilmiş olması da bu adımın önceden planlandığının kanıtıdır.